- MEZARLIK ÇİÇEĞİ -

#2#

Hare' den ....

- Oziiiiğğğğ beklesene beni yaa

Ozan - Hızlı ol kutup ayısı

- Tamam ya pandacım

(Kapıyı açarak)

Ozan - Buyrun kutup ayısı hanım.

Dedi. Koltuğa oturdum ve ardından kapıyı kapattı. Direksiyona geçti. Konuşasım yoktu. Ozan ı incelemeye başladım.

Kavhe rengi gözleri ve kahve rengi saçları uyumluydu. Kirli sakallarına rağmen gayet iyi görünüyordu. Bana kalırsa sakalsız erkekler daha hoş görünüyor ama Ozanda sakallar bile güzel durmuştu.

Telefonu elime aldım ve kendimi incelemeye başladım. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu al işte yine öçüye benzedim. Telefon moralimi bozunca çantama geri attım. Sonra şarkı mırıldanmaya başladım kısık sesle :

Karanlık bir gece yol görünmüyor
Yürüyorum dikenlerin üstünde
Kara çalı bana aman vermiyor

Yürüyorum dikenlerin üstünde yaralıyam
Üstünde yaralıyam, üstünde
Yürüyorum dikenlerin üstünde yaralıyam
Üstünde yaralıyam, üstünde

Durdum. Çünkü gerisini unuttum bir türlü hatırlayamadım taki Ozan başlayana kadar:

İlacım sen ilacım zaman
Baksana ya zor geldim sana
Turuncu saçları mis
Düştüm, sen de el verdin bana
Üstümde karaca bulutlar
Bir güldü gezegen mavileşti
Çoğuldum senle sadeleştim
Ama senden çıkan bir mermi deşti beni
Yazları sıcak, sözleri kuru
İklimler aşka dönüyor hep
Sarı laleler ömrüne
Sen de gönlümün tahtına yakışıyorsun tek
Susma, yoksa kalmaz ümit
Konu sensen, konumuz kilit
Cennet kolların üşüyorsa
Aşk, soğuk sabablara çay ve simit
Ölmüşem sana görmemişen
Ve en mutlu günüme gölge düşer
Bu yaz akşamları çiçek bahçesi
Eski yazlarım körpe…

Gözlerimi yummuş şarkıya odaklanmıştım ki korna sesiyle kendime geldim. Kafamı Ozan a çevirdim gülüyordu, uzun zaman sonra güldüğünü görmek beni mutlu etmişti. Hafifçe gülümseyerek arabadan indim .

Ozan da indi. Birlikte şirkete girdik. Şu kocaman şirkette neler oluyor işler nasıl yürüyor öğrenmem gerek ve bana tek yardımcı olmasını istediğim kişi Ozan.

Asansöre bindik. Bizimle birlikte iki kız daha bindi. Birisi tıpkı Özlem e benziyordu . Ozanın yüzüne baktım az önceki yumuşak ifadesi gitmiş yerine nefret dolu bir ifade gelmişti.

Anlamıştım, kızın Özlem e benzemesi onu rahatsız etmişti.

Ayağını yere vuruyordu ritmik bir şekilde ama gariplik vardı kız kıpkırmızı olmuştu anlaşılan burda birşeyler olmuş ama benim haberim yok. Ne güzel ya bensiz olaylar oluyor.

Bu gün ki işimiz belli oldu Hare.

Sen bir dur gözünü seveyim iç ses. İç sesimi dinlesem neler olur neler kesinlikle onu dinlemicem ama bu kızla tanışcam.

Asansör durdu. İlk önce Ozan indi ardından ben, sonrada kızlar indi.

Ozanla birlikte onun odasına gittim.

Ortada bulunan siyah koltuğa yayıldım. Ozan da hemen masasına yerleşti ve işe başladı. Normal oturarak:

- Hey ben nolucam?