⁰.3

1.6K 230 163
                                    

{yorumlarınızı bekliyorum}

{yorumlarınızı bekliyorum}

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendi topraklarına çoktan adım atmış Lisa, hızını kesmeden uçuşan eteklerini tutarak koşuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendi topraklarına çoktan adım atmış Lisa, hızını kesmeden uçuşan eteklerini tutarak koşuyordu. Neler olduğunu, burada neler döndüğünü anlayamamıştı. Kore askerlerinin üstelik prenslerinin bile burada ne işi vardı bu soruyu çözemiyordu. Birden nedimesi Sorn ve yanındaki kişiler kayboluvermişti.

Kore prensini buraya kadar getirebilecek ne yaşanmıştı merak ediyordu. Prens onun bir prenses olduğunu anlamış olmalı ki serbest bırakmıştı. Hanedanlıktaki kadınlardan birine zarar verdiği anda bu savaş daha farklı bir boyut alacaktı, biliyordu.

Prenses, dağıtılmış ve yağmalanmış birkaç ev gördüğünde yavaşlayarak merakını gidermek istemişti. Sarı parlak saçları önüne düşmüştü, onları kenara attırarak bir evin açık kapısına doğru ilerledi.

Gördükleri ile daha çok şaşırıyordu prenses. Bunların tek bir cevabı olabilirdi, o da bir savaşın içinde olduklarıydı. Hem ailesi hem de ülkesi için endişeleniyordu, Lisa'nın hiçbir bilgisi yoktu. Üstelik prenses daha 20 yaşında savaş görmemiş bir genç kızdı.

Evin içerisine temkinli adımlarla girmiş ve bakınmıştı. Evdeki eşyaların çoğu yerdeydi, perişan olmuştu her şey. Prenses titrek nefesini korkarak dışarı verdiği sırada küçük dolabın içinden gelen ağlama sesini takip etti.

Küçük dolabın kapaklarını tutarak yavaşça açtığında karşısına küçük bir kız çocuğu çıktı. Ağlamaktan harap olmuş ve küçücük bedeni ile prensese bakıyordu.

"Prensesim." Lisa şaşırarak küçük kız çocuğuna bakmış, o an beyninin içinde şimşekler çakmaya başlamıştı. Biliyordu savaşlarda her zaman en yoğun yaraları alan çocuklar olurdu, unutulmazdı.

Lisa hiçbir şeyi umursamayarak şuan buradan gidebilirdi ama prenses böyle biri değildi. Şevkatli ruhu buna izin vermezdi, bunun için küçük kız çocuğunu koltuk altlarından tutarak kucağına almıştı.

Senior Mr.Jeon | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin