''Simsiyah bir kedi''

42 7 3
                                    

YAZARDAN:

Bıkmış adımlarla okuluna ilerliyordu. Kapuşonu (nası yazılıyo olm bu) kafasında, kulaklığı kulağında yavaş yavaş yürüyordu. Okula gitmek istemiyordu. Tek derdi kendini babasına kanıtlayabilmekti. Ancak babası, onu güçsüz gördüğünden en azından okula gidip o boş ve gereksiz (!) zihnine bir şeyler girsin istiyordu. Belki bir işe yarar diye.

Daha yeni yeni alışmaya başladığı sınıfına girdiğinde yerine geçip oturdu. Çantasını kenarına koydu. İçerisinden ders için gerekli olan ıvır zıvırlarını çıkarıp masanın üzerine yerleştirdi. Sonrasında sürekli yanında taşıdığı küçük eskiz defterini alıp bir şeyler karalamaya başladı. Kendini sadece çizim yaparak rahatlatıyordu. Unutuyordu çevreyi. Okulu, babasını, hayatını. İleride olmak istediği şey belki pek hoş bir şey değildi. Ama en azından bi' saygınlığı olurdu o sayede. Hiç yaşamadığını yaşar, görmediğini görürdü. Bunun içinde kendini babasına kanıtlamalıydı. İmkansız...

Kafasını kaldırdı defterinden. Birazdan öğretmen gelirdi. Sınıf dolmuştu. Tekrar defterine baktığında şaşırdı kendince. Her seferinde aynı şey oluyordu. Zihninin içindeki genetik, çizimine bile yansıyordu.

Kalemini her hareket ettirişinde depresif bir sonuçla karşılaşması onunda sinirini bozuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalemini her hareket ettirişinde depresif bir sonuçla karşılaşması onunda sinirini bozuyordu. Ancak elinden gelen buydu. Aklına çizecek hiçbir şey gelmiyordu ve bundan dolayı eli kendi kendine hareket ederken ortaya bu tarz illüstrasyonlar çıkıyordu. Babasının karakteri, tavırları yüzünden kendisinin de böyle karamsar bir insan olduğunu biliyordu. Genetiğine bağlıyordu her şeyi. 

Kötülük mü yaptı? Genetiğinden dolayıdır. Mantıklı mı davrandı? Genetiğinden dolayıdır. Çalışkan mı? Genetiğinden dolayıdır.

İyilik mi yaptı? Yanlışlıkla olmuştur.

Öğretmeni sınıfa girince defterini ortadan kaldırdı. Biyolojiydi dersi. İnsan vücudu ile ilgili bilgisi gayet iyiydi. Babası sayesinde...Eski bir doktor olduğundan odasındaki kitapları küçüklüğünden beri karıştırırdı. İçindeki resimleri tekrar tekrar çizer dururdu. Okumayı öğrendikten sonrada içindeki bilgileri okumaya başladı. Bir süre sonra bu onda alışkanlık oldu.

Derslerine odaklandı. Sıra son derse gelince içinde biraz olsun mutluluk oluştu. Bir kaç saniye falan. Son dersleri resimdi. Tek dileği öğretmenlerinin bir resim verip onu çizmelerini istemesiydi. Çünkü eğer kendi hallerine bırakırsa, tuvalin ortasında kocaman bir karartı olacağını biliyordu. Depresif kısmı bastıramayacaktı.

Dilediği gibi oldu. Öğretmen her bir öğrenciye A5 boyutunda bir doğa fotoğrafı verdi. Herkes kendine düşen fotoğrafı çizecekti. Dersin ilerleyen dakikalarında öğretmeni onu farketmişti. Güzel çiziyordu. Diğer öğrenciler kendini kasarak, hata yapmaktan korkar bir şekilde fırçalarına işkence çektirirken, o hiç umursamadan fırçasını tuvalde dans ettiriyordu. E doğal olarak... Öğretmeni ondan kurs içinde kalmasını isteyince şaşırdı. Ama bu güzel bir fırsattı daha fazla çizim yapmak için. Eve gittiğinde bunu yapamayacaktı sonuçta. Yasaklanmıştı çünkü. Tıp kitaplarını bile sadece okumak için açabiliyordu. Kabul etti teklifi.

Zil çaldığında sınıftaki diğer öğrenciler evlerine gitmek üzere sınıftan ayrıldılar. O kaldı.

Sınıfın kapısında biri belirdi. Farketmedi.

O biri onu farketti. İzledi.

Zil çaldı. Kendine geldi o biri.

Sınıfa kurs için öğrenciler doluştu. Öğretmen gelmeden müdür geldi. Yanında bir çocukla. O biri ile. Bu sefer farketti. O biri, biblo gibiydi. Çizilmek için çizerini bekleyen bir biblo gibi. Ve o farkında olmasada çizerini bulmuştu. Herkes dışarı çıkmaya başladığında o da ayaklandı. Göz göze geldiler o sırada. Keskin gözleri vardı. Kedi gibiydi. Simsiyah bir kedi.

Kapının önünde beklerken içeriden konuşma sesleri geliyordu. Ne dedikleri anlaşılmıyordu ama gergin bir konuşma olduğu açıktı. Etraftakiler içerideki 'biri' nin dedikodusunu yapıyordu. Kafası karışmıştı çizerin. Neden herkes onun hakkında bu kadar kötü konuşuyordu ki? İsmini de öğrenmişti. Etraftaki öğrencilere göre kötü biri olması umurunda değildi. Kendisi de dört dörtlük değildi sonuçta. Bir bile değildi.

Kapı açıldığında içeriden o kedi çocuk çıkıverdi. Bir anlık duraksadı ve gözlerini çizeriyle buluşturdu. Çizeri ona saflıkla bakıyordu. Sanki ''Nesin sen?'' diye sorar gibi. Kedi çocuk hızla uzaklaşmaya başladığında herkes arkasından bakakaldı. Müdürde sınıftan çıktığında öğrenciler tekrar içeri doluşmaya başladılar. 

Sonunda evine vardığında babasının evde olmamasını fırsat bilerek kendini hemen çalışma masasına oturttu. Günlüğünü sakladığı yerden çıkardı, eline bir kalem aldı ve zihnindeki düşünceleri harf harf yazmaya başladı.

"Sevgili günlük

Okuldan nefret ediyordum ve gitmem için kendimce bir sebebim yoktu. Hala okuldan nefret ediyorum ama artık okula gitmem için bir sebep var. Bir biblo buldum kendime. Pürüzsüz ve keskin hatlara sahip bir biblo. Simsiyah bir kediye benziyor. Ancak ağzını açsa kükreyecek gibi. Okulda sevilen biri değil sanırım. Umrumda mı? Hayır. Beni de kim tanıyor da seviyor ki zaten. Çizimini yaptığım her şey bana aitti öncesinde. Onu bulacağım. Onu bulacağım ve bana ait yapacağım. Belki o zaman babam ona benzediğimi, onun gibi olmaya çabaladığımı artık anlar. Seni bulacağım. Seni 'benim' yapacağım Choi San.

Ben Wooyoung."

-------------------------------------------------

-------------------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

WOOYOUNG:

- Jung Wooyoung

- 18 yaşında

- Babasını çok sevdiğinden değil, bıktığı için onun gibi olmaya çalışıyor.

- Çizim yapmayı sever ancak babası ona yasakladı.

- Bir şeyi isterse, elde etmek için elinden geleni yapar, inattır.

- Karamsar biri

-----------------------------------------------------

Bu da çok uzun bir bölüm olmadı ama sıkıcılaştırmamak için daha fazla uzatmak istemedim. İçime sindi en azından sinmese kendi ağzıma sıçardım. Öhm nys..

BAİİ!!! ❤❤❤😘😘😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BAİİ!!! ❤❤❤😘😘😘

DRAWİNG CLASS - WOOSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin