Multimedia sahil ^^
Afra'dan:Hızlıca yanından kalktım.Bir yabancıya dertlerimi anlatmak iyi bir fikirdi ancak neden böyle yaptım bilmiyorum.Tekrar eve döndüm teyzemin beni farketmemesi için dua ediyordum çünkü ağladığımı ne olursa olsun fark ederdi ve şuan ona yakalanmak isteyeceğim son şeydi. Sessizce odama geçtim ve kendimi yatağa attım telefonuma baktım 1 mesaj vardı açtım.
Kimden:Enesim
-Nasılsın canım ?
Kimsede göremediğim sevgiyi görmeye çalıştığım insan sevgilim Enes.Belki şu zamana kadar huzuru kollarında bulduğum güvende hissettiren belkide beni gerçekten seven tek insan.Neler yaşadığımı ona anlatmamıştım ama bilmediği yaralarıma melhem oluyordu sanki.
Kime:Enesim
-İyiyim canım sen?
Kimden:Enesim
-İyiyim bitanem seni özledim.Buluşalım mı?
Kime:Enesim
-Tamam canım saat 6'da her zamanki cafeye gel.
Kimden:Enesim
-Tamam bitanem.
Bitanem demesi bile huzur veriyo bana neden bilmiyorum ama birinin en sevdiği olmak çok güzel bi his.. Düşüncelerimi kafamdan attım ve duşa girdim 15 dakika duşun ardından siyah dar paça pantolonumu ve lacivert tek omuz düşük kazağımı giydim. Saçlarımı kurutup makyaj yapmaya başladım eyeliner , mascara ve kırmızı ruj sürdükten sonra çantamı alıp aşağıya indim teyzeme'ben çıkıyorum'dedikten sonra siyah botlarımı ve siyah kabanımı giyip çıktım saat 5.45'di arabama binip cafeye gittim.
Cafeye girdim ve Enesi aradım. Onu bulduğumda masaya gittim yanaklarına öpücük bırakıp karşısına oturdum.
'Ne içersin?'diye sordu.
'Kahve iyi olur.' Dedim. Garsonu çağırıp 2 kahve sipariş etti ve bana döndü.
E:Nasılsın güzelim herşey yolunda mı?
A:İyiyim aşkım herşey yolunda sen nasılsın?
E: Bende iyiyim bildiğin gibi bitanem. Gülümsemekle yetindim.Bu arada sürekli telefonuna bakıyordu.
A:Acelen mi var hayatım neden sürekli telefona bakıyorsun?
E:Y-yok canım öylesine.
A:Tamam canım öyle olsun.
Kekelemesi dikkatimi çekmişti ama aldırış etmedim.Kahvelerimiz geldi ve içmeye başladık.Bu sırada onu incelemeye başladım. Her buluşmamızda bunu yaparım kahverengi dalgalı saçları ve küçük kahverengi gözleri tam izlemeye değer bir manzara benim için. Oda kızıl uzun saçlarımı çok sever onlara dokunmayı, koklamayı. Biraz daha sohbet ettik kalktığımda saat 10'du.Ona sarılıp kokusunu içime çektim.Oda aynısını yaptı.
'Görüşürüz bitanem dikkatli git' diye uyardı ona tamam anlamında kafamı sallayıp gülümsedim sonra beni öpüp kendi arabasına doğru yürümeye başladı. Bende arabama binip evin yolunu tuttum.
Derin'den;
Kaç dakikadir burda böyle oturuyordum bilmiyorum. Aklım hala o kızdaydı. Saate baktığımda 10'u geçmek üzere olduğunu farkettim. Bi an gözlerimde bir çift el hisstmemle sıçramam bir oldu. İçimi rahatlatan gülüşü kulaklarımda yankılandı.- Ahh evet sevgilimle buluşucağımızı unutmuştum, ne güzel.- Yüzümdeki korku yerini kocaman bir sırıtışa bırakırken ona kızgın bi bakış atmaya çalıştım ama sadece çalışmıştım. Yüzündeki gülme daha şiddetli bi hal alırken bende dayanamayıp gülmeye başladım. 2 dakikadır aralıksız gülüyorduk. Bi an sakinleşip durdu ve gözlerime baktı.
'Seni çok özledim.' Bişey dememe fırsat bırakmadan dudaklarıma yapıştı. Kokusunu doyasıya içime çekerken istemeyerek de olsa geri çekildim.
'Şşşt dışardayız.' Omuzlarını silkti ve bi adım daha attı bana doğru. Kendimi tekrar geri çektiğimde dudaklarını büzdü. Acaba böyle ne kadar masum göründüğünün farkında mıydı ? Dayanamayıp yüzünü ellerimin arasına aldım. Kaşlarını çattı.
