KENDİNE YOLCULUK

594 459 81
                                    

Öncelikle bölüme başlamadan önce şarkıyı bir kere sözlerini okuyarak dinlemenizi istiyorum. Bu sayede bölümü okurken daha anlamlı bulacaksınız. Söyleyeceklerim  bu kadar :) 

Birde bol bol yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz keyifli okumalar.

*****

Araba kullanırken sanki her şey susuyor, bir ben vardım, birde radyoda çalan Neşet baba. Tabi kızımı, arabamı unutamam. Yol 3 saat ama yolda düşündüklerim, düşüneceklerimin ömrümün geri kalanını belirleyecek. Ne yapacağım dönünce, nereye gideceğim, kimin yanına gideceğim? Kaan Alara'nın yanında, Ali abi Betül yengeyle, Şükrü ablasının yanındaydı daha dönmemiştir. Kimim vardı ki benim orada? Dilara bir daha olmayacak dedi. Bir daha dönmeyeceğim. Hayatımın hatası olmana izin vermeyeceğim. Sahi onun için hayatının hatası mıyım? Belki de benim hayatım komple bir hatadır.

Dikiz aynamda beliren selektör ışığıyla kendime düşüncelerden sıyrıldım. Dikiz aynasına baktığımda beni takip eden ve sağa çekmemi söyleyen polis arabasını fark ettim.

"İyi günler memur bey. Kolay gelsin." Tedirgin bir ifadeyle ona bakarken o son derece ciddi ve kızgındı.

"Teşekkür ederim. Ehliyet, ruhsat lütfen." Belgelerimi ona uzattığımda dikkatlice incelemeye başladı. "Biraz önce kaçla gittiğinize haberiniz var mı?" Sorgulayan gözlerle gözündeki güneş gözlüğünün üstünden hafifçe beni kesti bir yandan.

"Fark etmemişim efendim kusura bakmayın. Bir anlık dalgınlık." Olayı ne kadar küçükmüş gibi göstermeye çalışsam da ciddi olduğu belliydi.

"Unutmayın bir anlık dalgınlık insanların canına mal olabilir. Daha çok dikkat edin. Ortadaki sadece sizin canınız değil. Bu yolda başka arabalarda var ve onlarında aileleri var. Kaza yaparsanız sadece size bir şey olmaz arkanızda bırakacaklarınızı düşünün ve dikkatli olun. Buyurun bu da cezanız. Umarım artık daha dikkatli olursunuz." Hiçbir şey olamamış gibi cezamı verip geri döndü ve yanımdan geçip gitti.

Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başlayınca memurun dedikleri daha anlamlı gelmeye başladı. Haklıydı bu hayat sadece benim değil ve asla öyle olmayacak. Çevremde beni seven, benim sevdiğim, üzmek istemediğim çok fazla insan var ve ben onları yüz üstü bırakamam. Benim onlara karşı bir sorumluluğum var ve artık bu sorumluluktan kaçmayacağım.

Bunları düşünürken şehre çoktan girdim ve telefon elime alıp direkt Kaan'ı aradım.

"Kaan king is back. Where are you bitch?" Umarım Alara'nın yanında değildir diye geçirdim içimden.

"Hoş geldin kardeşim. Senin evde malak gibi yatıyorum ne yapayım." Sesinin yeni uyanmış gibi gelmesinden uzun zamandır orada yattığına eminim.

"Lan göt ben bir şey olursa diye sana yedek anahtar çıkarttım evde yat diye değil. Hafta sonu parti var birde üstüne sen evde yatıyor musun? Biletleri kim satıyor?" O an Kaan'ın göbeğini kaşıdığına emin olsam bile harekete geçer belki diye zorlamaya devam etmem gerekiyor.

"Kanka partiler patladı patlayacak elimizde. Kimse gelmek istemiyor sanırım bize güvenmiyorlar." Kaan'ın sesinden dökülen her bir harfte bana ve bu işe olan inancını kaybettiği umutsuzluk ve hayal kırıklığıyla birlikte kulaklarıma doldu.

"Aklımda var bir şeyler madem evdesin bekle geliyorum." Biraz önce eğlenceli çıkan o ses tonum artık bir mermeri bile kesecek kadar sertleşmişti.

"Gelirken içecekte al evde hiçbir şey kalmamış." Hala duygusuz ve umursamaz gelen o sesini kesmek için ses tellerini çekmek istedim o an.

"Kaan Allah seni davul beni tokmak etsin sana vurup durayım. Dolap ağzına kadar doluydu ne ara bitirdin hepsini. Tamam alırım kapat." Kaan gerçekten tüm inancını kaybetmişti ki buna bile tek ses çıkarmadı. Sesinde en ufak bir değişim olmadı.

AVVAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin