Yüzümü düşürüp Paulo'ya bakıp elini tuttuğumda cevabı az da olsa anlamıştı ve elini geri çekmişti. Sinirle konuşmaya başladı "Neden burda seni tutan hiçbir şey yok." dedi ve kollarını göğsünde birleştirdi.
Kafamı eğip düşünmeye başlamıştım. Biliyorum gitmek benim için en iyisi olucaktı ama Neymarsız yapabilecek miydim, benimle birlikte olmasa da burda yakınımda olduğunu hissetmeden yaşayabilecek miydim? Hiç sanmıyorum.
Ona ne kadar kırgın da olsam içimdeki o küçük kız hala Neymar'ı istiyordu. Fakat mantıklı düşündüğümde onu bana söylediklerinden sonra kesinlikle süründürmek istiyorum. Kafamı tekrar Paulo'ya doğru kaldırdığımda bana bakıp bağırmaya başladı.
"Unutamadın değil mi onu? Neden soruyorsam belli zaten halinden yoksa neden bu saçma şehir de kalmak isteyesin ki. Benimle oynadın Elina duygularımla oynadın!" dedi ve masadan kalkıp eve doğru ilerlemeye başladı. Bende peşinden kalktım ve kolundan tutup kendime çevirdim.
"Anlamadan yargılaman hoş değil Paulo sana açıklamama izin bile vermedin!" dedim artık bende bağırıyordum ikimizinde sesi olması gerekenden fazla yüksek çıkıyordu.
"Anlamadan mı? Neyi anlamadan Elina onu seviyorsun işte çok belli, burda abim için veya işim için kalacağım gibi bahanelere sığınma. Benimle gerçekten birlikte olmak isteseydin ya da bana karşı içinde minicik de olsa bi his olsa benimle gelirdin." dedi. Yüzüme bakıp ekledi. "Seni senden daha iyi tanıyorum Bayan Messi. Ama sen yıllardır sana olan duygularımın farkına bile varmadın sürekli Neymar'ı düşündün bense seni. Senin, onun için gözlerin parladığında ben mutlu oluyordum onun için ağladığında sen üzülüyorsun diye ben de ağlıyordum." dedi ve susup sadece gözlerimin içine baktı.
Ne yani yıllardır çok yakın arkadaşım dediğim adam beni seviyordu ve benim yüzümden duyguları mı incinmişti?
"Şimdi sen, sana o şekilde davranan adamı beklemeye devam et ben evime dönüyorum." dedi ve eve girdi. Kısa bi süre o şaşkınlıktan çıktım ve koşarak Paulo'nun odasına gittim. İçeri girdiğimde eşyalarını topluyordu tişörtü elinden çekip yatağın üstüne fırlattım ve ona sarıldım.
İlk defa elleri belime gitmemişti, sarılmamıştı birkaç saniye sonra beni kendinden uzaklaştırdı ve eşyalarını toplamaya devam etti sadece ona bakıyordum, konuşamıyordum ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yok.
Paulo'yu kolundan tuttum ama o beni iteklemişti. Evet ona umut vermiştim ama bende umutlanmıştım ki. Onunla birlikte olabileceğime inanmıştım.
"Paulo" diye mırıldandığımda bavulunun fermuarını çekmek ile meşguldü. Tekrardan seslendiğimde kafasını bana çevirdi ve hazırlamış olduğu bavulu yere indirdi. "Gitme." dediğimde alaycı bi şekilde gülmeye başladı.
"Gitme mi tabiki gideceğim ben buraya ait değilim senin hayatında bi yerim yok sırf sen istedin diye geldim ve şimdi de kendi isteğimle gidiyorum." dedi. Kapıya doğru bi adım attığında bende onun önüne geçtim.
"En azından aramız kötü olmasın lütfen bana iyi geliyorsun." dediğim de kolumdan tutup beni kendine biraz yaklaştırdı. "Bu saatten sonra senin bana iyi gelebileceğini sanmıyorum. Sevdiğim kadınla arkadaş olamam ben ayrıca kendini düşünmeyi de bırak. Hatta dur burda benimle uğraşmak yerine gidip kendini Neymar'ın kollarına at." demişti ve beni sarsıp geri itmişti.
Neymar gibi davranıyordu ama farkında bile değildi. Bi de gelmiş bana sana öyle davranan birini bekle diyordu kendisi de aynı şeyi yapıyordu ama şimdi kendisi yaptığı için umursamıyordu.
"Neymar gibi davranıyorsun Paulo! Bana kötülediğin adama büründün." dediğim de kafasını olumsuz anlamda sallayıp odanın kapısından çıktı. "Bana cevap ver. Böyle kaçamazsın!" diye bağırdığımda sinirle bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Evet farkındayım sana kötülediğim adama büründüm ama aramızda fark var Elina Messi. Ben duygularımı açıklayıp haklı olduğumu belirtiyorum oysa sana layık olmayan hareketler sergileyip haksızken haklı duruma çıkmaya çalışıyor." dedi.
2-3 dakika sessizliğin ardından bavulun tekerleklerinin çıkardığı ses ortamı bozmuştu. Gerçekten gidecekti ve ben onu kaybettim. Onunla birlikte aşağıya indiğimde dış kapıdan çıktı sadece arkasından bakıyordum.
Bahçe kapısından çıkarken "Özür dilerim Dybala." diye bağırmıştım ama o arkasına bile bakmadan gitmişti. Göz yaşlarımı daha fazla tutamamıştım kendimi 2. kez boşlukta gibi hissediyordum. Paulo da gitmişti artık beni anlayan kimse kalmamıştı ya da beni anladığını düşündüğüm kimse.
-----
Bi kaç günün ardından hellööö
Evet biliyorum biraz bölüm geç geldi hem gün olarak hem de bugün için saat olarak bunun için kusura bakmayın.İyi okumalar...
#NOTORACİSM

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Junior |Neymar Jr
Fanfiction"Onu hala seviyor musun Neymar? Bana doğru cevap ver." İçeri doğru kısa bi bakış attığında yüzüne gülümsemesini yayarak "Onu sevmiyorum ona karşı biraz bile duygum olsa şuanda onun düğünün de olmazdım." dedi.