Evin kapısına geldiğimde anahtarım olmadığını hatırlamam uzun sürmedi.Zili çaldığımda birkaç saniye sonra Sena kapıyı açtı ve "Hoşgeldin canım" dedi neşeyle. Bende onun ki kadar olmasada güzel bir neşe ile "Hoşbulduk prenses" dedim.
Direkt odama çıkıp üzerime rahat birşeyler giydim. Telefonumu alarak aşağıya Sena'nın yanına indim. Sena merakla beni beklerken nefis gözüken bir kek ve güzel mi güzel bir türk kahvesi yapmıştı. Yanına geçip koltuğa oturduğumda heyecanla konuşmaya başladı.
"Ya Aycan anlatsana ne olduğunu çok merak ettim" dediğinde detayı detayına herşeyi ona anlattım. Sena kafası karışmış bir şekilde cevap verirken:
"Ne bileyim valla Aycan'ım karışık mesele. Sen ne dersen biz arkasında dururuz hem daha vaktin var sıkma canını." dediğinde birazda olsa sakinleşmiştim.
Biraz televizyon izleyip konuştuktan sonra canım acayip bir şekilde çikolata çekmişti hemen Sena'ya dönüp:
"Prenses evde çikolata varmı ya" dediğimde bana üzgün bir şekilde bakıp:
" Yok valla canım ya git al istersen saat geç ama aşağıdaki büfe açıktır" dediğinde hemen ayağa kalktım ve odama çıktım. Ceketimi alıp aşağı indim ve Sena'ya
" Evde birşey eksikmi alınacak birşey varmı"dediğimde kafasını hayır anlamında salladı ona veda edip evden çıktım. Kulaklığımı takıp büfeye doğru yürümeye başladım.
Kulağıma gelen çığlık sesleri ile şarkıyı kapattım ve kulaklığı cebime koydum. Sesi dinlemeye başladım. Biri "yardım etsin" diye bağırıyordu biri. Ses nereden geliyordu bilmiyordum. Bir kez daha bağırdığında nerede olduğunu bulmuştum. Sese doğru gittiğimde yerde 18-19 yaşlarında yüzü kanlar içerisinde olan bir kız gördüm. Hemen yanına oturup ona seslenmeye başladım.
Bilinci yavaş yavaş kapanıyordu. Onu hastaneye götürmem gerekiyordu. Ne yapacağımı biliyordum. Hemen Sercan'ı aradım ve durumu anlattım. 10 dakika içersinde yanımdaydı. Onu alıp hemen bizim eve götürdük. Anahtarım olmadığını hatırlayınca kapıyı çaldım, Sena kapıyı açıp anlamaz gözlerle bize bakıyordu...
Bu bölümde yeni karakterimizde geldi.
Vote ve yorum yapmayı unutmayın 🌹🌹