2| underground.

299 57 53
                                    

Omzumun acısı yavaştan kendini belli etmeye başlamıştı. Jungkook'un bahsettiği yaprağın etkisi kolay geçiyor olmalıydı çünkü ben uyanalı anca birkaç saat olmuştu.

Güneş ortaya çıkmış, çevreyi aydınlatmıştı.  Karanlığın geçmesine rağmen kime sorarsam sorayım gitmeme izin vermediler. Üstelik işe gitmem gerektiğini ve kardeşlerimin beni beklediğini söylemiştim.

"Günaydın, iyi misin?"

Hemen yanı başımda dikilen beyaz önlüklü kadına bakınıp boğazımı temizledim. İyi mi kötü mü olduğumu tam olarak bilmiyordum ama kötüyüm desem hoş şeyler olmayacakmış gibi hissediyordum.

"Omzum ağrıyor." Elindeki kağıtları kenara bırakıp kalemini önlüğünün cebine astı.

"Yaprağın etkisi bu kadar hızlı geçmemeli."

Bana doğru eğilip cebinden bir makas çıkardı ve sargının ucuna kesik attı. Sargıyı çözerse göğüslerim de ortaya çıkardı bu yüzden ellerimi siper ettim.

Sahi, sargımı nasıl yapmışlardı?

"Elini çekip zorluk çıkartmazsan sevinirim." dedi gülümseyerek. Sesi tehditkar gelse de gülüşüyle bunu yumuşatmıştı.

"Burada olmaz, etrafta bir sürü kişi var." Buna yan yatağımda yatan sinir bozucu Jungkook da dahil. "Sadece omzuna bakacağım."

Her ne kadar pek ikna olmasam da yapabileceğim bir şey yoktu. Güvenmediğimden ellerimle göğsümü kapatıp başımı yana yatırdım.

Adını hâlâ öğrenemediğim önlüklü kadın omzumdaki sargıları açtığında yaprağı aldı. Küçük bir yaprak bekliyordum ama nereden bakılırsa bakılsın elim kadar vardı.

"Çok garip, lebn akan tüm kanı içinde toplamış." dedi sargının altından çıkardığı pamuklara ve yaprağa bakarken.

Yatağın altından çekiştirdiği kovaya doğru eğildi ve yaprağı lastik eldivenler giyerek sıktı. Yaprağı sıkmasıyla birlikte kanlar su misali kovaya akmaya başlamıştı.

Kimsenin dikkatini çekmek istemiyordum, tabii bu tüm odadakiler bana bakarken mümkün değildi. "O ne?"

Bakışlarım anında uyku sersemi konuşan Jungkook'u bulduğunda bakışlarımız kesişti. Ona bakmaya devam etmemin garip olacağını düşündüğümden başımı yan tarafa çevirip yutkundum.

"Bu kız kim bilmiyorum ama yaprakta hiç görmediğimiz bir etkiye yol açtı."

Elinde tuttuğu içindeki kanı boşaltmasına rağmen hâlâ kan damlatan yaprağı Jungkook'a doğru gösterdi. "Bu normal değil."

Jungkook hemencecik uyku sersemliğini üzerinden atmış doğrularak yaprağa uzanmıştı. "Lebn kanı içine çekmez."

"Bu yeni bir özellik mi?" Kadın başını sağa sola sallayarak yaprağı Jungkook'un elinden aldı.

Cebinden kilitli buzdolabı poşetine benzer bir şey çıkardı ve yaprağı içine koyup dikkatlice cebine yerleştirdi.

"Yaprağı incelemeye götürüyorum."

Jungkook değneklerini kapıp ayaklandı ve kadının cebinden yaprağı aldı. "Ben hallederim Jennie."

Sonunda adını öğrenebilmiştim. "Bay Jeon-" Jungkook konuşmasına fırsat vermeden etrafına bakınıp geri bana döndü ve kolumdan çekiştirerek ayağa kalkmamı sağladı.

Haliyle omzumu da çekiştirdiğinden canım bir hayli yanmıştı. Bunun için söylenmeye başlayacakken dudaklarımı birbirine bastırdım ve Jennie'ye baktım.

groylHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin