Dark Paradise | таэкөөк ✓

' 24

Derin derin nefes aldıktan sonra önümdeki açık renkli ahşaptan yapılmış kapıyı açtığımda grup üyelerini, Bang Pd-nim ve birkaç kişiyi daha görmüştüm. Kapıyı kapatıp ortaya ilerlediğimde Taehyung ortaya diğerleri ise sağ ve sol olmak üzere ikiye ayrılmışlardı. Sanki daha önceden söylenmiş gibi Taehyung'un yanına adımlamış ve aramızda birkaç santim boşluk bırakarak soluna bağdaş kurarak oturmuştum.

"Evet, herkes geldiğine göre başlayalım." Bang Pd-nim'in konuşmasıyla kafamı salladığımda ellerimi kucağıma koyarak onlarla oynamaya başlamıştım.

Odadaki tüm gözlerin bende olduğunu hissettikçe gerginliğim daha fazla artıyor ve midem çalkalanıyordu.

"Evet, burada toplanma sebebimiz bildiğiniz gibi twitterdaki gündem. Aslında böyle saçma bir olay yüzünden sizi toplayacak değilim biliyorsunuz ama anonim atılan bir tweetin bu kadar tutmuş olması ve dünya gündemini ele geçirmesi büyük bir sorun. Ve ayrıca böyle bir şeyin olması ve bunu bize söylememeniz de büyük bir sorun. Biraz evvel Namjoon ile konuştuk. Bir saesang olabileceği konusunda tartıştık. Ve tweetin saat akşam altı sularında bulunduğumuz otelin konumunda atıldığını fark ettik." Bang Pd-nim'in konuşması bittiğinde kafamı olumluca salladım.

"Evet, sizleri dinliyorum. Bu yaptığınız şeyi açıklayacak mısınız?" Bang Pd-nim'in konuşmasıyla kenardan Taehyung'a baktığımda konuşacak gibi ağzını aralıyor ama daha sonra tekrar kapattığunu fark ettiğimde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Pekâla, evet Jungkookla bir süre yatak arkadaşlığı yaptık. Ama bundan önce onun böyle bir şeyi yapmaması için katı bir şekilde uyarmıştım. Ama anlaşılan sözünde duran biri değilmiş." dedikleriyle şaşkınca kafamı kaldırarak ona baktığımda kahveleriyle karşılaştım.

"Benim yaptığımı mı söylüyorsun yani?" Tek kaşımı kaldırarak sorduğum sorumla kaşlarını çatmış ve omuz silkmişti.

"Yapmadığına dair bir kanıtın var mı? Sana güvenmiştim Jungkook. Yıllardır süre gelen arkadaşlığımız için bile yapmazsın sandım." dediklerine gülmüş ve kafamı öne eğmiştim.

"Senin, benim yaptığıma dair kanıtın var mı? Ayrıca bu kişinin saesang olabileceği ihtimali var!" Sinirli çıkan sesimle ona döndüğümde hâlâ aynı şekilde bana baktığını görmüştüm.

"Senden başka kim yapabilir ki bunu?! Bunu sen ve ben biliyorduk sonuçta, yoksa yanılıyor muyum?" Şüpheci çıkan sorusuyla kaşlarımı çatmış ve onunla göz temasımı dürdürmüştüm.

"Namjoon hyung? Ve belki de LA'de gittiğimiz bardaki herhangi biri? Bu yüzden beni suçlayamazsın!" dediklerime gülmüş ve ayaklanmıştı.

"Bar? O ne alaka?" Sorusuyla sakinleşmek için derin derin nefes almıştım.

"O gün bara gittiğimizde gece bana yalvardığını hatırlamadığını söyleme. Çünkü unutmayacağını söylemiştin, hatta bunun üzerine beni de zorlamıştın?" Arkamı dönerek ona baktığımda sürekli aynı çizgide yürüdüğünü fark ettim.

"İlk?" Sorusuyla sinirle güldüğümde ellerimi arkaya koyarak yerden destek almış ve kafamı öne eğmiştim.

"Pekâla bu yine de senin yapmadığın anlamına gelmiyor." Sinirle söylendiğinde sakin olmaya çalışmıştım.

Bana güvenmiyordu, yıllardır bu şirkette çalışıyorduk ve en yakın arkadaşlardık. Bu tekrar canımı yaktığında kısıkça inleyerek dolan gözlerimi yok etmek için gözlerimi sıkıca kapattım. Sakin olduğumu düşündüğümde ayağa kalkmış ve ona dönmüştüm.

"Hah, ne diyebilirim ki? Sen zaten başından beri bana güvenmiyormuşsun ve ne var biliyor musun? Güvenmediğin biriyle saatlerce sex yapacak kadar alçak birisin sen Kim Taehyung. Sana yalvardım bunu yapmayalım diye, günlerce dil döktüm. Ama sen şu an benim bu dediklerime de inanmayacaksın değil mi? Mesajları göstermemi ister misin? Eminim ki buradaki herkes o mesajları okuduğunda bana hak verecektir. Sana bu kadar yalvarmam sonucu beni dinlemeyip burada bulunmamızın tek sebebi varsa o da sensin. Suçu bana yıkmaya çalışma bile! O tweeti benim attığımı mı düşünüyorsun?" Ayakta dikilen bedenine yaklaştığımda sinirle konuşmama devam etmiştim.

"O zaman öyle düşünmeye devam et sanki hiç idol değilmiş ve çevrende saesanglar hiç yokmuşçasına o tweetin benim attığıma inanmaya devam et. Eminim ki suçluluğunu bu şekilde bastırıp daha mutlu olabilirsin." dediklerimle ondan uzaklaşmış ve arkama dönerek çevreme göz atmıştım.

"Eğer gereken cevabı aldıysanız odama gidip dinlenmek istiyorum." dediklerimle Bang Pd-nim kafasını sallamış ve gidebileceğimi söylemişti. Hızlı ve sert adımlarla odadan çıktığımda derin derin nefesler almış ve odama gitmek için asansöre binmiştim. Gözlerim sürekli doluyor ve ağlamamak için kesmeyi unuttuğum tırnaklarımı avuç içime bastırıyordum.

Kaldığım katı tuşladığımda gözlerimin doluluğu gitmesi için kafamı yukarı kaldırmış ve elimle yelpaze ederek gözlerimi sık sık kapatmıştım. Sonunda odama geldiğimde kapıyı kapatır kapatmaz üzerimi çıkarmaya başlamış ve kendimi banyoya kapatmıştım.

Uzun süren duştan sonra üzerime pijamamı giyerek yatağa oturmuş ve aşağı inmeden önce yatağa fırlattığım telefonumu elime alarak ve Jaehyun'a mesaj atmıştım.

[ Jaehyun × Jungkook ]

Jungkook:
Jaehyun, sanırım
buraya gelsen iyi
olacak.

×××

Bölüm sonu.

17.12.20