Bölüm 2-SİYAH

4K 115 6
                                    

''Ahh! Hadi amaa..Ufak bir köpek yavrusu mu? Tanrım birdaha rüyalarımdan birinin fantastik bir şekilde gerçekleşeceğini düşünmeyeceğim..Aptal..aptal..aptal..Çekil önümden ismini bilmediğim,boynunda kırmızı tasması olan seni küçük tüğlü şey,derse geç kaldım..'' diye söylenerek girdi içeri Cem..Akşam olup okuldan çıktıklarında yağmur, devam ediyordu..O her zaman ki gibi kapıdan yalnız başına çıkmış,kapşonu önünde yürümeye devam etti..Ama bu akşamı ani bir kararla dışarıda geçirmeye karar vermişti..Çünkü o yağmurlu havalarda ıslanmaya biraz ilgiliydi..Biraz da yağmur sonrası üşütmelerini seviyordu çünkü okula gitmeyeceği ve onu gün boyu odasında tutabilecek bir hediye olarak görüyordu..Çantasını evine bırakmak için geldiğinde annesi onu yemeğe oturtmak istese de..

'Anneee biraz dolaşacağım' diyerek annesinin sözünü yarıda kesti ve annesi 'ama' ile cümlesine başladığında o rüzgar gibi uçup çıkmıştı bile..Müzik çalarından slow bir parça buldu ve yürümeye başladı..Her gece gördüğü rüyaların nedenini düşünüyordu..Rüyalarında neden erkekler olduğunu çözmeye çalışırken duraksadı..

-Gerçek hayatımda bir erkeğe o gözle bakmıyordum..Hayır yanlış anlamayın buna karşı değilim..Sadece hislerimin değişip değişemeyeceğini çözmeye çalışıyorum..Bir gün gelecek ve ben bir erkeğe aşık olabilecek miyim.? Sanırım psişik güçlerim var ve rüyalarım bana gösteriyor..Ah Cem!! Sen ve doğaüstü güçler ha..Bu kadar komik zavallı bir adamsın işte..

Homofobik annesine karşın Cem ailesinin tam tersiydi..Babaları onları küçük yaşta terk ettiğinden beri,içine kapanık bir çocuk olmuştu.Eskiden beri,yağmurlu havaların akşam saatlerini sokaklarda çizim yaparak geçirirdi..Defterine su gelmeyeceği bir köşeye çöker,karşısında ne olursa olsun onu çizmeye başlardı..Karanlık onun için bir kaçış noktasıydı..Duygularını gizlemek konusunda üstüne yoktu..Ağlamazdı..Çok sevdiği sınıf arkadaşı öldüğünde,hakkında tek bir kelime etmemiş ve tek bir damla bile akıtmamıştı..O günden beri sınıf arkadaşlarıyla konuşmadı ve hiç bir arkadaş edinmeye çalışmadı..Çünkü o,hayatın sevdiği ve seveceği insanları eninde sonunda elinden alacağının bir kaçışı olmadığını biliyordu..İnsanları sadece aşk değiştirebilir,yeniden yaratabilirdi..Ama o bu konuda hiç şanslı olmamıştı..

Bir kış akşamı teninizi ürperten bir yel,sizi duygulandırabilir..Çünkü soğuk,yalnızlık demektir..Çünkü üşümek,sizi saracak bir bedeninin olmadığını hatırlatır..Ve en kötüsü de bu konuda yapabilecek hiç bir şeyinizin olmaması değil mi ? Cem eve döndüğünde saat çok geç olmuş,üzerini değiştirip yatağa girdiğinde yeni bir dünyaya tekrar dalmıştı..Belkide gerçek dünyasında yaşayamadığı mutluluğu orada buluyordu..Tekrar,takrar ve tekrar..

-Muhteşem bir gün batımıydı..Gökyüzündeki tüm renkleri seçebiliyordum..Mavii,mor,pembe ve turuncu..Büyüleyiciydi..Tenime yavaşça çarpan rüzgarın o uğultulu sesi..Saçlarım dalgalanıyor 32 diş,etrafı seyrediyordum..Gözlerimi yere doğru devirdiğimde çıplak ayak bir kumsalın üzerinde durduğumu farkettim..Rüzgarın şiddetlenmesiyle tüm kumlar etrafta savrulmaya başlamıştı..İleride duran ufak karavana doğru yürümek için arkamı döndüğümde birisi beni elimden tutarak kendisine doğru çekti..Gözlerini görebiliyordum..Yine o büyüleyici bakışlarla o karşımdaydı..Sadece bakıyordu..Konuşmuyordu..Ellerinin yumuşaklığını hissedebiliyordum..Sanki bu gerçekten oluyordu..Beni elimden tutarak yavaşça denize doğru götürdü..Beyaz gömleklerimiz derine giitkçe tenimize yapışıyorken,sonunda boynumuza kadar suyun içinden ellerini çıkardı ve kahküllerimi alnımdan çekti..O anda onu öpmek için hızlıca dudağına yumulduğumda...

Zrrrrrrrrrrrrr...Alarm mı !!!

RÜYALAR SERİSİ-ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin