THREE | Yakalandım, özür dilerim.

1.4K 148 117
                                    


Kendi çapımda bir şeyler yazıyorum ama bu bile beni memnun ediyor. Beğenildiğine sevindimmm^-^
600 kelime...

İyi okumalar.

Three| Yakalandım, özür dilerim.

"Bana tavır yapıyor birde! Yok niye mesajına geç cevap vermişim, yok neden günaydın mesajı atmamışım. Ciddi söylüyorum, şu kızlar başımın etini yemekten başka bir vasıfları yok!"

Yoongi, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatırken, ben sakince önümdeki patlamış mısırı didikleyerek, izleyeceğimiz filmi arıyordum. O da o sırada içeceklerimizi koyuyor ve bir yandan konuşmaya devam ediyordu.
"Bir daha şu kızlarla sohbet bile etmeyeceğim. Başıma sülük gibi yapışıyorlar." İçecekleri masaya koyup tekli koltuğa bıraktı kendini.
"Sen ne yaptın bugün? Birilerini buldun mu?"

Ağzımdan reddedermiş gibi mırıldandığımda filmlere odaklanıyormuş gibi yaparak gözlerimi daha da kıstım.
"Anlatacak bir şeyin yok mu?"

"Sen anlatıyorsun ya, ben de dinliyorum." Elimdeki CD'leri masaya bıraktım. Konuyu hemen değiştirmek istiyordum.
"Netflix'ten bir film açalım. CD'lerin hepsini izlemiştik."
Birkaç saniye sessizlik oluşmuştu. Yüzündeki ifadeyi tahmin edebiliyordum ama bakmak istemiyordum. Az da olsa korkma ihtimalim vardı çünkü.
"Tamam, sen seç. Ben tuvalete gideceğim." Dedi ve koltuktan kalktı.
Sanırım ucuz yırttım.

Birkaç dakika aradan sonra ben hala film arayışındayken Yoongi tam önümde durmuştu. Ne olduğunu soracakken elinde tuttuğu çantamı ve prezervatifleri fark etmiştim. Siktir.

Tedirginliğimi hiç belli etmemiştim ama heyecandan gözlerimi fazla kırptığımın farkındaydım.
Başımı yavaşça kaldırdım ve göz göze gelmiştik.
"Eşyalarımı neden karıştırıyorsun?"
Belli etmemeye çalışırken sesim titremiş ve kekelemiştim. İkinci bir siktir.

"Karıştırmadım, tesadüfen gördüm. Aramızda böyle şeylerin gizliliğinin olmadığını sanıyorum, Gguk. Yanılmıyorum değil mi?"
Evet, haklıydı. Aramızda neredeyse hiçbir gizli sır yoktu. O bile biliyordu bu işi yaptığımı ama o bunu bırakmam taraftarındaydı. Bunun bağımlısı değildim. Sadece kendimi fazla parayla geçindirmek istiyordum. Kimseye bir zararım dokunmuyordu.
Hiçbir şeyin umurumda olmadığını söylemiştim. Hiçbir şeyi takmasam bile Yoongi gibi tanıdığım birisinin benim eşyalarımı bulduğunda, ailesine yakalanmış yaramaz bir çocuk gibi kalıyordum.

Sertçe yutkundum. Yoongi bir iki yaş benden büyük olsa bile ona ne kadar arkadaş gözüyle baksam da çok utanıyordum.
"Eşyalarımı yerine koyar mısın?"

"Jeongguk, aramızda bir sorunun olmadığını sana kaç defa söyleyeceğim?"
Yine sertçe yutkundum, fakat boğazımdan aşağı inmiyordu.
Yanıma oturunca önümdeki televizyonun ışığı suratıma vurdu.
"Bugün bir kazanç elde edemedin mi?"

"Hyung, istemiyorum."

"Ama nede-"

"Bu konuyu konuşmak istemiyorum! Ben sana moralim düzelsin diye geldim, daha da mahvet diye değil."
Derin bir nefes çektiğini duydum.
"Tamam. Uzatmıyorum." Dedi ve yanımda kalktı. Bu durumu birçok kez konuşmuştuk ve sürekli aynı muhabbetleri konuşmaktan sıkılmıştım. Değişen bir şey olmuyordu.
Her zamanki gibi gereksiz ve boş geliyordu. Sesimi ona karşı yükseltmiştim ve bundan ikimiz de hoşlanmıyorduk.
"Hangi filmi seçtin?"
O tekli koltuğuna otururken ona doğru döndüm ve konuşmak için derin bir nefes aldım.
"Hyung, öyle demek istemediğimi biliyorsun."
Özür dilemekte bile kötü olan birisiydim. Birçok hata yapardım ama özür dilemenin bir işe yaramadığını düşünürdüm.
"Film izlemek istemiyorum. Konuşalım. Söz veriyorum, ne sorarsan cevaplayacağım."

Ve birisini kırdığımda vicdan azabı bile çekmeyen ben, karşımdaki kişinin istediklerini yapmak adına söz veriyordum.
Hayır, kesinlikle kişilik bozukluğum yoktu. Yoongi, birkaç saniye bana baktığında masadaki birasını alıp bir iki yudum aldı.
"Bugün neden benimle takılmak istedin? Hafta içleri okul dışında yüzünü görmüyorum çünkü."
Yutkundum ve önüme döndüm. Her şeyi anlatırsam belki rahatlayabilirdim.
"Bugün birisi bu gece yatmak istediğini söylemişti. Ben de kabul ettim. Gece eczaneden prezervatif ve... ve krem aldım."
Krem dediğimde yine aklıma o adam gelmişti ama şu an ki konumuz bu değildi.
"Ama başımın ağrısından yapamadık, ben de adama siktiri çektim. Sen mesaj atınca da direkt sana geldim. Bütün olay bu." Masanın üzerindeki biramı alıp bir yudum aldım.
"Eee sen anlatmaya başlayacak mısın?"

"Buraya geldiğinden beri ben anlatıyorum zaten, dinlemedin mi?"

"Ondan bahsetmiyorum. En son Jimin'i sikmekten bahsediyordun. Hala istiyor musun?"
"Bazen çok kaşınıyorsun Gguk."

**********

Hala taekook'a gelemedik ama konu yavaş yavaş oraya gelecek merak etmeyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hala taekook'a gelemedik ama konu yavaş yavaş oraya gelecek merak etmeyin.
Okumaya devam edin>-<
Aceleyle bölüm atıp kaçıyorum. yazım yanlışım olabilir..

𝐃𝐢𝐫𝐭𝐲 𝐁𝐨𝐝𝐲 | 𝙏𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 ⚣︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin