Okul çıkışında bir avmde gezme fikri Asya’nındı. Ela olumlu cevap vermemişti ama kafasını dağıtmanın yollarını arıyorduk. Hazır annemler yeni para yollamışken bu süper bir fikirdi. Ama tabii ki hepimizin içi buruktu. Hatice teyze okuldayken Ela’yı aramış babasının iyi olduğunu söylemişti. Allah’tan hayati tehlikeyi atlatmıştı. En sonunda avmnin önüne gelmiştik. Hava güzel gözüküyordu. Dışarıda bir cafeye yerleştik. Ve birer kahve söyledik. Yanına da küçük alman pastalarından…Yemeye başlamıştık.
Ela’çok teşekkürler kızlar, buraya gelmemiz iyi oldu.. kafam dağıldı, bir değişiklik oldu benim için ‘ dedi.
‘bunu daha sık yapacağız sen merak etme tatlım’ dedim, göz kırparak. Her şey çok güzel gidiyordu.. Ela’yı mutlu görmek bizi de mutlu etmişti.. Sonra bir anda silah sesi işittik. Çığlıklar koparmıştık bile.. Sesin nerden geldiği belli değildi. Önce oturduğumuz yere sindim. Herkes bağırıyordu… Bir patlama sesi daha duyunca Hemen ayağa kalktık. Cafede oturan bütün insanlar panik halindeydi.etrafta ağlayan çocuklar vardı.. ve korku herkesin etrafını sarmıştı. Herkes etrafa koşarken ben olayı çok merak ettiğim için sesin geldiği yöne doğru yöneldim. Asya’da arkamdaydı.Onunla çok fazla cinayet, polisiye filmler izliyorduk.. Ela çok korkmuş gibi görünüyordu. Ancak onunda merak edişini arkamızdan gelmesiyle anladım.Bir tarafım Off! Salak mıyız biz ya! Ne diye gidiyoruz derken öbür yanım ise acaba neler oluyor? Diyordu. Az ileride ise 5-6 kişi vardı. Bu çocuklar bizle yaşıt gözüküyorlardı. Birisi diğerine silahını doğrultmuş bağırıyordu: ‘Nerde lan paralar?.. Nerde lan silahlar!? .. İş bittikten sonra bize de verecektin. Nerde, konuş, Yoksa senin için fena olacak!’ derken kafasına namluyu iyice bastırdı..
‘Konuşsana lan.. Delirtme beni, ölmek mi istiyorsun laan… Hiç çekinmem biliyorsun, ölmekten beter ederim seni’ Dedi ve silahın arkasıyla çocuğun yüzüne sert bir darbe indirdi.. Çocuğun ağzı yüzü kanlar içerisindeydi... Belli ki bunlar bir çeteydi. Aman Allah’ım silahı çocuğun kafasına dayayan kişi .. Benim dün marketin önünde çarpıştığım kişiydi.. Donuk gözlerle onlara bakarken şaşkınlıktan ağzım aralandı.Tam bir psikopat gibi görünüyorlardı..
Ve bir şok daha geçirdim yanlarında Emre’yi görünce .. Emre, çocuğu iki elinden ve ensesinden kavramış tutuyordu..
‘Burada neler oluyor böyle’ diye mırıldanırken.. Asya ‘Hadi gidelim buradan görecekler bizi’ dedi, korkuyla..
Ben ise hala şoktaydım. Bu çetenin içinde yakışıklı olmayan bir çocuk yoktu. Nasıl düşünceler bunlar böyle ya diye içimden geçirdim. Ela’da çocuklardan etkilenmiş gibi bakıyordu. Kahretsin! O sırada telefonum sanki hiç olmadığı kadar yüksek sesle çalıyordu. Aman Allah’ım.. Hemen kaçmalıydık. Onlar bizi duymuş olmalılar ki ayak sesleri yakınımıza doğru geldiklerinin habercisiydi. Asya ve Ela beni kolumdan tutarak .. bir anda koşmaya başlamıştık. ‘Durun laaaan’ diye bağıran Emre Allah’tan yüzümüzü görmemişti ya diye içimden geçirirken nefes nefeseydik. Sonra koşmayı kestik. Zaten o kadar kalabalığın bir cafenin önünde birine silah doğrultan biri birkaç kişinin onları görmesinden bu kadar korkmamalı, diye düşünürken Ela ‘ off ucuz atlattık kızlar’ dedi boğuk bir sesle. Hala önüne eğilmiş nefesini toplamaya çalışıyordu. Asya ise hiçbir şey olmamış gibi ‘Hadi bir filme girelim gelmişken’ dedi. ‘Harika olur’ dedim, gülerek. Ela’da onaylayınca kararımızı vermiştik. Biraz soluklanmak için bir sinema biletlerini almadan önce oraya yakın bir yere oturduk.. Arkamızdaki oturan çocuğu az önce gördüğüm çete üyelerinden birine benzettim.Evet kesinlikle onlardan biriydi. Böyle yakışıklı tipler unutulamazdı. Gözleriyle bizim oturduğum yere bakıyordu. Bakışlarını takip ettiğimde ise Ela’ya baktığını gördüm. Çocuğun gözlerinde buz gibi bir bakış vardı. Zayıf ama Kaslıydı. Esmerdi. Gözlerinin yeşili büyüleyiciydi. Siyah pantolonu ve beyaz kazağı vardı. Kazağı üstüne yapışmış kaslarını ortaya çıkarıyordu.
