14

555 39 6
                                    

bugün o gündü. minho düşüncelerini kontrol etmeye çalışırken nefesini verdi. gerçekten de jisung'la buluşacaktı. gerçekten, rüya falan değildi.

"ugh! bunu yapamayacağım. manevi desteğe ihtiyacım var." diye düşündü minho en iyi arkadaşı seungmin'i bayılmamasına yardım etmesi için ararken.

"seungmo... yardımına ihtiyacım var..."

"tamam. beş dakikaya ordayım."

"tamam, görüşürüz"

telefonu kapattı ama instagramdan bildirim gelince hızlıca tekrar açtı.

@jisqrl:

bir saate seni alırım 😗✌️

ben- lütfen öpücük atan
yüzü kullanmayı bırak 😭

hayır 🖤😗

:((


"şimdi... bir bakalım. ah kesinlikle bu." dedi seungmin minho'nun dolabını karıştırırken. ardından minho için seçtiği kıyafetleri aldı.

"teşekkürler seung. sensiz ne yapardım bilmiyorum." dedi minho giyinmek için banyoya ilerlemeden önce.

"yaşayamazdın. neyse ben gidiyorum." seungminin dediği minho'nun kıkırdamasını sağladı.

giyindiğinip banyodan çıktıktan sonra çalan zil jisung'un geldiğinin habercisiydi.

minho paniklemeye başladı. kapıyı açmadan önce hızlıca aynada kendine baktı. çocuk, güzel bir gülümsemeyle karşılandı. jisung'un saçları minho'yu yükseltecek şekilde geriye doğru yatırılmıştı.

"gidelim mi?" diye sordu jisung, minho'yu rahatlatmak için. minho kafasını salladı cevap olarak.

jisung minho'nun tutması için elini uzattığında minho büyük bir tereddütle elini tuttu.

ya neredeyse bütün bölümlerde the older/ younger kullanmış yazar ama Türkçe'ye çevirince cümlede güzel durmadığı için isimlerini yazmaya başladım... belirtmek istedim bunu...

lame | minsung (TÜRKÇE ÇEVİRİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin