12

578 52 15
                                    

Felix, 00:00, ^Sadece kızgın...

"Böyle bir şeyi nasıl yaparsın ha?! KONUŞSANA!"

Duvara sırtımı yaslayıp ellerimi göğsümde birleştirmiştim sağ ayağımı duvara yaslamışken, suskunca donup kalan bedene bağıran Miso'ya bakıyordum. Sahte üzüntüsü ve yalanları ile Miso'nun önünde durup göğsüne inen sert darbeleri yok sayan Bangchan artık bir çıkış yolu bulamıyordu.

"Miso ben hiç bir şey yapmadım. Yalan, hepsi yalan!"

Gözlerini kapatıp derince nefes almıştı, yorgunca kaldırıldığı kolunu sağ tarafa tutup işaret parmağı ile boş yolu gitmesi için ona işaret ettiği zaman dudaklarının arasından sadece bir kelime çıkmıştı.

"Git!"

Hâlâ hiç bir şey yapmıyordum. Geldiğimizden beri sadece Miso'nun zehrini ona akıtmasını izlemiştim. Miso'nun evinin önündeydik, ve içimden bir ses, birazdan Jungkook'un kendisini dışarı atacağını söylüyordu. Ki, bu kadar ses karşısında normaldi.

"Miso ben hiç bir şey yapmadım! O, fotoğraf yalan ve ya bu piç sana ne söyledi bilmiyorum ama o, da yalan!

Demişti işaret parmağı beni siper alırken. Ama ne olursa olsun biliyordum, Miso'nun ona inanmayacağını. Çünkü gerçeklerleri tek tek aktarmıştım beynine. Ve kanıt vardı.

Altında yalanların yattığı cümlesi bittiği anda Miso'nun, sesinin en yüksek tonunun hakim olduğu cümleleri boş sokakta yankılanmıştı.

"Yaptıklarından zerre kadar utanmadan, bir de karşımda durmuş gözümün içinde baka, baka yalan söylüyorsun, doğruları yalanlıyorsun! Nefret ediyorum senden Bangchan! Defol git!"

"Hiç bir yere gitmiyorum!"

Elleri aniden Miso'nun kolunu kavradığı zaman, sinirle, yaslandığım soğuk duvardan bedenimi ayırıp Bangchan'ın üstüne atıldım. Ellerim yakasından yapışıp onu ittiği zaman bir kaç adım gerilemişti. Sinirle sıktığım yumruğum yüzünü bulduğu zaman ise bedenini yerle kavuşturmuştum.

Miso'nun tiz çığlığı sokakta yankılandıktan bir kaç saniye sonra kapının açılma sesi duyulmuştu. Başımı kapıya doğru çevirdiğim zaman iri adımlara yanımıza gelen Jungkook'a, sonra ise yere yığılıp kalan bedene baktım. Tek kolu ile destek alarak olduğu yerde doğrulup dudağında benim eserim sayılan kanı temizliyordu.

"Neler oluyor burada! Miso, iyi misin?"

Telaş ve endişe dolu sözlerine karşılık, Miso'ya sarıldığı zaman ben ne diyeceğime şaşırmıştım.

"İ-iyiyim abi, sorun yok..."

Kollarını Miso'dan ayırıp kaşlarını çatarak bana ve yerden zorla kalkan bedene bakmaya başladığı zaman ne diyeceğime şaşırmıştım.

"Siz hangi vasıfla gecenin bir saatin de benim evimin önünde kavga edip kardeşimi korkutmaya cesaret ediyorsunuz!? Ha?!... Defolup gidin! Sizi bir daha kardeşimin yanında görürsem eğer olacaklardan ben sorumlu değilim!"

Hiç bir şey dememiştim. Çünkü olanlardan haberi yoktu, bu tavrı normaldi. Hem, Miso'nun ona geçerli bir açıklama yapacağımdan da emindim.

"İçeri geç, Miso..."

Eve doğru adımlamaya başlayan Miso, bana kısa bir bakış atıp önüne döndüğü zaman benim ölümcül bakışlarım ise Bangchan'ın üstünde dolandı. Ve arkamı dönüp evime doğru ilerlerlemeye başladım boş sokakta. Miso, ve Jungkook eve girmişti bile.

"Bu iş burada bitmedi Lee Felix,"

Arkamda duyduğum kelimeler ile birlikte duraksadım.

"Bu olanların hesabını vereceksin!"

Duymamış gibi devam ettim.

Kendimi eve attığım anda bedenimin ne kadar yorgun olduğunun daha yeni farkına varmıştım. Odamın ışığını dahi açmadan kendimi yatağa atıp gözlerimi kapatmıştım. Yatağın üstünde duran telefonuma gelen bildirim sesi, sessiz odada yankılanıp kulaklarıma dolduğu zaman, kendini karanlık odada belli eden telefonu elime aldım. Ekranı açtığım zaman bu mesajı beklermişcesine açıp kısa sürede cevapladım.

*Desamor*

Desamor
Teşekkür ederim...
- 01:00

Felix
Sebep?,

Desamor
Daha bir kaç dakika öncesin de kahraman olduğun için.

Felix
Sana zarar vermesine asla izin vermem... :)

Desamor
Sadece bunun için de değil, gerçekleri öğrenmemi sağladığın için de.

Felix
Sana yalan söylemesine asla izin vermem... :)

Desamor
Nasılsın? Elin çok acıdı mı?

Felix
İyiyim, hiç olmadığım kadar. Benim için endişelenme elim çok iyi.

Desamor
Bu beni bir nebze olsun rahatlattı.

Desamor
Benim yüzümden acı çekmeni istemem.

Felix
Ama senin yüzünden acıların en zorunu çekmiş olmam?

Desamor
...buna verecek bir cevabım yok galiba, vicdan azabı çekiyorum.

Felix
Kesinlikle kötü hissetme, sadece mutlu ol :)

Felix
Abin, ona ne dedin? Ve iyi misin?

Desamor
Hiç bir şey demedim, ve soru sormasına fırsat vermeden odama çıktım. 

Desamor
Ve evet, iyiyim. Senin sayende...

Ayağa kalkıp aniden kendimi pencerenin önünde bulduğum zaman gözlerim, pencerenin önünde duran bedeni gözetlemeye başladı.

Felix
Gözlerim pencerende, beni fark et kır çiçeği.

Mesajımı okuduğunu tahmin ettiğim zaman pencereye daha da yanaşan Miso'nun gözlerini kısa sürede üstümde hissettim.

Desamor
Seni farkettim...

Felix
Beni farkettin, peki ya aşkımı? Aşkını?

Desamor
En başından beri farkındaydım,

Desamor
Ama şimdi inandım...

Felix
Ne anlamam gerek? Miso'm.

Desamor
Bilmem, nasıl istersen öyle anla... :)

Desamor
İyi geceler... Felix.

Felix
En anlamlı, ve en iyi olarak anlayacağım Miso.

Felix
İyi geceler...

*Desamor çevrimdışı*

*Felix çevrimdışı*

İki bedenin sahiplik ettiği kalplerin bir biri için attığı gecelerden biriydi yine. Ay zirveydi bir çoğu duygu gibi. Miso, yıllardır Felix'in kalbini donatıp, başını döndüren hissi tatmaya başlamıştı. Ay ışığının eşliğinde Miso'nun ilham'ı ile kağıtlara yansıttı kalbini bu gece Felix, Miso ise aşk sarhoşuydu... Ay, pencereden parlak ışıklarını gönderip patlattığı kağıtlara dökülen aşk dolu kelimlere şahit oldu bu gece...

Sizi beklettim, özür dilerim. Umarım bölümü beğenirsiniz. Yazar sizi seviyor. Ve unutmadan hesabım da ki, diğer kitaplara da göz atarsanız mutlu olurum ♥

Desamor; Lee Felix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin