Dark Paradise | таэкөөк ✓

' 30

Dansçı Jeon Sürtüğü

Bambam:
Ne olduu

Yugyeom:
Jungkook

Ne konuştunuz

Jaehyun:
Sadece lavaboya
gitmiştim

Ve Jungkook ağlıyor?

Noldu?

Eunwoo:
Siktiğimin idolü

Ağlattı mı
Jungkook'u?

Yugyeom:
Jungkook

Umursama onun
dediklerini lütfen

Jaehyun:
Uçağa binmemiz
gerek

Ben halledeceğim

Yugyeom:
Pekâla

Bekliyoruz sizi

×××

"Jungkook, boşver onu. Kendini üzmeye değmez hem tamam mı? Hadi ağlama artık."

Burnumu tekrar çekmiş ve sessiz olmaya çalışmıştım. Kafamı Jaehyun'un boynuna saklamış ve saatlerdir ağlıyordum. Taehyung'un dedikleri canımı çok yakmıştı. Bunu yapacak biri olduğumu düşünmesi öyle canımı yakıyordu ki aklıma her attığı mesaj düştüğünde ağlamam biraz daha şiddetleniyordu.

Uçaktakileri rahatsız etmemek için ayaklanmış ve lavaboya gitmeye başladığımda arkamdan Jaehyun'un da geldiğini fark ettim.

"Bir sorun mu var efendim?" Elindeki tepsilerle endişeyle bize bakan hostesi kafamı iki yana sallayarak reddetmiş ve kenara çekilerek açtığı yoldan geçmiştim. Hızlıca tuvaletlerden birine girerek kapalı klozetin üzerine kendimi oyalamak için peçeteler yerleştirmiş ve öyle oturmuştum.

"Jungkook, ağlama artık lütfen. Benide üzüyorsun hadi sil gözyaşlarını." Jaehyun önümde çökmüş ve ellerini sırtıma atarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Dirseklerimi dizlerime yaslamış ve ellerimle yüzümü kapatırken kendimi sakinleştirmeye çakışıyordum ama olmuyordu.

Kafamı Jaehyun'un omzuna yasladığımda bir eli saçlarıma çıkmış ve onları okşamaya başlamıştı. Bunu nasıl yapabilirdi ki? Bunca yıllık arkadaşı olan bana güveninin bu kadar düşük olması her aklıma geldiğinde daha da şiddetleniyordu ağlamam. Belki onu arkadaşım olarak görseydim bu kadar canımı yakmazdı cümleleri ama onu seviyordum ve şimdi böylesi daha acı veriyordu.

"Hadi bak elini yüzünü yıkayalım ve biraz rahatlamaya çalış olur mu?" Jaehyun'un ayağa kalkarak küçük tuvalette beni de kaldırdığında bana yer açmak için arkama geçmez zorunda kalmıştı. Ellerimle gözyaşlarımı silmiş ve burnumu çekerek suyu açtığımda aklıma dedikleri dolduğunda suyu kapatmak zorunda kalmıştım.

Tanrım, neden dediklerini aklımdan uzaklaştıramıyordum?

Arkama dönüp Jaehyun'a sıkı sıkı sarıldığımda elleri hemen belimi bulmuş ve beni sakinleştirmek için oraya okşamıştı. Hıçkırıklarım ardı arkası kesilmeksizin boğazımdan çıkıyor ve gittikçe irileşen gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Birkaç dakika daha orada kaldıktan sonra kapı çaldığında mecburen ondan ayrılmış ve hızlıca yüzümü yıkamıştım. Kapıyı açarak çıktığımda Jaehyun'da arkamdan çıktığında kapıyı tıklatanın biraz evvelki hostes olduğunu fark etmiştim.