•5•

6.8K 429 713
                                    


Harry, karşısında vaftiz oğlu teddy lupin ile oturmuş hogsmead'te kaymak birası içiyorlardı. Harry teddy'i yanına almayı zamanında çok istemişti. Albus ile büyümesi için ama andromeda bunu kesinlikle reddetmişti. Harry Londra'ya gelmediğinden andromeda,Ron ve ya Hermione yılda 5-6 kez görüşmelerini sağlamıştı. Tabi bu kimse için yeterli değildi elbette. Ancak Harry'nin teddy'de çok sevdiği bir şey vardı. Ona vaftiz baba diye seslenmesi. Sirius'a kendisi asla böyle seslenmemişti. Eğer seslenseydi.. sirius ne kadar da mutlu olurdu değil mi?

Teddy yılın ilk hogsmead gezisini, vaftiz babası ile geçirmek istemişti. Harry'de onu asla reddetmemişti.Biraz dolanmanın ardından, geri hogwarts'a dönmüşlerdi. Ancak Harry'nin yanına telaşlı telaşı gelen slyhterin öğrencisi Harry'nin dikkatini dağıtmıştı.

'Bay potter, oğlunuz Scorpius'la kavga ediyorlar.'

~~~

'Senden de, babandan da nefret ediyorum Malfoy! Nefret! Tamam mı? İkinizde aynısınız. Kendinizi beğenmişiniz tekisiniz.'

'Senin ne farkın var bizden? Sen de slyhterinsin. Slyhterinler kötü değil!'

'Senden slyhterin olduğun için nefret etmiyorum! Ben hogwarts'ın en iyi binasında olmaktan gurur duyuyorum.'

'Babam ölüm yiyen diye nefret ediyorsun öyleyse.'

'Ah evet baban bir ölüm yiyen. Adını taşıdığım dumbledore'n ölümünün en başlı sorumlusu senin baban.'

'Benim babam katil değil!'

'Baban katil demedim Malfoy, onun yerine Severus yaptı. Baban o kadar Yürekli bir adam değildi.'

'Kapa çeneni! Kapat, kapat!!'

'Ne oldu? Gerçekler acıttı mı? Evet gerçekler acıtır.'

'Ben ne yaptım sana! Ne bu nefret ?'

'Senin hiçbir şey den haberin yok. Baban anlatmıyor değil mi sana? '

Ancak Harry ve draco'nun gelmesiyle tüm dikkat odağı ona oldu.

'Albus!'

'Scorpius!'

'Derdiniz ne sizin?'

'Bu konuyu odamda konuşacağız, binanızdan 20'şer puan.
Kişi başına! Şimdi yürüyün odama. Harry sende gelmek istersin herhalde.'

'Açıklayın, derdiniz ne? Ne oluyor? Neyi alıp veremiyorsunuz?' -Harry

'Hepsi oğlunuz yüzünden bay potter. Bana ve aileme hakaret etmekten zevk alıyor kendisi!' -Scorp

'Albus! Doğru mu duyuyorum ?' -Harry

'Baba! Ben yalan şeyler söylemiyorum.' -Albus

'Evet Albus haklı, yalan şeyler söylemiyor. Lütfen şim-.' -Draco

'Ne olursa olsun, kimseye hakaret edemezsin Albus, cezalısın. 2 hafta Kütüphane'yi tek başına temizlerken de zevk alırsın umarım.' -Harry

'Buna gerek yok harry.'-Draco

'Hayır var!' -Scorpius

'Öyleyse sende cezalısın Scorpius. Albus ile birlikte.' -Draco

'Bak Albus suçlu tamam mı? Scorpius'un ceza almasına gerek yok.'

'Benim binamın öğrencileri, istediğim kişiye istediğim cezayı veririm. Ve bu arada, kesinlikle asasız. Bu gece başlıyor. Şimdi lütfen odamdan çıkar mısınız?'

'Bay Malfoy lütfen babama Ve ya bana bir daha adımızla seslenmezseniz sevinirim, görüşürüz.' -albus

'Al!'

Harry ve Albus odadan çıkarken, hala bir tartışma içindeydiler. Aynı şekilde Scorp'un babasına soracaklar soruları vardı.

'Baba?'

'Efendim Scorp.'

'Bana anlatmadığın şey ne?'

'Nasıl yani?'

'Albus'un bilipte benim bilmediğim şey ne baba? Anlatır mısın lütfen?'

'Scorp..'

'Baba gidip, bay potter'a sormak istemiyorum. Lütfen.'

'Harry ve biz eski sevgiliyiz tamam mı? Ve ben onu terk ettim.'

'Neden? Sevmiyor muydun?'

'Hayır seviyordum Scorp.'

'Öyleyse neden?'

'Sonra Scorpius lütfen, hem ceza saatin geliyor senin.'

'Baba! Ceza çıkışı bay potter'a gitmek istemiyorum.'

'Çünkü annen sana hamileydi Scorp, ve ben harry'i aldatmıştım. Sonra Harry Londra'yı terk edip, Amerika'ya gitti. Sonra da hiç haber almadım. Albus'tan bile yeni haberim oluyor.'

'Ne yani bay potter, senin yüzünden mi 12 yıldır burada değil.'

'Evet, belki,hayır.'

'Peki annemi sevmiyor musun baba?'

'Scorp.. anneni seviyorum. Gerçekten çok seviyorum.'

Scorpius aldığı cevaplardan memnun olmuş bir şekilde odadan, çıktı. Cezasını çekmeye.

~~~

Beraber bitirdikleri ilk ceza'da ikiside hiç konuşmamışlardı. Albus ceza saati biter bitmez pelerinini üzerine giymiş, ve bahçeye adımlamıştı.

Babasının orada tek başına oturduğunu görünce, hemen yanına oturmuştu.

Harry albus'a bu konu hakkında gerçekten sıkı bir nutuk çekmişti. Ve Albus bir daha Malfoyların hiçbiri ile muhattap olmama kararı almıştı. Harry gerçekten bu sefer çok kızgındı.

Harry göz ucuyla Albus'a baktı. Dolu gözleriyle, Harry'e bakıyordu.

'Baba.'

'Gel buraya.. tamam.'

Albus hızla babasının kucağına oturmuş, babasına sarılmıştı.

Neymiş o artık büyümüşmüş, Albus 50 yaşına gelse de babasının kucağına oturup, babasına sarılarak ağlamaktan vazgeçmeyecekti. Küçüklükten beri bu böyle olurdu.

'Özür dilerim baba.. ben çok üzülüyorum.'

'Benden kaçmıyor al, farkındayım ama hani bu konuyu kapatmıştık, hani bir daha açmıcaktın.'

'Evet, evet kapattık.'

'Sana bir süprizim var.'

'Ne oldu.'

'1 hafta sonra Mary geliyor.
Bizimle kalacak 1 gün, burada.'

Öncelikle bir açıklama; Mary benim dpeöxğrçğxrş yani ben değilim de mary'i kendim gibi hayal ediyorum ben.. içinden şeytan çıkmaz emin olun ama o bir slyhterin haberiniz olsun. Tabii kitap da Amerika'lı ilvermony'de okumuş ama ben ww onaylı bir slyhterinim..

Medya da mary var.. ben değilim ama oradaki tabi.. Ellie zeiller ~idollerimden bir tanesi.. bayılıyorum.

Kurgularım da tam bir hufflepuf gibi davranıyorum, farkındayım. Ama ne yapıyıımm kıyamıyorum ki onlara.. 😍

Yeni bölüm huzurunuzda, hepinizi bekliyorum.

Geri döndü! | DRARRY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin