"felix, telefonumu alıp durmayı bırak yoksa chan'a ondan hoşlandığını söylerim." jisung telefonunu geri almaya çalışarak genç olanı tehdit etti.
"eğer ona söylersen ben de minho'ya senin de ondan hoşlandığını söylerim." felix jisung'un yaptığı gibi onu tehdit etti.
"ondan hoşlanmıyorum bile!"
"kızaran yanakların tam tersini söylüyor" jinsung ona sert bir tekme attığında sırıttı felix.
"bu kadar yeter! ona söylüyorum!" dedi felix jisung'un tekmelediği yeri tutarak.
"tabii ben chan'a daha önce söylemezsem!" jisung ev telefonuna koşarak bağırdı.
chan'in numarasını çevirirken şeytani bir şekilde sırıttı genç olana. Felix onu yakalamaya çalışıyordu.
"hey chan sana bir şey söylemek istiyordum-" dedi jisung ama felix minho'ya söylemeyeceğini söyleyerek jisung'u durdurdu.
jisung sırıttı ve chan'a döndü.
"ya da boşver hyung. belki başka zaman." dedi ve telefonu kapadı.
"senden nefret ediyorum. gerçekten de ona söylüyordun!" felix büyük olanın bağırmasına sebep olacak şekilde ona vurdu.
"sadece onun favori kapüşonlusunu çaldığını söyleyecektim!" bariz bir şekilde yalan olmasına rağmen jisung kendini savundu.
"bu daha kötü!!" diye bağırıp odasına gitti felix.
"cık cık. zamane gençlik." dedi jisung.
"SÜRTÜK BENDEN SADECE BİR GÜN BÜYÜKSÜN! SİKTİĞİMİN CHAN'I GİBİ DAVRANMAYI BIRAK"
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lame | minsung (TÜRKÇE ÇEVİRİ)
Fanfiction@jisqrl: bir erkek arkadaş istiyorum yani en iyi tavlama cümlenle beni tavlamaya çalış yorumlar: @lilimin: sen dünyadaki en tatlı sincabın kim olduğunu bilmek ister misin? ilk kelimeyi oku 😶 >@jisqrl: ezik 👎🏼 >@lilimin: :( Yazar: @floofymin...