Hazırlık

140 11 2
                                    

"Şimdi seninle aynen bizim gibi olan birinin yanına gideceğiz." dedi Büyükbaba.

Birlikte nüfus dairesi gibi bir yere gittik. 40-50 yaşlarında, ak saçlı, birinin yanına gittik. Masasının üstünde Henry yazıyordu. Büyükbaba adama selam verdi. Adam Büyükbaba'yı görür görmez ayağa kalktı ve gülümsedi. "Hoş geldiniz Daryl Bey. Buyurun geçin oturun." dedi. Büyükbaba gösterilen koltuğa oturdu. Ben de karşısına geçtim. "Hoş bulduk Henry. Sana bahsettiğim torunum Vaera." İkisinin bakışları da bana döndü. Selam verircesine başımı hafifçe salladım. Henry Bey de aynı şekilde selam verdi ve tekrar Büyükbaba'ya döndü. "Vaera birkaç gün sonra atmış beş yaşına girecek. Nüfus işlemlerinin halledilmesi gerekiyor." Bu defa Henry daha dikkatli bir şekilde baktı yüzüme.

Yine mi çekingenliğim tutmuştu. Karşımda duran kişi benden küçüktü bile. Aslında düşünecek olursa büyüktü. Yani sonuçta dönüşüm geçirmişti, değil mi?

"Parmak izini taramamız gerekiyor. Gözlerinden dönüşüm geçireceği belli oluyor. Ama kayıtlara geçirmemiz gerekiyor." dedi ve ayağa kalktı. Dolapların birinden bir dosya çıkardı ve tekrar yerine oturdu.

"Bu dosyada dönüşüm geçirenlerin kayıtları var. Az sayıda kişi var. Sonraki hayatlarından başarıları da kayıt altına alındığı için dosya epey kalabalık." dedi gülümsedi ve göz kırptı Henry bey.

Ne demek istediğini tam olarak anlamamış olsam da dosyayı elime aldım ve karıştırmaya başladım.

Sayfaları çevirdikçe söylediklerini daha iyi anlıyordum. İçinde sporcusundan sanatçısına, bilim adamından siyasetçisine birçok isim vardı. İsimlerin birkaç tanesini ben bile tanıyordum. Ki hiç de ilgili değilimdir normalde. Her birinde en az bir ödül olması dikkat çekiyordu. İlk hayatlarına bakıldığındaysa bomboş geçtiğini belli ediyordu. Tüm bunlar olayların inandırıcılığını daha da arttırıyordu.

Sonradan fark ettiğim birkaç isimin ikinci hayatlarında da kayda değer pek bir şey yoktu. Yani başarılı olacağımın bir garantisi yoktu. Çabalamam gerekiyordu.

 İki çift gözün dikkatle beni izlediğini fark ettiğimde dosyaya kaç dakikadır baktığımı merak ettim. Aslında dosyayı incelemem kısa sürmüştü. Yalnız geçirdiğim zamanları kitap okuyarak geçirdiğim için hızlı okuyordum. Dosyayı incelemeyi bitirdikten sonra düşüncelere dalmıştım. Yine düşünceler beni ele geçirmişti. Bu çok sık oluyordu. Ama bu dosyada Büyükbaba’nın ismi yoktu. "Büyükbaba senin ismin niye yok dosyada?" diye sordum Büyükbaba’ya. Ama cevap Henry’den geldi: "Daryl Bey’in ricası üzerine şimdilik ismini dosyadan çıkarttık. Hayatını zamanla öğrenmenizi istiyor." Bunu niye yaptığını cidden merak ediyordum. Dosyayı Henry Bey’e uzattım.

"Şimdi dosyaya isminizi eklememiz gerekiyor. Bugüne kadarki hayatınızla ilgili bilgileri ilgili kurumlardan alacağım. Sizinle ilgili olan işlemlerimiz çok basit." diyerek dosyadan bir kâğıt çıkarttı. Kâğıdı siyah tükenmez bir kalemle birlikte bana uzattı. Henry Bey’in elindekileri aldım.

İsmimi ve kimlik numaramı yazmam gerekiyordu sadece. İsmimi ve kimlik numaramı yazdıktan sonra tekrar Henry Bey’e baktım. Bu defa masanın çekmecesinden mühür tahtası çıkarttı ve önüme koydu. "Parmak izinizi de aldıktan sonra işlemimiz tamamlanıyor." dedi. Söylediğini yaparak başparmağımı önce mühür tahtasına sonra da kâğıttaki dikdörtgenin içine bastırdım. Kâğıdı Henry Bey’e uzattım.

"Dönüşüm gerçekleştiğinde tekrar gelmeniz gerekiyor. Parmak izinizi tekrar alacağız ve sonrasında sizin için yeni bir kimlik hazırlayacağız." Henry Bey bunları söyledikten hemen sonra Büyükbaba ayağa kalktı. Ben de onu takip ederek ayaklandım ve dışarı çıktık.

Büyükbaba heyecanla bana dönerek "Hadi sana yeni hayatın için gerekli olan eşyaları alalım." dedi. Benden daha heyecanlı göründüğüne yemin edebilirim.

Birlikte bir AVM’ye gittik. AVM’deki bütün mağazalara girdik. Hiçbirinden kasaya uğramadan çıkmıyorduk. Ancak Büyükbaba on iki yaşındaki bir kızın ihtiyacı olan her şeyi aldığımıza emin olduğunda mağazadan çıkabilmiştik. 

Bu yaşımıza rağmen nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu, akıl erdiremiyordum. AVM’nin çıkışına geldiğimizde benim tam anlamıyla haşatım çıkmıştı ama onun heyecanından hiçbir şey eksilmemişti.

Saatler nasıl geçti anlayamamıştık. Ama dışarı çıktığımızda havanın karardığını gördük. Büyükbaba AVM’nin önündeki bir taksiyi çağırdı. Taksiciyle birlikte alış-veriş çantalarını taksiye taşıdılar. Büyükbaba öne bense arkaya bindim. Büyükbaba’nın adresi vermesiyle yola koyulduk.

Hazırlıklarımız da tamamlanmıştı artık. Ve bir gün daha akşama kavuşmuştu. Neredeyse üç gün sonra çocukluğuma dönecektim. Ne hissetmem gerekiyor bilmiyorum ama ben hissizleşmiştim. Anlamını çözemediğim bir hissizlik çökmüştü üstüme. Belki de yorgunluktu bu.

Arkadaşlar okunma sayısının artması beni çok mutlu ediyor :) Hepinize beni bu yolda yalnız bırakmadığınız için çok çok teşekkür ederim :* 

Eğer yazılarımda bir tutarsızlık olursa, yazım hatası yaparsam çok rica ediyorum beni uyarın.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Hepinize tekrardan TEŞEKKÜRLER...

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin