"Onu hala seviyor musun Neymar? Bana doğru cevap ver." İçeri doğru kısa bi bakış attığında yüzüne gülümsemesini yayarak "Onu sevmiyorum ona karşı biraz bile duygum olsa şuanda onun düğünün de olmazdım." dedi.
Bugün maç olduğu için maçtan biraz önce stada gidip çocukların yanına uğrayacaktım. Takımdan en son gördüğüm kişi Frenkie'di onu da o günden sonra hiç görmedim. Hazırlanıp evden çıktım telefonumu sabitleyip fotoğraf çekip instagram da paylaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@elinamessi: Barça @leomessi
5.4 milyon kişi bunu beğendi.
Yorumlar kapatıldı.
Arabaya binip stada doğru gitmeye başlamıştım. Kısa bi süre içinde geldiğim de soyunma odasına doğru gitmeye başlamıştım. Hoca içerden çıktıktan sonra hızlıca ben içeri girmiştim.
Abim geldiğimi gördüğünde sıkıca bana sarılıp kulağıma nasıl olduğumu fısıldadı ve gözlerime sorarcasına baktı. İyiyim anlamında kafamı salladığımda gülümsemişti. Frenkie de gelip sarıldığında bu sefer de ben onun kulağına fısıldayıp "Başarılar." demiştim.
Gerard ve Suarez ile de sohbet edip maç saatinin yaklaşmasını bekliyorduk. Neymar'ın burda olması umrumda değildi ama gözlerini üzerimde hissediyordum. Kafamı ona çevirdiğim de gerçekten de bana bakıyordu tekrardan kafamı çevirdim ve etrafı incelemeye başladım.
Telefonumdan saate baktığımda az bi süre kaldığını fark edip ayaklandım. Neymar da benimle birlikte kalktığında gözler bize dönmüştü. Ben çocuklara dönüp "Tribüne gitsem iyi olucak az vakit kaldı." dedim ve abim de kafası ile onaylayınca kapıya doğru ilerledim.
Neymar "Elina biraz konuşabilir miyiz?" dediğin de "Gerek yok Bay Santos, konuşabileceğimiz birşey kalmadı." dedim ve odadan çıktım. Kapıyı kapatırken Suarez'in Neymar'a "Oh iyi oldu sana." demesini duymuştum.
Yerime geçtiğimde bizimkiler ve diğer takımda yavaştan sahaya çıkmaya başlamıştı. Kısa bi süre içinde maçta başlamıştı. Neymar ısınırken sürekli bana bakmıştı ve bakışları aşırı derecede rahatsız ediciydi.
Maçın ilk 20 dakikasından 3-0 öne geçmiştik ve devre arasına girdiklerinde daha fazla izlemeye devam etmemiştim. Son 45 dakikada hiç gol sesi çıkmamış ve maçı 3-0 kazanmıştık. Ceketimi koltuktan alıp ayaklandım. Frenkie ile yemek yiyecektik.
Bu yüzden soyunma odasının önünde onu beklemeye başlamıştım. Frenkie ile iyi arkadaş olmuştuk bana en kötü zamanımda çok yardımcı olmuştu.
Kısa bi sürenin ardından kapı açılmış ve içeriden çıkan Suarez olmuştu. Bana el hareketiyle görüşürüz deyip uzaklaştı. Birkaç dakika içinde tekrar kapı açıldığında bu sefer Neymar çıkmıştı.
Beni kapıda görmesiyle yüzüne buruk bi gülümseme yerleştirdi. "Burda olacağını düşünmemiştim." dedi ve yanıma yaklaştı. Ondan 1 adım uzaklaşıp biraz daha sol tarafa geçtim.
"Bana böyle davranma! Benden neden kaçıyorsun ki?" dedi sesini yükselterek gözlerimi elalarına dikip "Senden neden mi kaçıyorum? Nefret ettiğim için olabilir mi pisliğin teki olduğunu düşündüğüm için olabilir mi Bay Santos?" dedim.
Sinirlendiği çok belliydi mimiklerini ezbere biliyordum artık. "Bana o şekilde seslenme sevmiyorum." dediğinde küçük bir kahkaha attım ve "Ben seviyorum ama aramızdaki mesafeyi tanımlıyor benim için." dedim ve kapıya bakmaya başladım.
"Ronaldo'nun kollarına giden sendin hatırlatırım bana yalan konuşup giden sendin." demişti. Elalarının daha da koyulaştığını görebiliyordum.
Tekrardan gözlerimi ona diktiğim de "O gece Bruna ile zevkin doruklarında olan da sendin ben değil." dedim ve "Ben en azından birini aldatmadığımı biliyorum sense iyi birşeymiş gibi gelip yüzüme pişkince yaptığın pislikleri söylebiliyorsun." ekledim.
"Ne yani sen o gece-" sözünü kesip devam ettim. "O gece ben kimse ile birlikte olmadım Neymar Junior iğrenç bir Portekizli adamın ilişkimi mahv etmesine izin vermemek için gittim ama asıl mahv edebilecek güçte olan senmişsin." diyerek gözlerimi ondan çektim.
Kafasını eğip birkaç saniyeliğine yere baktıktan sonra tekrar kafasını kaldırmıştı. O tam konuşmaya başlayacağı sırada kapı açılmış ve Frenkie gelmişti.
Frenkie beni görüp "Hadi gidelim." derken çoktan Neymar'ı arkamızda bırakmıştık. Kendi arabamı burda bırakıp Frenkie'nin arabası ile gidicektik.
İkimiz birlikte arabaya bindik ve daha önce Neymar ile gittiğimiz restorana doğru gitmeye başladık.
