Multimedia Derin ve Afra :)
Derin:
Ahh, Izmir.
O aşık olduğum deniz kokusu.
Afra'yla 2 gün içinde karar verdik, hazırlandık ve burdayız.
Daha onu ne tanıyorum ne de kim olduğu hakkında bi fikrim var.
Ama umrumdada değil açıkcası.
İsterse katil olsun, isterse lezbiyen.
Hayal ettigim herşeyi 4-5 günlük tanıdığımla gerçekleştiriyorum, tanımadan etmeden.
Delilik değil mi ?
Aslında hayaller biraz delilik, cesaret ister.Bunun için hayaldirler.
Eğer kolay olsaydı ulaşması zaten hayal olmazdı.
Hayatın bize bakış açısı bu:
Sen hayal kur, ben engelleri alıp geliyorum canım.
'Kahveleri getirdim.'
Afranın sesiyle düşüncelerimden arınıp ona gülümsedim.
'Sağol.' O da gülümsedi.
'İlk önce kim başlıyo ?'
'Sen başla.' Dedi Afra tüm samimiyetiyle.
'Peki.' Gözlerimi denizin güzelleğinden ayırmayıp anlatmaya başladım.
'Ailemin durumu hep kötüymüş. Ben doğmadan önce de. Annemin aklı hep zengin kocadaymış. Babam o zamanın serserisi, istediği olmazsa zorla alan tiplerdenmiş. Bi gün annemi görmüş ve tutulmuş annemin anlattığına göre. Durum her ne kadar böyle görülmesede. Annem önceleri istememiş ama sonra araya köyün ileri gelenleri felan girmiş ve nikah kıyılmış. Evlendiklerinden bi ay sonra annem hamile kalmış. Abime. Tabi annemler fakir, hastaneye bile gidememişler köyden. Annem bi evde doğurmak zorunda kalmış. Tabii erkek çocuk. Köyde rağbet görmüş. Annemi şımartmışlar baya. Ama dedim ya köy evi ortamı, abim enfeksiyon kapıp doğduktan bi ay sonra ölmüş.'
Biraz soluklanıp kahvemden bi yudum aldım Afra ya bakmamaya dikkat ederek.
'Daha sonra annem çocuğu öldükten sonra herşey tekrar kötüye dönmüş ve babamla şehre taşınıp ordaki baskıdan kurtulmak için ikna etmiş. Babam hala aşık tabi. Kaybetmemek için kabul etmiş. Bi kaç yıl sonra annemin bana hamile kaldığını öğrenmişler. Annem köye haber salmış. Oğlan çocuğum oluyo. Köyde şenlik havası, kurbanlar. Aylar sonra kız olduğumu öğrenmişler ve bunu duyan annem delirmiş. Beni düşürmek için elinden geleni yapmış.' Tekrar kahvemden bi yudum aldım ve Afra ya baktım. Yüzünde sinirli aynı zamanda da hüzünlü bi ifade vardı.
'Neyse, aylar sonra doğmuşum ama annem beni öldürme çabalarını durdurmamış. Beni hastahanenin tuvaletine koyup kaçmayı bile denemiş ama son anda bi hastahane personeli yakalamış. Annem o gün bu gündür hala o kadına keşke seni kurtarmasaydı diye söver çok saçma değil mi bir kız çocuğuyum diye.'
Afra bunu dememle anlatmaya başladığımdan beri koruduğu sessizliğini daha fazla koruyamadı. 'O nası bi insan ya, sen onun öz kızısın öz.' ses tonu rahatsiz edici derecede yüksekti ama önemsemedim ve anlatmaya devam ettim.
'Her neyse, köyde anneme karşı tepkiler büyümüş ve köyden gelen para yardımları da kesilmiş. Ailem iyice sıkıntıya girmiş ve iş içinden çıkılmaz bir hal almış. Babam zaten ne kadar parası varsa kumara yatırmış, diğer yandan içki. Ama asıl felaketler bunlar değil. 15 yaşımda babam bigün eve çok sarhoş gelmişti. O geldiği sırada annem evde değildi ve bende yan komşunun verdiği elbiseyi deniyodum. Babamın geldiğini anladığımda ilk önce ses çıkarmasamda daha sonra babamın çağırmaları sonucu aşağı indim. Babam ilk önce aldırmadı 'Anan denen o karı yine nerelere gitti ?' Bilmiyorum baba ama gelir şimdi. Dedim ve yukarı çıkmaya dondum ama tam o sırada bi el koluma sarıldı ve beni kendine çekti. '
