☢️NO ONE☢️

532 57 13
                                    

Han ve Changbin beni teselli etmeye çalışıyorlardı ama ne için?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Han ve Changbin beni teselli etmeye çalışıyorlardı ama ne için?

Cidden ne için teselli etmeye çalışıyorlardı?

Bu durum benden çok onları etkiliyordu. Ya da ben öyle düşünüyordum.

"Chan hyung kendine bu kadar yüklenme."

Söylemesi kolaydı. Onlar ne çekiyorlardı kim bilir.

İçimde tarif edemeyeceğim duygular vardı. Hüzünlü müyüm? Sinirli miyim?
Öfkeli miyim?

Hiçbir duygu yaşadığım çöküntüyü anlatmaya yetmiyordu. Benim yüzümden buraya girmiştik. Baştan geri dönebilirdik oysaki.

İçimdekileri tutamayıp ağlamaya başladım. Ben çok fazla ağlayan bir insan değildim. Ama şuan elimden hiçbirşey gelmiyordu.

Aklımdaki şeyi teklif edersem kabul eder miydi? Onları geri getirmek uğruna kendimi feda etsem izin verir miydi?

Denemekten zarar gelmezdi.

Ama bu söyleyeceklerimi Han ve Changbin'in duymasını istemiyordum.

Gözyaşlarını durdurmak adına gözlerimi tavana diktim. Biraz olsun dininde çocuklara döndüm. Bana bakamıyorlardı. Alışık değillerdi ağlamama.

"Ben biraz etrafa bakıp geleceğim. Ayrılmayın buradan."

Birşey demelerine izin vermeden odadan çıktım.

İlerlemeye başladım. Koridor ayrımına gelmiştim.

İçimden bir ses sağ tarafa gitmemi söylüyordu öyle yapmıştım.

İçimden 'keşke dönmeseydim' diyerek arkamı döndüm. Sol taraftaki ayrım yok olmuştu. Artık böyle şeyleri anormal bulmuyordum.

Bulunduğum koridordaki kabloların bazıları kopmuştu. Bu yüzden büyük kıvılcımlar çıkıyordu.

Ameliyat masaları ve tekerlekli sandalye vardı. Hepsi paslanmıştı. Bu koridor diğerlerinden farklıydı. Daha kötü kokuyordu.

İleride bir kapı vardı ama kapının camları kırıktı. Oraya gitmek istesem bile heryere sıçrayan kıvılcımlar buna izin vermiyordu.

Kendimi diğer taraftaki duvara yaslayıp hızlıca karşıya geçtim. Kapıya yaklaşıp kırılmış camdan içeriye bakmaya çalıştım. İçerisi çok görünmüyordu.

Tam o sırada arkamdan bir tıkırtı geldi. Arkamı dönüp baktım ama hiç birşey yoktu. Önüme dönüp tekrardan içeriye bakacaktım ki kapının arkasında ne olduğu belirsiz bir varlık duruyordu. Tek yaptığımız şey birbirimizle bakışmaktı.

Herşeyi unutmuştum. Ben oraya ne için gitmiştim. Oraya bakmak isterken aklımdan ne geçiyordu?

Tüm gücümü toplayıp geldiğim yöne doğru koşmaya başladım.

Etraf sessizdi. Arkamda mı diye dönüp baktım. Hiçbir şey yoktu. Önüme döndüp adımımı atacaktım ki kafamın üzerinde bir ıslaklık hissettim. Elimi saçlarıma deydirip bakmak için indirdim. Elimdeki şey salya'ya benziyordu.

Kafamı yukarıya bakmak için arkaya attım.

"Anan-"

Tavanda gördüğüm şeyle beraber az daha küfür edecektim. Kafamdaki salyaların sebebi belli olmuştu. Yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Şuanki mutluluğum anlatılamazdı.

------------------

Merhabalar nasılsınız?

Bir sonraki bölümde büyük şeyler olacakmış gibi hissediyorum.

Neyse ben spoi vermeden kaçıyorum.

Görüşürüz.

✧YELLOW LİNE✧  BANG CHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin