0-7

15 12 0
                                    

Ahmet'in bir sırrı vardı ve bunu bilmesi gereken birisine anlatmalıydı.O da tabiki Makbuleydi. Makbule Ahmet'in halasının kızıydı.Onu kendine yakın gördüğü için, Makbule'ye  her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacaktı.Derdi her neyse, baştan sona her detayını, gözden geçirip öyle anlatmalıydı.

Evet artık Makbule ve Ahmet karşı karşıyaydılar.

"Dökül bakalım ufaklık nedir derdin,anlat bakalım dinliyorum."dizini ovuşturdu ve Ahmate döndü.

"Sana ilk önce bir hikaye anlatacağım, sonra derdimi."

"Tamam sen bilirsin yeter ki anlat,anlat da kurtul şu illetten."

"Bundan tam otuz yıl önce bir erkek çocuğu dünyaya gelmiş.Bu çocuğun doğumundan hemen  sonra köyde bir mutluluk bir heyecan baş göstermiş ve hatta bir çok kişi intihara kalkışmış.Yani anlayacağın köyün bütün dengesi yerle bir olmuş.Bu olayların ardından babasını kaybeden Hikmet çok yüksek dereceli bir depresyona girmiş.O zamandan beri annesinden başka kimseyle doğru düzgün iki kelime bile konuşmamış. Yani sözün özü şu Makbule bu anlattığım adam kim biliyor musun?

"Kim?"  

"Hatırlıyorsundur mutlaka onu, hani biz geçen hafta Çet Deresine giderken fırtı...."kesti sözünü ve heyecanla sözüne başladı.

"Tamam tamam anladım. O kadar detaya gerek yoktu ama tabi sen detay vermeyi seversin. Bizim şu meşhur Kıllı Başkesen! He! Vay be ne oldum da ne olacağım. Neydi o diyeceğim ama sen biliyorsun tabiki! Yine gevezelik ettim değilmi?"

"Yok yok ben alıştım artık senin bu hallerine. Demem o ki senin bu gevezeliğini kullanarak o adamı tekrar uyandıralım. Ne dersin Makbule!He de Makbule he!" Makbule bu durum karşısında ilk başta bir tereddüte düşse de Ahmeti severdi onun hatrı için

"Evet yaparım."dedi. Sessiz sessiz.

Kıllı Başkesen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin