Gizemli Hayatım

1

Ben 23 yaşındayım. Üniversiteden geçen yıl mezun oldum. Şu an için işsizim, daha doğrusu iş aramıyorum diyelim; üniversitenin yorgunluğunu atıyorum ve ailem de bu duruma karşı çıkmıyor. Evde film, dizi seyrediyorum, kitap okuyorum, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum, gece geç saatte yatıyorum, sabah geç saatte kalkıyorum... Tam bir ruhsal tatil, şikayetim yok.

Geçen yıl ağustos ayında garip bir olay yaşadım. Fakat asıl mesele bu olay değil. Bu sadece başlangıç oldu.
Anlatayım.

Bizim apartman 7 katlı. Biz 4. katında oturuyoruz. Yazın sıcak olduğu için balkonda yatıyordum. İşte geçen yıl balkonda uyurken, saat gece 3-4 olsa gerek, ayaklarımdan ruhumun çekildiğini hissettim. Bunu tam olarak anlatabilmem mümkün değil fakat ruhum ayaklarımdan başlayarak çekiliyordu. Bunu şöyle düşünün: yerde sırt üstü uzanmış yatıyorsunuz ve biri gelip ayaklarınızdan tutuyor, çekiyor. Somut bedeniniz duruyor, fakat ruhunuz boydan boya ayaklarınızın hizası boyunca ileriye doğru gidiyor. Böyle oldu, ama size düşündürdüğüm gibi bende çeken biri yoktu. Kendi kendine çekiliyordu. Çekildikçe korkuyordum ve başım ayaklarıma ulaşıp da çekilme bitince öleceğimi sanıyordum. 'Ölmek böyle bir şeymiş' diyordum.

Böylece ruhum yarıya kadar çekildi. Tüm ruhum bedenimden tamamen çekilince öleceğimi biliyordum, şüphe yoktu, öyle hissediyordum. Başım karnımın hizasına geldi ki, omzuma tık diye bir şey dokundu. O dokunmanın etkisiyle ruhum hızla geri yerine geldi, çekilme bitti ve uyandım. İçimdeki tedirginlikle 'bir rüyaydı işte' diye düşünüp zar zor tekrar uyudum. Uyuyunca aynı şeyi ikinci defa yaşadım. Ruhum ayaklarımdan başlayarak çekildi, başım karnıma kadar geldi, ve omzuma yine bir dokunuş, uyanış...

İleriki günlerde bu olayı fazla önemsemedim. Hepimizin tesiri uzun süren rüyaları vardır, ben de buna o tür rüyalardan biri olarak baktım. Hatta unutup gitmiştim. Taa ki o çiğ köfteci dükkanında, siparişimin hazırlanmasını beklerken yan masada duran dergiyi okuyana kadar.

Olay şöyle gelişti efendim...