fate ♙ hyunin

5| onun için bir kadeh zehir içmek

Selam °^°

Planladığımdan erken atıyorum(¿) çünkü heyecanlıyım... 2021'deki ilk bölümüm :>

Beğenirseniz minik yıldıza dokunmayı unutmayın lütfen, yazarken okuyan birilerini görünce mutlu oluyorum hü

İyi okumalar ve mutlu yıllar 🌌🎆🌟

❇

Genç kadın, elindeki narin çiçeğin yaprağını nazikçe koparırken dudaklarını bir gülümseme kapladı. Parlak, yumuşak yaprakların biraz sonra söneceği kadını biraz üzmüştü ancak, umurunda da değildi.

Yaprağı elinde tutarken önündeki su dolu çukura batırdı. Yaprak suda süzülürken büyülü sözlerini fısıldadı ve yaprağın rengi yavaş yavaş açılarak şeffaflaşırken yüzündeki gülümseme genişledi. Elini suya uzatıp yaprağı aldı. Kadehi diğer eline alarak yaprağı dibine yerleştirdi ve fısıldadı.

"Jeongin."

__

"Mercia Kral'ı Bayord'ı saygıyla selamlıyorum."

İki Kral, Camelot sarayının ana salonunda arkalarında muhafızlarıyla birbirlerini karşılıyordu. Camelot Kral'ı Hwang Wang Soo, sarayına misafir ettiği Mercia Kral'ını selamladı. Camelot'un ana rengi kırmızıydı, Mercia'nın ise lacivertti ve bu yüzden salonun yarısı kırmızı, yarısı laciverte boyanmıştı. Ellerim istemsizce saçlarıma gitti.

"Ben de Kral Wang Soo'nun önünde eğiliyorum. Barışımızı mühürlemek, daimi arkadaşlığımıza bir adım atmak ve anlaşmamızı imzalamak için Mercia'yı davet etmenizden onur duydum."

Wang Soo da aynı şekilde Bayord'a gülümsedi ve onlara özel olarak hazırlanan odada akşamki ziyafete kadar bekleyebilecekleri söylendi. Bayord ise Wang Soo ile konuşmak için taht odasına gidecekti. Biz hizmetkarlar arkada Camelot için dururken, Mercia'dan özel getirilen hizmetkarları görebiliyordum. Bugün onlarla beraber çalışacaktık. Hyunjin'in Kral'ın yanında durduğunu ve aynı şekilde Mercia Kral'ını selamladığını görebilmiştim son anda ve daha sonra ise beni odasına çağırmıştı.

Akşamki ziyafet onun için de önemli olmalıydı çünkü tahtın sonraki varisi oydu ve geleceğin kralı o olacaktı. Mercia ile ilişkileri öğrenmek onun için önemli olmalıydı.

"En son ne zaman yıkandı bunlar?"

Elimde önceki senelerde önemli günlerden birinde giymiş olduğunu düşündüğüm ve onun ısrarla dolabından bugün giymek için çıkardığı o koyu kırmızı gömleği tutuyordum. Kokusu o kadar ağır bir rutubetti ki, yıllardır dokunmamış gibiydi. Üzerinde yine çoğu kıyafetinde olduğunu farkettiğim o altın işlemelerden vardı. Gömlek uzun olduğundan dolayı beline, uyumlu olması için ve sırf iyi niyetimden, siyah ve altın sarısı karışımında bir kemer buldum ve takması için ona verdim. Memnun olmuş gibi görünüyordu.

"Geçen seneki Kraliyet balosundan önceki karşılamada giymiştim sanırım. O zaman da Festina Krallığını davet etmiş ve ilişkilerimiz açısından bir balo düzenlemiştik." Belindeki kemeri sıkmayı beceremediğinden bana dönmüş ve işaret ederek benim yapmamı beklemişti. Gözlerimi devirdim. "Prensesleri ile dans etmiştim ve itiraf etmeliyim çok güzellerdi-"

Ağzından acıyla bir 'ah' çıktığını duyduğumda kemerin ucunu fazla sıkarak beline bastırdığımı farkettim. Gevşeterek düzelttiğimde bu dans konusunu devam ettirmemişti ve açıkçası bundan memnundum. Onun hoşlandığı kadınlarla ilgili bilgiler beni ilgilendirmiyordu.