Ben biraz rahatsız olarak
‘Hadi gidelim .. insallah güzel filmler vardır’ dedim.
Ela ve Asya peşimden gelirken. Omzumun üstünden arkaya bir bakış attığımda çocuk peşimizden gelmiyordu. Ve rahatladım. Sonra oturduğumuz yere hızla göz attım. Ama orada da göremeyince içime huzursuzluk doldu. Neyse en azında ortada yoktu. Filmlere göz attık. Romantik komedimi yoksa dram mı? ‘Siz seçin kızlar ben hangisi olursa giderim’ dedim.
Ela ‘Açelya sen iyi misin?’ dedi. Olamaz yine rengim atmıştı sanırım.
‘yoo iyiyim, siz seçin bana hepsi uyar ‘ dedim. Ve Asya’da böyle yapmıştı, seçimi ona bırakmıştık o da komedi seçmişti. İyi yapmıştı ya bu kadar gerilime bir komedi iyi gelirdi doğrusu. Biletlerimizi aldık. İçeri girmeden mısır almayı da ihmal etmedik. Salona girdiğimizde ışıklar henüz kapanmamıştı. 15 dakika vardı filmin başlamasına.. İçeri girdiğimizde şöyle bir göz gezdirdim. Az önceki çocuk ve arkadaşları da bu filme girmişlerdi. İnanmıyorum..
O çocukta buradaydı .. iste çarpıştığımız çocuk.. Emre yanlarında yoktu. O tarafa fazla bakmak istemiyordum açıkçası ..Arka taraflara yerleşmişlerdi. Bunlar bizi mi takip ediyor.. diye içimden geçirirken Ela ve Asya oturmuşlardı. Onların huzurunu daha fazla bozmamak için ağzımı açmadım ama umarım sonradan pişman olmazdık.
Film başlamak üzereydi ki bir sesle irkildim. Salon çok kalabalık değildi..
Çete çocukları ta yukarıdan kalkıp arkamızdaki koltuklara yerleştiler. O sırada kızlara dışarı çıkmamız gerektiğini söylemeye çalıştım. Ama beni durdurdular..
‘Asya, lütfen beni dinle, dışarıda gördüğümüz şu eli silahlı çocuklar..’
‘E ne olmuş onlara … boş ver atlattık hem görseler bile bir şey yapamazlar.. o kalabalığı göze alıp o hareketleri yapanlar birkaç insana takılmazlar’ dedi..
‘ Hayır, beni dinlemelisin .. Onlar arkamızdalar..’ bu lafı söylerken sesim hiç olmadığı kadar Kısık çıkmıştı. Ela’da bizi dinliyordu. Tam çığlık atacaktı ki ellerini ağzına götürdü ve bunu engellemeye çalıştı…
Salondan ayrılıp çıkış kapısına doğru yönelmiştik. Hemen buradan çıkmamız gerektiğini düşünüyordum.. Kalbim çok hızlı atıyordu.dışarı çıktık birbirimize bakıyorduk..
‘Bunların amaçları ne ki’ dedi Ela.
‘Orada durmamalıydık’ dedi Asya…
off! Allahtan peşimizden gelmiyorlardı.. diye içimden geçirirken o da ne onlarda çıktılar. Yanımıza gelip bizimle konuşmak istercesine baktılar.
Korkuyorduk.. ve bağıramıyordum.. kızlarda donmuştu. Ayakta öylece duruyorduk. 4 kişilerdi. Yanlarında Emre gözükmüyordu.
Çarpıştığım çocuk bana doğru el uzattı: ‘Merhaba ben Mert.. sizi korkuttuysak özür dileriz ancak işiniz olmayan şeylere burnunuzu sokmamanız gerekirdi…’ dedi. Yükselen bir sesle.. gitgide deli oluyordu gözlerindeki ateşten belli.
