.

50 22 36
                                    

Müdür odasını gösterirken zil çaldı. Bende buseye dönüp aynı anda " okulu ekelimmi " dedik sırıtarak ve aynı anda dediğimiz için güldük. Ve yine aynı anda " ektik bil " dedik. Ve gene güldük.

Ben " sınıftan çanları alalım. " Busede beni onayladı.

Ve koşarak sınıfa ilerledik. Fakat buse okul eteğiyleydi. Ve koşunca havaya kalkıyodu onu tutmak zorunda kalıyordu. Durdum ve " ilk işim seni bu lanet kıyahetlerden kurtarmak olacak " buse gülümsedi. Ve sınıfa girdik.

Çantaları aldıkki sınıftakiler " nereye??? " Demeye başladı. Bende yüksek ve sert şekilde " SİZENE LAN " dememle sınıftaki Lee sustu. Bende buse ve benim çantamı alıp ona fırlattım ve havada yakaladı. Kolundan tutup sınıftan çıktık.

Ve bizim sınıfa ilerleyen bir hoca farkettim ve çevik bir şekilde busenin arkasını döndürdüm ve benimkinde aynı şekilde.

Hoca bizi farketmiş olacakki " kızlar dersiniz yokmu sizin " bende " hocam dersimiz beden hocada boş bıraktı " dedim. Hocada başıyla onaylayıp sınıfa girdi. Kapıda sınıftaki kerime bay dedik ve koşmaya başladık.

Ama kapıdaki güvenlikleri farkedince durduk. " Bunları nasıl halledicez " dedim. Busede sırıtarak " o işi bana bırak " beni kenara çekti. Ve çantasındaki makyaz malzemelerini ve birde küçük ayna çıkardı.

Ben " ne bokluk yapıcan " dedim, gülerek. Busede " görürsün." Dedi. Ve kırmızı bir alıkla bir yanağını kırmızı yaptı. Ama sanki biri tokat atmışta kızarmış gibi olmuştu. Ve ayağına mor farla mora boyadı aynı morsrtmış gibi bende gülerek " vayyy ne cevherler varmış sende " busede gülümsedi. Ve saçlarımı dağıtmaya başladı.

Ve şuanki hali dayak yemiş bir kız gibiydi. Ve ayaklandı. Buse " sen şu ağacın arkasında benim işaretimi bekle ben oyunculuk becerilerine halledicem bu işi " bende onay verdim. Ve buse güvenlikleri doğru ilerlemeye başladı.

Ama topallayarak. Bu haline güldüm. 

Ve güvenlikleri yaklaştı. Güvenlikler buseyi farkedince kaşlarını çattı. Ve buseye doğru koşmaya başladılar. Ve bir güvenlik konuştu " ne oldu sana " buse ağlamaklık ses tonuyla " ba-ba na v-vur- dular " dedi. Güvenlikçiler teleşlı sesiyle " kim kim vurdu " buse yine ağlamaklık sesiyle " a-a-rka- ba-bah-çe-d-de kö -köş-şeye - sık-sıkı-ıştı-r-dı-dı-lar " ve güvenlikler buseyi en yakın banka oturttular ve arka bahçeye doğru koşmaya başladılar. Buse bana işaret yaptı ve ona doğru koşmaya başladım.

Ve konuştum " aferin lan sende bu cevherler olduğunu bilmiyordum" busede gülerek " öğrenmiş oldun " dedi. Ve kapıya doğru koşmaya başladık. Kapılar kilitliydi. Ve buseye baktım oda bana ve konuştum. " Atlamamız gerek " bunu derken atlıyordum. Fakat atlarken ses çıktı. Tayrımın biyeri yırtılmıştı. Ve aşağı atlayın nerenin yırtıldına baktım. Ve konuştum " Allah kahretsin." Kapının üstü demir teliydi ve onlar yırtmıştı.

Ben yırtılan yerle uraşırkan buse " ahhh" bende ne olduğuna baktım. Koşarak bacağı kesilmişti " bu telleri buraya Konya'nın Allah belasını versin " busenin bacağı kanıyordu. Bende kazanın altı beyaz gömlek ekliydi. ( Kıyafet vardı geçen bölümde ) o beyaz yeri harika bir şekilde yırttım. Ve çantamdan beçete çıkardım. Ve durumla biraz ıslattım. Ve busenin kanayan ayağındaki kanları temizledim canını acitmicak bir şekilde. Ve kazağımdan kolardığım şeyi busenin ayağına sardım.

Son olarak çantamdan okulda kullanılan bantlar bacağına sabitledim.

Busırada busenin beni izlediğini farkettim. Ve konuştum " iyimisin?" Buse bana ani bir hareketle sarıldı " iyiyim teşekkür ederim. " Bende satılmasına karşılık vererek " arkadaşlar bu günler içindir" dedim gülümseyerek ve ayrıldık. Gülümsedi ve ayağa kalkmasına yardım ettim. Yürüye biliyordu. Ama ben yinede koluna girdim.

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin