Misletoe | kookmin

0.3

Önbilgi notu: Medyadaki şarkıyı 🎧 koyduğum yerde açarsanız, her şey daha güzel yerine oturacaktır.

.....

27 Aralık, 2020

Sabah telefonumun çalışıyla uyandım. Gözlerimi daha açamıyorken telefon kapanmış, tekrar çalmaya bile başlamıştı.
Birkaç saniye sonra telefonun ekranında 'Jiminie hyung 💞💘' yazdığını gördüm ve daha fazla bekletmeden açtım.

Efendim? Uyandım şimdi, çıkacağım birazdan. Bir sorun mu var?

Hayır, yok. Sadece günaydın demek istedim. Bugün çok güzel bir gün olacak!

Sana da günaydın Jimin hyung, benim şimdi kapatmam gerek. Yarım saat içinde geleceğim, hazırlansan iyi olur. Geç kalmayalım.

Tamam tamam, ben zaten hazırım. Seni bekliyorum.

Tamam, görüşmek üzere.

Görüşürüz!

Açıkçası her sabah nasıl bu kadar neşeli olabiliyor anlayamıyordum. İlk defa aradığı zaman mutsuz açmıştım. Gerçekten yatağımdan kalkmak istemiyordum. Değil Japonya, mutfağa bile gidecek halim ve moralim yoktu.

Yavaşça kalktım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra bavulumu kapının önüne taşıdım. Daha kimse uyanmamıştı, haftasonu olduğu için geç uyanıyorduk. Masanın üzerinden bir not kağıdı alıp 'Japonya için yola çıkıyorum, indiğimde arayacağım.' yazdım ve masaya sıkıştırdım.

Her şeyimi kontrol ettikten sonra evden ayrıldım ve bir elimde bavul, diğer elimde valizim ile Jimin hyungun evine doğru yürüdüm. Gerçekten elimdeki bu yüklerle yürümek çok zorlaşıyordu.

Birkaç dakika sonra sonunda Jimin hyungun evinin önündeydim, kaçıncı katta oturduğunu bilmediğim için telefonla aradım.

Evinin önündeyim hyung.

Tamam iniyorum şimdi!

Telefonu kapattığımda ister istemez gergindim. Daha birkaç gün önce mutluluktan havalara uçuşan ben, bugün hiçbir yere gitmek istemiyordum.

"Günaydın Jungkookie!" ellerindeki çantalarıyla zorlanarak kapıdan çıkmış ve gülümseyerek bakıyordu. Ben gerçekten sabah sabah, aniden gelen bu enerjisini anlayamıyordum...

Gülümseyerek yanıma kadar gelmiş, birlikte okula doğru yürüyorduk. Yürüdükçe geriliyordum, bundan sonra geçireceğimiz birkaç günü belki de bir daha hiç geçiremeyebilirdik. Böyle bir şansı bir daha bulamayabilirdim...

Ne olursa olsun, bu birkaç gün içinde ona her şeyi söyleyemesem bile, belli edecektim. Bazı şeyleri bilmeye hakkı vardı, artık içimde taşıyamıyordum.

Okula olan yolculuğumuz sakin geçmiş, daha fazla zaman kaybetmeden otobüslerimize binmiş, havalimanına doğru yola çıkmıştık. Okul başkanı olduğum için Hye Sun hocanın yanına oturdum. Birkaç şeyi planlamamız gerekiyordu.

"Hoşgeldin Jungkook, hazır mısın hazırladığın tatile?" Açıkçası pek de hazır değildim. Gülümsemekle yetindim. Uzattığı birkaç belgeye baktım, içinde gezilecek yerlerin bilgileri ve adresleri vardı.