26

297 36 18
                                    

Felix, Rain -

Yanımda ki, varlığından haberdar olduğum Miso, bakışlarını yüzümde sabit tutarken ben, gözlerimi boş yolda tutuyordum. Evet, tamamen haklı değildi ama, şüphelenmişti işte. Ona yazmayı geçte olsa sorun etmeyi bırakmıştım ama, mesajlarıma bu seferde o, cevap vermemişti. Bir problem olduğu ihtimalini zihni kavramamıştı belli ki. Boş yolda adımlarımın bir-birini takip etmesini sürdürürken kafamda olanları ve olacakları tartmayı bırakmış artık konuşma zamanının geldiğini anlamıştım.

"Konuşmayacak mısın?"

Üşüdüğü her halinden belli Miso, giydiği pembe sweatshirt'ün içine biraz daha sinip ellerini kollarına sürterek ilerlemişti. Evden ne denli heyecanla çıktığını tahmin etmek zor değildi. Ki, bu ilk de değildi. Ne zaman evden çıksa üstüne doğru düzgün bir şey almayı unutan Miso bu alışkanlığını bugünde tekrarlamıştı.

Üşümesine duyarsız kalmadan üstüme giydiğim siyah deri ceketi çıkartıp omuzlarına atacağım sırada durup inkar etmek için konuştu.

"Felix gerçekten gerek yok, ben-"

Sözlerine aldırış etmeden ceketi omuzlarına atıp onu susturmuştum. Tenime hücum eden soğuğu umursamadan yürümeye devam ettiğim zaman yumuşak ses tonu yine zihnimi ele geçirmişti.

"Teşekkür ederim…"

Ellerimi cebime atıp yürümeyi sürdürürken sözlerin bu kadar olmadığını biliyordum.

"Ben… gerçekten özür dilerim. Sözün gerçek anlamıyla pişmanım. Sana güvenmediğim için, çok pişmanım… Yani sen olsan sen de şüphelenmez miydin?"

Aniden durup ona doğru yüzümü çevirdiğim zaman şaşırdığı her halinden belliydi.

"Cidden… bir daha bunu tekrarlama."

Gülümsemesini yüzüne yerleştirip tekrardan konuşmaya başlamıştı, affedilme sevinci ve umutla. Hâlbuki ben onu en başından beri affetmiştim.

"Bir daha asla benden yana güvenin kırılmayacak…"

Bana sarılmıştı ve ben de ona. Yüzünüze ve vücudumuzun farklı yerlerine damlayan yağmur damlalarının ıslaklığı yağmur yağdığı hakkında bilgilenmemi sağladığı zaman eve gitmemiz gerektiğini anlamıştım.

"Eve gitmemiz gerek, bu küçük damlalar eminim şiddetlenectir."

Ifadesiz yüzü yaramazlık yapılacağı anlamına gelirken, benden bir kaç adım uzaklaşıp telefonu cebinden çıkarmıştı.

"Miso, ne yapıyorsun? Eve gidelim, hasta olacaksın."

Telefonda açtığı müziğin sesini en sonuna kadar açıp cebine yeniden atmıştı. Ve evet, dans edecektik. Ama havanın soğuk olduğu gerçeği beni bu düşünceden epeyce uzaklaştırıyordu.

"Miso, eve gitmeliyiz-"

Yanıma gelip ellerimden tutarak yolun kenarından ortasına doğru beni sürüklemişti.

"Hadi ama~, çok sıkıcısın Felix!"

Beni çekiştirdiği aynı zaman diliminde şımarık bir kız çocuğu gibi konuştuğu zaman, çok istediğim ama başlıca soğuk havanın engellediği eylemi gerçekleştirme kararı almıştım.

"Madem istediğin bu, olsun bakalım."

Elimi bel kıvrımlarına yerleştirip onu kendime çekerek, vücutlarımızı birbirine bastırmıştım. Yağmurun daha da şiddetlendiği saniylerde müziğin eşsiz melodisi eşliğinde dans etmeye başlamıştık.

Yapılan her hamle müziğin ritmi ile buluşup eşsiz dansımızı bir parçası haline gelirken vücutlarımız hep hareket halindeydi. Müziğin kulaklarımızı doyurduğu aynı zaman diliminde yağmur damlaları tek tek vücudumuzu buluyordu.

•••
Bangchan-

"Bundan sonra ne olacak?"

Yaptığım yemeği yemek yerine önünde soğutmayı tercih eden Soo Bin'e bakmıştım. Sorduğu soru düşündürücüydü. Cevaplamak yerine sorudan kaçıp, kendi kelimelerime sığınmış, onu tek lokma yemediği yemeği yemesi için emir tonunda konuşmuştum.

"Soo Bin, yemeğini ye. Olumsuz şeyler düşünüp kendine de bebeğe de zarar verme."

Başını sallayıp tabak dolusu noodle'ı yemeğe konulduğu zaman bakışları benim üzerimde değildi. Bense onu izlemekle yetinmiştim.

Simsiyah saçları doğal olduğunu belli edercesine parlaktı. Saçları ile aynı rengi paylaşan gözlerini her daim ışıl ışıl, teni ise ay kadar beyazdı. Nasıl oldu da bu kadar güzel bir kızı elde ettim?

Miso'dan yana hiç bir şansım yoktu. Artık bunu kavramıştım. Üzülsem bile, kime ait olduğunu zihnime kazımış, zor da olsa vazgeçmiştim.

Belki de artık doğru olanı yapmam gerekiyor…

Devam edecek…

Ve bu bölüm de bitti. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir ve bölümü beğenmişsinizdir. Sizleri seviyorum yeni bölüm çok yakında…

Desamor; Lee Felix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin