Çocuklar yine bir aradaydı her zaman ki gibi onlar bir araya gelince zaten olay var demekti.
Bir grup halinde yine sokaklarda dolaşıyorlar. Birden akıllarına bir şey geldi. Kapıların zillerini çalıp kaçmak. Ne kadar eğlenceli olurki demeyin daha eğlenceli az şey biliyorum.
Bir kapı, iki kapı,üç kapı, dört kapı , derken bir tanesi önceden uyanıklık yapmış. Direkt basınca düğmeye koşuverdi kapıya adam. Koşunca tabi çocuklar tavana kuvvet kaçtı. Kaçan çocuklardan bir tanesi ne yaptı bir bilseniz. Şunu yaptı koştu koştu sonrada evine geldi. Yapmaması gerekiyordu. Hiç akıllıca değildi biliyorum. Çünkü adam ailesinin yerini öğrenmiş ve onu ispiyonlamak için oda zili çalmıştı ama onun zil çalışı bir aile katliamının başlangıcı olabilirdi.
Adam zili çaldı ve ailesine her şeyi anlattı bir bir şöyle yaptılar dedi. Bunun üzerine aile çocuğa bir ceza vermeliydiler. Acaba illa ceza verilmeli mi? Yoksa başka çıkar yolu yok mu? Sizce nedir sorunun cevabı çok basit şimdi neymiş göreceğiz.
Anne çocuğuna ne yapıp ne yapması gerektiğini söylemek istedi fakat yapmadı. Onun bir şekilde kendisi hayatı öğrenmek için çaba sarf etmesi gerektiğini düşündü. Onun için en doğru neyse onu yapmalıydı. Aile olmak bunu gerektirirdi. Aile demek birlik olmak demekti. Birlikte güçlü insan.
Çocuk Annenin nasihatından sonra güzel bir uyku çekti. Sonra ise uyandığında yapacağı bir çok şey vardı. Onları yapmalıydı. Hiç bir tereddüt etmeden yapmalıydı. Bir çocuk olarak değil bir birey olarak yapmalıydı. Annesinin söyledikleri aklındaydı.
Tanıdığı en güçlü insana başvurmalıydı. Hatta olmadı en güçlü insanı bulmalı ondan rica etmeliydi. Bir şekilde bir çok şey yapmalıydı. Duramazdı yerinde kendi hayatı kendisinin elindeydi. Öylede olmalıydı, bu hayat onundu iyisiyle, kötüsüyle, en doğrusunu da o bilirdi.
Kendisine bir yol çizmeliydi. Bir amaç bir gayesinin olması gerekiyordu. Yoksa bu şekil yaşayamazdı.
Düşünmeliydi kimdi bu en güçlü adam bulmalıydı onu bir şekil yapmalıydı. Boş boş beklememeli o adamı bulmalıydı. Aslında aklında birisi vardı ama bu doğru muydu. Acaba o becerebilir miydi. Çünkü daha doğru düzgün konuşmayı bile beceremiyordu. Bir insan konuşamıyorsa bil ki bir şey hatta büyük şey yapması mümkün bile değildi.
Ama tek şansı Kıllı Başkesen di. Başka şansı yoktu. Hayatını o kurtaracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıllı Başkesen
Non-FictionKapak tasarımı: maydesing Ankara Hasanoğlan' da yaşayan bir hayali karakter. Karakterimiz bir dost .),₺;&;&