13: gözleri(m)i bağla

3.7K 394 636
                                    

önceki bölümlere kıyasla uzun oldu... umarım okurken zevk alırsınız.
bir de bu bölüme şarkı eklemek istedim. LÜTFEN DİNLEYİN!💘

a day to remember - end of me

!!!!uyarı!!!!
bu bölüm cinsellik içermektedir. lütfen hoşuna gitmeyenler okumasın. başladığı kısma uyarı koymadım çünkü ne zaman başladığı anlaşılıyor, oradan sonrasını komple atlayabilirsiniz.

 başladığı kısma uyarı koymadım çünkü ne zaman başladığı anlaşılıyor, oradan sonrasını komple atlayabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Doğrusunu isterseniz, Seoul'den Busan'a arabayla gitmek başlı başına saçmalıktı.

Eh, elbette bunu 'normal' şartlarda diğerlerine de söyleyebilirdim. Neden uçak kullanmıyoruz, tanrı aşkına, diye mızmızlanabilirdim ancak üç tane vampirle uzun sayılabilecek bir uçuş pek de mantıklı değildi. Üstelik içlerinden biri lanetliyse ve gün doğumunda koca siyah bir köpeğe dönüşüyorsa, işler hepten garipleşiyordu.

Uzun süredir yoldaydık. Uzun süredir ön koltukta oturuyordum ve popom artık daha fazla üstüne oturmamam için ağlayacak seviyeye gelmişti. Olduğum yerde kıpırdanıp bu rahatsızlığı gidermeye çalıştım, uykudan daha yeni uyanmıştım ve görebildiğim kadarıyla hava hala karanlıktı. İki gündür... Koskocaman iki gündür yoldaydık. Yoongi normalden daha hızlı sürüyordu ancak yine de varış noktamıza daha günler vardı.

"Hyung," yan tarafımda elindeki şarap şişesini kafaya diken Min Yoongi'ye ithafen konuştum. Sesim uzun zamandır kullanmadığım için çatlamıştı.

"Efendim?" Şişenin dibini gördükten sonra bana döndü. Dudaklarına bulaşan kırmızı sıvıyı dili ile yalayarak temizlediğinde bir an ne söyleyeceğimi unuttum. Arabada yoğun bir kan kokusu vardı. Bunun gerekli olduğunu biliyordum, kendilerini tutabilmek için aç kalmamalılardı ancak bu ağır kokunun midemi bulandırmasına engel olamıyordum. Çok yoğundu, genzimi yakacak kadar yoğundu. Belki de kan kokusuna olan hassiyetimin asıl sebebi gördüğüm rüyalardı, babam beni ne zaman kovalasa kendimi kan gölünde boğmak zorunda kalıyordum. Aksi takdirde uyanmam mümkün değildi, annem böyle söylemişti.

"Jimin? Ne oldu?" Yoongi elini gözümün önünde sallayıp yeniden dikkatimi ona vermeme sebep olduğunda kaşlarımı çattım.

"Oturmaktan popom uyuştu. Kenara çek lütfen biraz yürüyüş yapmam lazım." Onların bu tarz şeylere ihtiyaç duymadıklarını biliyordum. Hatta Jungkook söylediğim şeye oldukça şaşırmış gibiydi. Başını iki koltuğun arasından sokup aramızdaki muhabbete dahil olduğunda kafamı çevirip meraklı ifadesine baktım.

"Vay canına, popo uyuşması çok ilginç olmalı." Jungkook bunu anlamayabilirdi, elbette, bu normaldi ancak Yoongi hyung bir doktordu ve neyden bahsettiğimi çok iyi biliyordu.

golden blood • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin