Taraf -GAY (Askıda)

Beşinci bölüm

Bisi sorcam karakterler cok fazla ama eger hepsini gormek isterseniz bir bolumu ona ayirip hepsini paylasirim yada yok biz aklimizda hayal etcez derseniz sadece Daghan ve Alparslani paylasirim.. Secin.

⭐💧

"Gerçekten merdivenden düştüm."

"Alparslan'la kavga etmediniz yani?"

"Hayır, çantam ağırdı bağcığımı bağlamak için eğilince dengemi koruyamadım."

Revirdeki Aysun hemşire şüpheyle bana bakmaya devam edince ofladım.

"Derse geç kalacağım abla." dediğimde nefesini verip başıyla odanın köşesindeki sedyeyi işaret etti.

Necip'lere döndüm. "Aga siz gidin." dediğimde 'mal mısın?' der gibi yüzüme baktı.

"Seni bırakıp bok gideriz yoldaş. Otur şuraya omzuna baksın Aysun abla, hadi." dedi sinirle.

"Oturmuyorum abi. Derse geç kaldınız zaten. Valla gitmezseniz sikseniz oturmam."

"İnadını sikeyim!" dedi ve istemeyerek çıktılar. Sedyeye oturup gömleğimi çıkardım.

Başımı diğer tarafa çevirip omzuma bakmamaya çalıştım. Aysun abla elinde kremlerle yanıma geldi.

Yüzünü buruşturdu. "Ah be oğlum nasıl düştün böyle. Omzun çürümüş.." deyince yutkundum.

"Hastanelik bir şey yok dimi abla?" dedim. Bana bir bakış atıp tekrar omzuma baktı.

"Büyük bir morluk var bazı yerleri ise sarılaşmış.. Et ezilmesi olabilir." deyip parmak uçlarını değdirip hasar kontrolü yaptı. Dişlerimin arasından sert bir nefes alıp omzumu çektim. Sadece parmak uçlarıyla dokunmuştu ama sanki vurmuş gibi acıyordu.

"Şu kremi sürelim.."

**

Sınıf kapısının önünde bir kere daha kapı kolunu tutup bıraktım. Yaklaşık 10 dakikadır kapının önünde bekliyordum.

Şuan 2. dersteydik. Aysun abla odana gidip dinlen demişti ama gitmemiştim.

Derin bir nefes alıp elimi sağ omzuma koydum. Fazla hareket edince acıyordu. Aysun abla o kısma krem sürmüştü. Kolumu fazla hareket ettirmememi söylemişti.

Sağ kolumu karnıma sarmıştım. Çünkü oradaki morlukta acıyordu.

Fena dövmüş oç. #anskm.

Boğazımı temizleyip kapıyı tıktıkladım. "Gir!" denildiğinde sol elimle kapıyı açıp içeri girdim. Sınıftaki herkes merakla bana bakıyordu.

"Geçmiş olsun oğlum merdivenlerden düşmüşsün.." Hocanın dediğine Alparslan'lar gülünce onlara bakmadan başımı sallayıp sıramın yanına geldim.

Otururken canım yanınca kendimi sıkıp onlara daha fazla malzeme vermemek için sessizce durdum.

"Geçmiş olsun solcu." Akad'ın dalga geçer sesiyle dişlerimi sıkıp sıramın altından kitabımı çıkarttım.

"Kusura bakma canım i dont spik yılanca!" dedi Sıddık dalga geçerek. Sınıftan birkaç kişi gülünce hoca tahta kalemiyle duvara vurdu.

"Susun hemen cıvıyorsunuz! Sayfa 70'i açın. Alperen sende oku." deyince sınıf sessizleşti.

Sağcının bana baktığını biliyordum ama dönüp bakmadım. Belediye baksın ona.

www.igrencespriler2013.com

Kendi yaptığım iğrenç şeye gülüp tek elimi kitap kapanmasın diye arasına koydum.

"Daha iyi misin yoldaş?" Kafasını sıraya koymuş bana bakan Necip'e döndüm.

"İyiyim aga iyim. Şükür bugünde ölmedik, yaşürük." dediğimde gülüp uyku moduna geçti.

Ders bitince yerimde rahatsızca kıpırdandım. "Ne dersti amk. Sanki 40 yıl geçmiş gibi." dedi Mahmut yanıma gelip sırama oturarak.

"Kıçını kitabımdan çek Mamo." dedim sakince. Kalçasını kaldırınca "Lan din kitabı bu orosbu çocuğu!" deyip üç kere hızlıca öpüp alnına koydu.

Bizimkiler anırınca Sıddık "Oğlum edebiyat dersinde din kitabını neden çıkartıyorsun?" deyince bilmem der gibi dudağımı büzdüm.

"Kafam uçuyor amk hangisini çıkardığımı bilmiyorum ki." dediğimde daha çok güldüler. Bende gülünce karnım ağrıdı. Hafifçe inledim.

"Güldürmeyin agalar." dedi Memo benim zorlandığımı görünce.

Hepsi bana döndü ve sustular. "Ulan bu puştlar bize bakarak gülüyor." dedi Sıddık. Ömer kafasını tutup önüne çevirtti.

"Dayak arsızı mısın oğlum sen? Dön önüne." dedi sinirle.

"Ulan dayağı yiyrn benim, siz benden daha çok korkuyorsunuz." dedim.

"Oğlum bu yüzden korkuyoz işte! Sen sırasını bize verdin!" deyince dişlerim gözükecek şekilde gülümsedim.

"O bağırsak kurdu yine beni döver merak etme." dedim.

"Bu sabah uyanınca sağ avcum aşırı kaşınıyordu Akad kardeş! Valla artık kaşınma falan yok!" Gökalp'in sırf bize duyurmak için bağırarak konuşması üzerine göz devirdim.

"Veteriners git o zaman bitlenmişsindir." diyen Ömer'le bu sefer biz güldük.

"Yanımda hayvan olmadan neden gideyim ki? Ama müsaitsen gel benimle." Bu sefer onlar güldü.

"O kadar komikki pencereden atlıcam şimdi amk!" Ömer göz devirerek bakışlarını çekti.

"İstersen biraz daha yapabilirim espri. Yani işin ucunda hiçbi boka yaramayan bi solcu ölecekse.. Gece gündüz yapabilirim." Ömer hızla ayağa kalkıp ona ilerleyecekken Mamo kolunu tuttu.

"Bırak kanka havlar havlar susar." deyince Ömer kolunu ondan kurtarıp hızla sınıftan çıktı.

"Yaa kıyamam bebişe küştü bije." deyip kahkaha attılar.

Sinirle bir nefes alıp sıradan kalkıp yavaşça kalkıp Ömer'in arkasından çıktım.

"Anneside gidiyor.." dediklerinde umursamadan koridorun köşesinden dönen Ömer'e ilerledim.

Karnım ve omzum ağradığı için çok hızlı yürüyemiyordum ama nereye gideceğini az çok tahmin ediyordum.

Temizlik odasına girince kapıyı arkamdan kapattığıma emin oldum. Başka biriyle uğraşamazdım.

Kulaklarımı dolduran hıçkırık sesiyle yavaşça odanın köşesindeki demir dolaba ilerledim. Karnımı tutarak yere oturdum ve sırtımı dolaba yasladım.

"Ömer.." dedim yumuşak bir sesle. "Ağlama demeyeceğim.. Sadece oraya ikimiz sığamayız gel buraya beraber ağlayalım." Diye devam ettim.

"Git Dağhan." huysuz bir çocuk gibi homurdanmasına gülümsedim.

"Ben buraya oturdum ama tek başıma kalkamıyorum, biliyorsun daha birkaç saat önce temiz bir dayak yedim de üzerinize afiyet." Dedim kendimle dalga geçerek.

Yanımdaki dolabın kapağı açılınca Ömer içinden çıktı ve dolabın kapağını kapatıp benim gibi sırtını yaslayarak oturdu.

"Öküz.." deyince şokla ona döndüm. "Ben mi?" dediğimde yaşlı gözleriyle gülümsedi.

"Hayır.. O." deyince "hee," deyip önüme döndüm.

"Ama o öküzü-" dediğimde eliyle ağzımı kapattı. "Sus! Yerin kulağı vardır derler. Sadece odada konuşalım böyle şeyler." diye uyarınca göz devirip başımı salladım.

⭐💧

Ben varya burayi kerhaneye donustururum amk...