Uzatan elini sıkmadım , buna tenezzül bile etmedim. ‘Ben Buket’ dedim titreyen bir sesle. ‘biz hiçbir şeye burnumuzu sokmadık’ dedim.. İfadesiz görünmeye çalışarak. Bir anda mavi gözleri sanki siyaha dönmüştü. ‘Siz bizi aptal mı sanıyorsunuz lan! ‘ dedi.
‘Bizi izlediğinizi gördük.. Eğer tek kelime ederseniz polise sizin için hiç iyi şeyler olmaz.. duydunuz mu!’ dedi, bağırarak. Korkudan titremiştim.
Cevap vermeyince kolumdan tuttu ve bağırdı: ‘Duydun mu, söylesene lan!’
‘Duyduk ya bırak be kolumu’ dedim ve kolumu çekmeye çalıştım .. heyecandan korkudan tir tir titriyordum resmen.. Asya bunlara tabiî ki izin vermedi. Hemen Mert’in yanına gitti ve ‘Heey bırak kardeşimi sen kim oluyorsun be! Biz size hiçbir şey yapmadık, rahat bırakın bizi’ dedi. Ve kolumu bıraktı.
Mert ‘hele bir rahat durmayın cehenneminiz olurum sizin’ dedi, Parmağını sallayarak …
‘Tamam bırak ya..!!’ dedi Asya ve hemen geri çekildim. Nasıl da acımıştı kolum yaa.
Mert (Ela’yı gözetleyen çocuğa) Metmet’e emir verdi: ‘bu bayanları eve sen bırakacaksın, yanlış bir şey yapmalarını istemeyiz öyle değil mi!’ dedi.
Mehmet yanımıza geldi ve
‘Arabam az ileride benimle gelin’ diye emretti sert bir şekilde.
İfadesiz görünmeye çalışarak ilerledik. Asya ‘Hayır, seninle gelmek zorunda değiliz’ deyince soluğum kesildi. Ne yapıyordu böyle bu?! Belindeki silahı bize gösterdi ve ‘Hiç sanmıyorum, güzelim’ dedi pis pis sırıtarak.. ve Asya’yı kolundan tutup arabaya doğru ittirdi. Vücudu set bir şekilde arabaya çarparken kısık bir sesle inledi .. Manyak herif ya!!
Neyse.. Sonunda arabaya yerleşmiştik. Arka tarafa geçtik hepimiz. Ama itiraf etmeliyim ki Ela’nın üstünden ayırmıyordu gözlerini Mehmet.. Biran önce yolculuğun bitmesi diye dua ettim içimden.. Kafalarımızı birbirlerimizin omuzlarına yaslamış duruyorduk..
Ela irkildi ‘ Evimizi nereden biliyorsunuz ki!?’ dedi.
Kesinlikle bize yakın bir yerlerde oturuyorlardı ya da çarpıştığım gün bizim binaya girdiğimi görmüştü Mert.. Ama tabi ki Mehmet nerden biliyordu? Sorusu bana da takılmıştı..
‘Biz .. sizle çok yakın oturuyoruz. Hanımlar sizle daha önce karşılaşmadık ama artık sık sık görüşürüz.. Sonuçta aynı apartmanda oturuyoruz öyle değil mi!?’ dedi, sırıtarak.
Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Bu imkânsızdı. Biz herkesi tanırdık binada..
‘yeni mi taşındınız’ dedim.
O da ‘dün taşındık şu Ayşe teyzenin evine..ama evde eşyalarıyla birlikte kiraladık..,’ dedi.
Ayşe teyze zaten maddi durumu sıkışık bir kadındı ve oğlunu okutuyordu kolay mı!? Demek ki dün gece gitmiş diye geçirdim içimden.. Evi bizim bir üst katımızdaydı.. Off! Bu manyak herifler şimdi bizim üst komşumuz mu oldu..!! şimdi…
En sonunda eve gelmiştik.. Hızla arabayı park etti. Arabayı çok deli kullanıyordu. Arabadan indik ve Mehmet’te bizim arkamızdan geliyordu.
‘Ne o evimize de mi geleceksiniz!?’ dedim.
‘Bir çayı çok görmezseniz gelebilirim, sonuçta komşuyuz ..’
Ukala ya! Tehditle bizi arabaya bindirmiş bide gelip evimize bizle çay mı içecek diye içimden geçirdim.
Asya ‘sen bizimle dalga mı geçiyorsun.. Çay falan yok, in aşağıdaki marketten al’ dedi.
‘Bu kadar sinirli olmayın, beni sinirlendirmek istemezsiniz!’ diye bağırdı.
Ela elinde bir kutu getirdi. İçinde bir miktar çay vardı ‘Al ve yürü git, bir daha da bizi rahatsız etme’ dedi.
