Merhaba ben Hazal henüz 16 yaşındayım. Gelin size "AİLEMİ" tanıtayım, daha doğrusu çocukluğumun katillerini
Annemin ismi Nergis, sözde babam olduğunu söyleyen kişinin ismi ise Fırat. Bana onlarla ilgili bu şekilde bahsettiğim için kızabilirsiniz,fakat aslında bunların bazı sebepleri var...
Ben 6 yaşında iken babam ve annem sürekli kavga ediyorlardı gerçi hâlâ değişen birşey yok. Neyse devam edelim kavgalarının sebebi sanırım bendim. Çünkü beni yanlarında her gördüklerinde annem belli etmemeye çalışsada benden birşey sakladıklarını anlamıştım. Babam bana sürekli bağırıyordu. Nedenini bilmiyordum ve bu beni çok fazla üzüyordu, gerçi şu anda umurumda değil, bunun sebebini öğrendiğimde annem başta olmak üzere ikimizde çok fazla üzülmüştük. Eminim merak ediyorsunuzdur. Söylemek benim için üzücü olsa da babam daha doğrusu Fırat denilen o adam annemi aldatıyormuş. Nerden mi öğrendik? Ben 14 yaşıma geldiğimde dışarı gezmeye çıkmıştım ve kumral,gözleri zümrüt yeşili, zayıf bi kadın sürekli beni izliyordu, ben nereye gidersem beni takip ediyordu. Tam bi alışveriş merkezine girdiğimde kolumu tuttu "Napıyorsun sen?!" Bana cevabı şuydu "ben babanın kız arkadaşıyım" o an bi şok geçirmiştim.
Babam bana bi kadın için kızıyordu. Bir anda gözlerim kararmıştı gözlerimi açtığımda yerde yatıyordum, kadın yanımda yoktu büyük ihtimalle korkup kaçmıştı yerden zorda olsa kalktığım gibi eve doğru yol ilerledim, odama çıkıp yorganın altına girip ağlamaya ve ağzımı kapatıp çığlıklar atıyordum şimdilik bu olayı anneme söylemicektim
(Ertesi gün)
Artık babam olacak o kişiye baba değilde Fırat demeye başlamıştım çünkü ondan tam anlamıyla "TİKSİNİYORDUM" akşam olduğunda Fırat eve sarhoş bi şekilde gelmişti, çok kızgın görünüyordu belli ki bişey olmuştu ama bilmiyordum annem mutfaktaydı bense tam odama çıkarken bi eli saçımda hissetmiştim. Fırat denilen o pislik saçımı çekmeye başladı çok canım yanıyordu. Ağlamaya başladım çığlık atmak istedim ama sesim çıkmamıştı bile Fırat pisliği "seni geberticem!" Diye bağırınca annem içeri geldi şaşırmamıştı çünkü o da bunu Fırat'tan bekliyordu çaresizce ağlamaya başlamıştı. Beni kurtarmaya çalışırken Fırat hırsla ona da vuruyordu. Annem dayanamayıp yere yığılmıştı bense bayılcak gibiydim. Çünkü artık sadece saçımı çekmiyordu yüzüme vurup duruyordu o acıyla dayanamayıp özel bölgesine tekme atmıştım ama ne tekme! Eliyle özel bölgesini tutuyordu bana olan öfkesini görmemek mümkün değildi. Kendinden geçmişti sarhoş olduğu için yere yığılmıştı.
Annemi acıyla yerden kaldırdım. Ne yapacağımızı bilmiyorduk Fırat'ın orda yatmasını fırsat bilip annemi odama çıkardım. Her ne kadar üzüleceğini bilsem de anneme aldatıldığını söyledim belli etmemeye çalıştı YİNE, ama kafasını aşağıya çevirdiğinde çaresiz ve masumca akan göz yaşlarını görebiliyordum. Anneme sarıldım annem bana o acısıyla yalandan bir tebessüm etmişti. "Acının tatlı gülümsemesi" demek ki buna söyleniyordu. Fırat ayılmıştı ama hâlâ denge sağlayamamıştı annem sinirle olduğu yerden kalkıp odasına gitti ve dolabın yanından bir valiz çıkardı içine Fırat'ın kendi gibi pislik kıyafetlerini koyuyordu. Anneme hayranlıkla bakıyordum o haliyle hâlâ çok güçlüydü bende ondan güç alıyordum, valizi kapattı. Fırat anneme yaklaşıyordu fakat gözünün önünü göremeyecek kadar sersemlemişti, ve kafasını kapının eşiğine çarptı ona o kadar acıyormuşcasına bakıp güldüm ki ... annem valizi Fırat'ın eline tutuşturdu ve Fırat'ı sürükleyerek kapının önüne çıkardı. Fırat sürekli bağırıyordu biz tabii ki aldırış etmedik zaten bir kaç dakika sonra ordan gitmişti.
Huzurlu bi yaşamım olmamıştı belki de olmicaktı ama annemin yanımda olması beni hayata bağlıyordu düzensiz günlerimiz bu şekilde devam ediyordu...
(DEVAM EDECEK...)
Umarım beğenirsiniz bu ilk kitabım olduğu için yorumlarınızı merak ediyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SESSİZ ÇIĞLIKLARI
General FictionGECE HER ŞEYİ KARARTSA BİLE AYI KARARTAMAZ...