"Ya oğlum senin elinin ayarına ben yaa.. Ne yaptın sen?! Bunlar ne abi ben bunları nasıl takacağım?"
Evde kopan kıyametle olduğum yerde sıçramış ve gözlerimi ovalamıştım. Önce kucağımdaki telefonuma, daha sonra ise etrafıma baktım.
Tahmin ettiğim gibi koltukta uyuyakalmıştım.Telefonumda hâlâ ilerleyen etli ekmek yapılışının videosunu kapatıp ayaklanmış ve belimi esnetmiştim.
"Tamam defol git hiçbir şey istemiyorum senden."
Banyodan sinirle çıkan Emir'e bir bakış atmış ve arkasından, elinde yanık bandanayla bekleyen Eray'a dönmüştüm.
"Ne oluyor ya, ne bu gürültü?""Senin yüzünden çocuğu da uyandırdık."
Emir tekrar Eray'a doğru dönüp bağırdığında, elimi ona doğru uzatıp Eray'dan uzaklaştırmıştım."Niye kavga ediyorsunuz? Ayrıca bu ne?"
Eray'ın elinden yanık bandanayı alıp salladığımda, Emir tek elini sinirle saçları arasından geçirmişti."Etli ekmek yapıyormuş da, tepsinin altına bez diye benim bandanalarımı sermiş. Bunun gibi 2 tane daha var, kap kara olmuş kap kara."
"Ya abi ne abarttın, sanki imkansız birşey alması. Gider alırsınız çarşıdan olur biter."
Eray ellerini birbirine çakarak mutfağa doğru ilerlediğinde, Emir'e doğru bir bakış atmış ve elinde çaresizce tuttuğu bandanaya doğru gülmüştüm."Ne gülüyorsun? Onların tanesi 5€'ydu."
"Bu komik olmadığı gerçeğini değiştirmez."
Omuz silkip yanından geçtiğimde, mutfağa doğru ilerlemiş ve tepsiden etli ekmekleri çıkaran Eray'ın yanına gelmiştim."Kanka seni savundum ben, bana da vereceksin değil mi?"
Ona beklentiyle baktığımda, omzumu patpatlamış ve kafasıyla onaylamıştı."Vereceğim tabii ki. O Emir kunduzuna vermeyeceğim ama. İki bandana içi-"
"Üç!"
Emir içerden bağırdığında, Eray işine devam ederken konuşmuştu."Üç bandana için kardeşini sattı şerefsiz."
Oturma odasına doğru kafamı çevirdiğimde, Emir'in bize doğru gözlerini kısmış bir şekilde baktığını gördüm.
Gülüşümün arasından elimle, 'sakin, o iş bende' işareti yaptığımda, dişlerini göstererek gülümsemişti."Kanka ama sen de mahvetmişsin çocuğun bandanalarını. Yani.. ben olsam ben de kızardım."
Basit bir cümleyle başladığımda, Eray tabakları içeri taşımadan önce bana doğru duygusuz bir bakış atmıştı."Ona da verelim, hm? Canı çekmiştir."
Arkasından uzanarak göbeğini okşadığımda, beni kıçıyla ittirmiş ve masaya tabakları dizmişti."Sefa bak sana da vermeyeceğim o olacak."
"Tamam tamam sustum."
Ağzıma fermuar yaparak Emir'in yanında yer aldığımda, masaya doğru uzanmış, bir dilim etli ekmekten alarak ağzıma tıkmıştım."Biraz tuzu az sanki."
Ağzım doluyken konuşmuş ve ikinci dilimi de alarak onu da peşinden yollamıştım.
"Acıyı biraz fazla kaçırmışsın."Eray beni kafasıyla onaylayarak masaya uzanırken, bir anda dolu ağzımla bağırmaya başlamıştım.
"Ne oluyor?"
Eray bana şaşkınca bakarken, iyice çiğnemiş ve havayı kokluyormuş gibi yapmıştım."Yanık kokuyor! Ay ölüyorum galiba.."
Son cümlemin anlaşılmadığından emin olarak kendimi geriye doğru attığımda, Eray ayaklanmıştı."Yanık mı? Fırın mı açık kaldı lan yoksa?"
Hızla mutfağa doğru koşmaya başladığında -evet bunu başarabiliyor-, tek gözümü açarak onu izlemiş ve tabaktan bir dilim etli ekmeği aldığım gibi, şokla bana bakan Emir'in ağzına itmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MasterChef | sefmir
Fanfiction》Bir yarışma için bir araya gelmiştik oysa ki.. '151220