‘sen kendine ne kadar güveniyorsun böyle’ derken aralarında ki mesafeyi sadece bir adımla kapatmıştı. Birbirlerine çok yakın duruyorlardı. Yavaşça ellerini Ela’nın çenesine götürdü, kafasını zorla kaldırdı ve gözleri birbirine kenetlenmiş gibi duruyorlardı. Ela ‘bas git’ dedi fısıltıyla sesi titremişti. Mehmet’in amacı neydi böyle.. Resmen kıza yavşıyor ya!Asya ellerini birbirine çarptı ve
‘yeter artık evimi terk etmezsen polisi arayacağım’ dedi.
Mehmet kapıya yönelirken gözlerini kısarak ‘Çok korktum’ dedi. Ve kapıyı öyle bir hışımla kapatmıştı ki.. Biran hepimiz yerimizden sıçramıştık.
Herkes yaşananların şokunu atlatmaya çalışıyordu. Ev soğumuştu. Hemen açık olan camları kapattım. Odaya geçtim.. Üstümü değiştirdim. Saçlarım çok dağınık duruyordu. Topladım ve kalemle tutturdum. İçeriden bağırışma sesi olamaz bu Asya ve Ela’ydı. Çok sinirlilerdi..
Asya :‘Sen onu nerden tanıyorsun, bizi tehdit eden bir adama karşı nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun! Ben adama git aşağıdan al diyorum sen gelmiş ona çay veriyorsun. Sen ne yaptığı zannediyorsun söyle!’ dedi.
‘Ben … biran önce gitmesi ve bizi rahat bırakması için yaptım. Kötü bir amacım yoktu. Onu tanımıyorum. Lütfen inan bana kötü bir niyetim yoktu!’
‘Siz ne yapıyorsunuz saçmalamayın be kendinize gelin! Onlar yüzünden kavga mı edeceğiz aptallaşmayın’ dedim.
‘Sen karışma Açelya,’ dedi Asya. ‘Zaten arabada sürekli sana bakıyordu. Belki de Ela ondan etkilendi ha ne dersiniz! Belki de böyle her dediğini yapacaktır ha?!’ … çok kötü bağırıyordu Asya..
‘saçmalama’ dedi. Ve odasına gitti. Ela çoktan gözleri dolmuş ağlıyordu bile…
Off! Çok saçma bir sebepten kavga ediyorlardı. Hemen bu duruma engel olmam gerekiyordu. Asya ile konuşmaya gittim, odaya.. ‘haksızlık yapıyorsun kıza ya! Saçmaladın artık kabul et ve ona bir özür borçlusun’ dedim.
‘Haklısın, özel günlerim yaklaşıyor ve beni biliyorsun bazen eften püften şeylerden sinirleniyorum, kızın üstüne çok girdiğimin bende farkındayım’ dedi. Ayağa kalktı ve Ela’nın odasına doğru yöneldi. Kapıyı tıklattı ve ‘Özür dilerim bu aralar dangalak olduğumun farkındayım, fazla üstüne gittim’ dedi ve sarıldılar. Ela elinin tersiyle göz yaşlarını silerken ‘etkilendin kısmında haklıydın’ dedi gülümseyerek.. ‘Tamam gel buraya tatlım’ diyerek sarıldılar.
‘İşte hep böyle olmalıyız’ dedim. Ve bende onların yanına sokuldum.
‘Ben .. Mert’i daha önce buralarda görmüştüm’ dedim iç çekerek..
‘Onlardan etkilenenler listesinde sende mi varsın yoksa!?’ dedi Asya başını kaldırıp bana bakarak. Gözlerimi devirerek ‘Hayır tabi ki .Onlar kendini beğenmiş aptallar.onlarla işim olmaz asla!..’ dedim.
‘bu konu kapansın artık’ dedi Ela. Ve herkes kendi odasına çekildi. Asya erkenden uyumuştu.. Ela’da son bir kez annesiyle konuşup, babasının durumunu öğrendikten sonra o da uyudu. Durumu iyiydi.. Süper!
İyi uykular tatlım …. ‘iyi geceler Açelya’ diyerek gözlerini yummuştu..
Ben ise Mert’i düşünerek odama ilerledim. Ne kadar aptalım ya! Bir daha asla onu düşünmeyeceğim diye düşünerek yatağıma uzanıp, gözlerimi yumdum…
YOU ARE READING
BANA AİT
Teen FictionHikayemde iki kiz kardes ve arkadaslarinin yasantisi anlatiliyor.. Bu benim ilk kitap denemem..Herkesten yorum bekliyorum Umarım herkes beğenir. Yazım aşamasında yanımda ve bana destek olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim ..Bu kitabı onlara it...