TREN 1.2

40.2K 2.6K 4.3K
                                    

Akşamdan sabaha kadar bir çocuk gibi gökyüzünü izleyip, daha sonra koltukta bana arkasını dönüp bacaklarını kendine çekerek uykuya dalmıştı.

Onunla konuşmaya çalışsamda beni yeniden görmezden gelmeye başlamıştı. Bu durum artık sinirlerimi bozmuyordu. Çünkü alışmıştım.

Şimdi ise daha büyük bir problemim vardı.

Uyurken kalçasını bana doğru çevirmesi, hiç iyi olmamıştı. Çıkık küçük kalçası öyle güzel duruyordu ki, ne yaparsam yapayım bakışlarımı ondan alamıyordum.

Ayak bileklerinden bile belli olan beyaz teni beni daha fazla tahrik ediyordu. Bir erkekten bu derece etkilenmek benlik bir şey değildi. Ama onun kız gibi vücudunun olmasına bağlıyordum bunu.

Elimi aletime atıp kumaşın üzerinden yavaş yavaş okşamaya başladım. Bu durum hem utanç verici hem de iğrenç bir şey olsada kendimi durduramıyordum.

Bu yaptığımın tacizden bir farkı yoktu, ama tutamıyordum kendimi.

Huysuzlanıp cenin pozisyonunda biraz daha kendini küçültürken artık kalçası tamamen gözümün önündeydi.

"Siktir.." kısık ve kesik nefesimle fısıldadığımda aletim artık moraracak kadar sertleşmişti.

"Daha sonra kendimi bunun için cezalandıracağım." boğuk sesimle yeniden fısıldayıp fermuarımı açtım.

Baksırımın arasından aletimi çıkardığımda dişlerimi sıktım. Gözlerim kalçasında ve beyaz teninde geziyordu.

Yavaş yavaş kendimi çektiğimde, o kalçaya girebilmenin ne kadar mükemmel olabileceğini düşündüm. Beyaz tenli, pürüzsüz bir kalça.

Elim giderek hızlanırken zevkle yüzümü buruşturdum. Nefes seslerim ona gitmesin diye kısık kısık alıyordum. Ama burnumdan verdiğim sesler küçük alanda oldukça gürültü çıkarıyordu.

Halil birden hareketlenince gözlerimi irileştirip, korkuyla öylece kaldım. Uyku halinde öylesine bir hareketlenme diye düşünürken o yönünü değiştirip benden tarafa döndü.

Uykulu güzel gözlerini açtığında ben mal gibi kalmıştım. Utançtan yüzüm alev gibi yanıyordu. Şu an kendimi trenden aşağı atmak istiyordum. Hem de bağırarak.

Hiçbir tepki vermeden önce aletime, daha sonrada yüzüme baktı. Dudakları yine bükülmüş duruyordu. Pembe küçük dudakları..

"Bak, yanlış anlama.." sonunda sesimi bulduğumda konuştum. Ama konuştukça daha da çok utanıyordum.

O bir süre beni izledi, sanki bu gördüğü şey hiç onu etkilememişti.

Daha sonra beni deli edecek kadar yavaş bir şekilde vücudunu dikleştirdi. Dudakları hafifçe öne çıkmış duruyordu. Yüzü ifadesizdi.

Çıplak ayağı ile ayağa kalktığında yutkunup ona baktım. Ne yapıyordu?

Pis trenin zemininde yavaşça yanıma geldi ve tam önümde durdu. Ben her türlü şeyi bekliyordum.

Ama önümde diz çökmesini beklemiyordum.

O önümde diz çöküp aletime yaklaşınca ben iki elimi şokla hafifçe kaldırdım. Ne yapıyordu bu çocuk?

Soğuk olduğunu tahmin ettiğim eliyle aletimi tuttu. Parmakları kemikliydi. Aletimin yanında beyaz teni daha da belli oluyordu.

Gözlerime bakmadan dudaklarını yaklaştırdı. Nefesini zevk suyu gelmiş olan aletimin ucunda hissediyordum.

Ağzım aralık bir şekilde ona bakarken, o başını ağzına almıştı bile.

"Hassiktir.." diye inledim.

Pembe dili ve küçük ağzı ile aletimi yalamaya başladığında benim elim hâlâ havada duruyordu.

O minik dili ile emmeye son verip tamamen ağzına aldığında elbetteki hepsi sığmamıştı. Ama sıcak ağzı beni zevkin doruklarına sürüklemişti.

O aletimi boğazına kadar alıp daha sonra bırakırken yutkundum ve kapıya baktım. Ama şuan tüm tren bizi izlese bile umrumda değildi.

Kaç yıllık seks hayatımda hiç bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyordum.

Hareketleri aşırı profesyoneldi. Ve zaten nefesi değse bile boşalacak seviyedeydim.

Dakikalarca bana sakso çektiğinde elimi saçlarına indirip okşamaya başladım.

En sonunda geleceğimi anladığımda ağzından çıkmak istemedim, dölümü yutmasını istedim.

Titreyerek ağzına boşaldığımda yutkundu. Daha sonrada ağzındaki tüm meniyi yuttu.

Ben nefes nefese onun suratına bakarken o güzel, tahrik edici gözlerini gözlerime dikip yavaşça ayağa kalktı.

Göğüs kafesim hızla inip kalkıyordu. Afallamış bir şekilde ona bakarken, o hiçbir şey olmamış gibi yerine geçip yine bacaklarını kendine çekti ve gözlerini kapattı.

Az önce ne olmuştu böyle?

TREN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin