Hwa: 1. gündeyiz.
Okul kantinindeydik ancak iki kişimiz eksikti. Oturmuş tostumuzu yerken birden eksik olanlarımızdan biri geldi. Mingi...
Mingi: Beyler, koşun.
Yunho: Hayırdır?
Mingi: Yeosang'la Jongho. İkisi birbirini soyunma odasına kilitledi.
San: Hayda...
Joong: Koşun lan! Eğlence çıktı.
Hepimiz alt kata inip soyunma odasının önüne gittik. İçeriden ses gelmiyordu.
San: Yeosang? Noluyor lan içeride?
Mingi: Jongho! çıkın lan artık dilim damağım kurudu burda size seslenmekten. Yeosang!
Hwa: Kaç dakikadır içerideler?
Mingi: Öğle arasının başından beri. (yaklaşık 10-15 dakikadır)
Sabah ilk tenefüste Yeo ve Jongho laf dalaşına girmişlerdi. Sonrasında Jongho, Yeo'nun kulağına bir şey fısıldamıştı. Anlaşılan bu buluşmayı ayarlamıştı. Bizim bir kaç bağırışmamızdan sonra kapıdan kilit sesi geldi.İlk önce Yeosang dışarı çıktı. Yanakları kızarmış, saçları dağılmış, dudağı şişmişti. Klasik dayak yemiş tipi vardı. Bir kaç saniye sonra arkasından Jongho çıktı. O daha düzgündü. En azından kızarık değildi.
Jongho: Bi' 10 saniye sonra arkadaşınıza dikkat edin.
Jongho'nun söylediği şeye anlam veremezken o gözden kayboldu. Yeosang kendinde görünmüyordu.
San: Yeosang?
Dediğim an Yeosang yere yığıldı.----------------------------------------------------------5 DAKİKA SONRA:
Yunho: Ne oldu oğlum içeride? Anlat artık!
Yeo: Ya bir şey olmadı. Kavga ettik işte.
Mingi: Lan yüzünde doğru dürüst yara bile yoktu. Ne oldu da bayıldın?
Yeo: Sabah kahvaltı yapmadım. Açlıktan bayılmışımdır.
Hwa: İnanasım gelmedi.
Joong: Ama inanmış gibi yapacağım.
San: Bu işte bir şey var ama neyse. Kantine geri dönelim. Yeosang sende bir şeyler ye gerizekalı.
Kantine geri döndüğümüzde o da oradaydı. Yeni çocuk olarak varsaydığım kişi. Tek başına yemek yiyordu. Birden kafasını kaldırıp bana baktı. Göz göze geldiğimiz an ona bakmayı bırakıp arkadaşlarımın yanına oturdum.Utanç verici bir andı.
Mingi: Şu çocuğu tanıyor musunuz?
Hwa: Muhtemelen yenidir.
Joong: İlk defa görüyorum bende.
Yeo: O şey ya. Nöbetçiyken gördüm. Yeni nakil olmuş bizim okula. Hoca onu sınıfla tanıştırırken içeri dalmış bulundum.
San: İçeri neden daldın ki?
Yeo: Hoca benden kahve istemişti sınıfa giderken. Bende kahveyi alıp götürdüm.
San: Herneyse. Kimse kim. Sinirimi bozmasın yeter.
Hwa: San.
San: Ne var?
Yunho: Çocuk sana bakıyor.
San: Ee?
Mingi: Dövsene.
San: Hiç havamda değilim. Üstelik yeniyse beni tanımıyordur. Tanıdıktan sonra bakmaya devam ederse döverim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAWİNG CLASS - WOOSAN
Fanfiction- Hey bana fotoğrafını atar mısın? Seni çizmek istiyorum. ! Bu kitap yaşanmış olaylardan yola çıkılarak yazılacaktır/yazılmıştır. !