'Ellerin üşümüş.'
'Her zamanki gibi.'
Dedim gözlerimi kaçırarak. Montunu çıkarıp giydirdi ve beni kollarının arasına aldı. Sahil boyunca yürümeye başladık. O bugün neler yaptığını anlatırken bende sesinin verdiği huzurla onu dinliyodum. Zaman nası geçtiğini anlamamıştım. Birden onunda üşüdüğünü farkettim. Daha fazla üşümemesi için
"Yoruldum."diye mırıldandım.
'Hadi güzelim seni eve bırakalım.'
Arabasına doğru hızlı adımlarla ilerledik. Arabanın durmasıyla eve geldiğimizi farkettim. Vedalaşmak için yanağını öptüm ve kokusunu son kez içime çektim. O kadar harika bi kokusu vardı ki nefesimi bırakmak istemedim.
"Görüşürüz bitanem."
"Görüşürüz hayatım."
Arabadan indim ve hayatımın mahvolduğu eve baktım. Bu evi görmek yüzümün buruşmasına neden oldu. Adımlarım ne kadar geri geri gitmek istesede sonunda kendimi kapının önünde buldum. Arkamı döndüğümde hala orda eve girmemi beklediğini gördüm. El salladım. Kapıyı açtığımda arabasının sesini duydum. Eve girdim. -Cehenneme hosgeldiniz.- Ne babamın ne de annemin yüzünü görmek istemiyordum. Bu nedenle hızla odama çıkıp kendimi yatağa attım.
Afra'dan:
Uyandığımda saat 7.30'du. Pazar sabahı bile bu kadar erken uyanmama lanetler okuyarak banyoya geçtim. Yüzümü yıkadım saçlarımı topuz yapıp mutfağa geçtim. Teyzem ve eniştem masada oturmuş beni bekliyorlardı.
'Günaydın' diyip yerime geçtim.Kahvaltımızı yaptık,. Teyzem ofisini düzenlemek için hemen çıktı. Eniştem salona geçti bende sofrayı toparlamaya başladım. Herşey tamam olduktan sonra su içmek için tezgaha yöneldim. Bu sırada biri arkamdan sarılıp boynuma öpücükler kondurmaya başladı.
-Ahh! yine başlıyoruz.- Önümü döndüm beni tezgahla arasına aldı tam yaklaşırken bardağı kafasına geçirdim ve
'Pislik herif' diye bağırdım montumu alıp koşarak evden çıktım. O fırsatçı pislikle tek başıma aynı evde kalamazdım. Böyle olayları yaşayışım ilk değil ama bana her dokunuşunda kendimden de nefret ediyorum. Teyzeme de hastalığı olduğu için söyleyemiyorum. Hiçbirşey için üzülmemesi gerekiyor. Bir kafeye girip kahve aldım ve sahilin yolunu tuttum. Taşların üzerine oturdum. Kim bilir ne kadar gözyaşlarımı , acılarımı buraya döktüm bilmiyorum. Herşeyi kendi içimde yaşıyorum. Hayatımın düzeleceğine dair umut yok içimde. Ama güçlüyüm. Annesiz , babasız 18 yaşıma kadar iğrenç bir yetimhanede büyüdüm. Hayatı orada öğrendim. Attıkları her tokat güçlenmemi sağladı. Babam olacak adam şu anda nerede ne yapıyor bilmiyorum. Annem bana hamile olduğunda evli değillermiş , o adam da bunu öğrendiğinde annemle evlenmeyi reddetmiş ve bizi terketmiş. Annemin hastalığı olduğu için beni doğurduktan sonra ölmüş. Bir kaç fotoğrafını gördüm annemin. Melekleri kıskandıracak derecede güzel.Benimkinin aksine hayata sımsıcak bakan mavi gözleri, bukle bukle dökülen kahverengi saçları ve dünyanın en güzel gülümsemeye sahip olan kadın. Ona sarılmayı bana sevginin ne olduğunu göstermesini o kadar çok isterdim ki. Beni sahiplenmesini, beni uyarmasını, birlikte her şeyin üstesinden gelip bana destek olacağını söylemesini çok isterdim.
Bu arada kahvemin soğuduğunu farkettim ve çöpe atmak için ayaklandım.Geri döndüğümde dünki kızın orada olduğunu gördüm ve ondan biraz uzağa oturdum. Düşüncelerime ve hiç göremeyip koklayamasam da annemin özlemine geri döndüm, gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
