FOUR | Bu birincisi, ikinci teşekkür?

1.3K 144 121
                                    

Medyadaki şarkı alakasız ama aklıma ilk gelen şeyi koyayım dedim.

Bölümü yazmam biraz uzun sürdü.
Diğer bölümün gelmeside uzun sürebilir. Güzel ve iyi yazmaya çalışıyorum.

İyi okumalar...

Four | Bu birincisi, ikinci teşekkür?

Dün neredeyse gece ikiye kadar Yoongi ile oturup sohbet etmiştik. Saat geç olduğu için eve gitmeye fazlasıyla üşenmiştim, bu yüzden onda kalmam sıkıntı olmamıştı. Avantaj olarak okula birlikte gelmiştik. Taksiye binip gelmek ne kadar tercihim olsa da, ona göre yürümek daha zevkliydi. Uyumsuz olduğumuzu bir kere daha belirtiyorum.

Okula girer girmez 'arkadaşım' dediği oksijen israfları ona sarılmıştı. Ben onlara gözükmeden oradan direkt uzaklaşacaktım. Arka bahçeye geçtim. Okulun graffitilerle kaplanmış duvarına yaslandım. Hiçbir dert benim cüsseme yetmiyormuş gibi, bir de şu düşük bütçeli dizilerinden fırlayan, sikişmenin 'S' harfiyle alakası bile olmayan çocuk çıkmıştı karşıma. Uğraşacak halde değildim. Halim olsa yine sikimde olmazdı.
Belki beni geberene kadar tekmelemek, gözümü morartmak ve dişlerimi kırmak istiyordu. Yapmaması için dua etmekten başka çarem yoktu. Karşı çıkmayıp beyaz bayrağı asacaktım.
Daha öncede dayak yemiştim ama bir yere kadar umurumda olmuyordu.
Yüzüme ve malum yerlerime vurmadığı sürece hiçbir sorun yoktu.

Bana doğru yükselen yumruğu gördüğümde refleksle geriye çekilip kollarımla bedenimi siper almıştım. Kısık gözlerimi daha da kısıp, alacağım büyük acıya hazırlık yapmıştım.
Hala vücuduma gelmeyen büyük şiddeti tatmadığımı anlayınca daha çok tedirgin olmuştum. Gözlerimi açtım ve görmeyi tahmin etmeyeceğim bir görüntüyle karşılaşmıştım.
Önümdeki öfkeli ve şaşkın çocuğun yumruğunu tutan o adamı görmeyi beklemiyordum.
"Bunu yapmak istemezsin değil mi Kwang?"
Çocuğun yumruğunu bırakıp iki elini de cebine koymuştu.
Aralarında nasıl bir bağ vardı bilmiyorum ama onu gördüğü zaman afallamıştı çocuk.

"Buradan gidiyorsun ve bir daha bulaşmıyorsun. Anlaşıldı mı?"
Çocuk kafasını hızla sallayıp yutkunduğunu görmüştüm.
"Defol git şimdi. Hadi." Çocuk hızla yanımızdan uzaklaştı.
Ben bu siyah ve uzun saçları başka bir yerde daha görmüştüm gibi hatırlıyordum. Belki daha önce yattıklarımdan birisi miydi?
Eğer öyleyse büyük ihtimalle beni kurtardığı için ona minnettar olup istediğini yapmamı isteyecekti.
Bana elini uzatıp, yerden kalkmak için tutmamı bekledi. Tuttum ve kendimi yerden kaldırdım. Üstümü düzeltip, temizlerken üzerime diktiği gözlerine bakmamaya çalışıyordum.

"Bu okuldakilerin çoğu sana neden kin besliyor?"
Hiçbir şey demeden böyle bir soruyla giriş yapması az da olsa beni güldürmüştü.
"Sende onlardan birisi misin?" Dedim gözlerinin içine odaklanarak.
Güzel gözleri vardı. Onu daha önceden gördüğümü sanmam rahatsız etmişti beni.
"Okulda yeniyim. Daha doğrusu bu şehirde yeniyim. Şimdi benim soruma gelelim. Cevap ver hadi."
Tekrar kıkırdamıştım. Bu şehirde yeni olması kötü olmuş(!)
"Bir, benimle emir kipiyle konuşma. İki, sana inanmıyorum, az önceki çocuğu korkudan altına işetecektin. Onu tanıman olası bir durum mu?"
"Buraya geleli üç hafta oldu ve aramızda küçük bir tartışma geçmişti." Derin bir nefes alıp etrafına bakıp tekrar bana döndü.
"Sorumu görmemezlikten gelmen sinir bozucu olmaya başladı." Dedi ve ben de kıkırdadım.

"Bak! Neden bana kin beslediklerini şimdi anladın. Bu kadar kasma." Çantamı omzuma yerleştirip yürümeye başladığımda kolumdan tutup beni durduran adama küfür savurmayı aşırı istiyordum ama maalesef kendimi tuttum.
"Buradaki herkes bir tuhaf davranıyor. Bana teşekkür borçlusun, iki kez."

𝐃𝐢𝐫𝐭𝐲 𝐁𝐨𝐝𝐲 | 𝙏𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 ⚣︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin