I'm Ready For Divarce

35.BÖLÜM

Brien bir bankta oturmuş Marie ile sohbet ediyordu.

Marie'nin evlilik konusunu önce gündeme getirmesine sevindi.

Brien sohbet ettiğinde bir düşündüğü şeyden bahsetti.

Caville hakkındaydı.

Dük için endişeleniyorum. Yüzüne yansıyan soğuk bakış beni ürpertiyor. O çok duygusuzdur. Gençlerin böyle uzun düşünmüyorum ... Onun hayatta hayatımın en güzel dönemiydi. Olgunlaşmamış gibi davranabileceği ve aşkı deneyimleyebileceği yaşta olmalı. "

"Yani?"

Ah, ve Dayev İmparatorluğu'nun Prenses Larissa'sının hikayesini duydun mu? Dükle ilgileniyor gibi görünüyor. İmparator da onları eşleştirmeyi düşünüyordu. Dük'ün kalbini eritebilseydi güzeller. "

"......"

Marie işitmesinden şüphe ediyordu.

"Ne? Affınıza sığınırım?"

Brien'in tepkisi karşısında kafası karışmıştı.

Dük zaten evli. Ne diyorsun? Zaten bir karısı var! "

Demek istediğim zaten bir erkek ve kız kardeş gibi davranıyorlar. Düşesin onu çocukluğundan beri büyüttüğünü biliyorum ama ... "

"Ama ikisi evli!"

"Evet demek istiyorum, ama ... Düşesin de bir sevgilisi yok mu?"

Marie ağzından kelimelere inanamadı.

Soylular arasındaki evlilikler uygun için uygun için yapılıyordu, bu yüzden bir veya iki sevgililerinin olması değildi.

Brien ayrılmadan önce Elody şövalyeler arasında popülerdi. Ondan hoşlanan pek çok çırak vardı ...

Gerçekten başka kimseyle tanışmadı mı?

İmparatorlukta boşanma sistemi bile vardı.

Brien eğer büyürse, boşanacaklarını ve kardeş gibi yaşayacaklarını öngördü. Bunun nedeni çocukluktan beri evlidir.

"Efendim Vedos, bu kadar sadakatsiz olduğunuzu bilmiyordum."

"Evet ...?"

"Madam ... Madam öyle!"

Marie ağlamaya başladı.

Ahh! Zavallı hanımefendi ... "

Ellerinin arasına hıçkıra ağladı ve gözyaşları parmaklarının arasına damladı.

Marie, yanılmışım. O yüzden ağ yüksek kes, tamam mı? Lütfen. "

"Kapa çeneni! Madam hakkında böyle düşünmeye nasıl cüret edersiniz?! Onu düşündüğünden daha çok önemsiyorum!" Ağlamaktan burnunu çekerken sözlerini boğdu, "Kendimi aptal gibi hissediyorum! Son yedi yıldır seni neden beklediğimi bilmiyorum! Seninle asla evlenmeyeceğim!" Marie bağırdı.

Etrafına baktı, bir silah aradı. Ama hiçbir şey bulamayınca, yüzünde çok kötü bir bakışla ona baktı.

Gözleri öfke gözyaşlarıyla yıkanmıştı ama İngiliz kafası karışıktı, onu neyin bu kadar kızdırdı anlayamıyordu.

Marie bir silah bulamayınca ellerini yumruklaştırdı ve yüzüne vurdu.

"Bunu al!"

Pow–!

"Ahh!"

Yumruğu ona öyle bir kuvvetle vurdu ki burnundan kan toplandı.

Sonunda tatmin oldu.