Jisung'un ihtişamlı evi, çoktan dolmaya başladığında Changbin, Seungmin ve Minho daha yeni geliyordu. Aslında geç kalmalarının sebebi Hyunjin'di. Ondan haber beklemişler fakat gelmeyince onsuz gitmek zorunda kalmışlardı. Changbin ve Seungmin tanıdıklara selam verirken arkadan gelen Minho arada sırada telefonunu kontrol ediyordu, Hyunjin'den herhangi bir haber gelir mi diye.
Parti başlangıcı tüm hızıyla devam ederken o sırada Hyunjin, evde kendisine koyu renkli gömlek seçmekle meşguldu. Nihayet dolabının en sonunda bulunan siyah gömleği seçip çıplak vücuduna giydi ve birkaç düğmesini açık bıraktı. Açık bıraktığı yerden taktığı zincir kolye gözüküyordu.
Uzun sarı saçları dışında tamamen simsiyah olduğunda siyah deri ceketini giyip önünde duran telefonunu, cüzdanını ve kendisine ait motorun anahtarını aldı.
Odasından çıktığında uzun koridor sonunda salona baktı ve masa başı çalışan ebeveynlerini yokladı. İkisi de bitkin olmalarına karşın çalışmak zorundalardı ve bu yüzden Hyunjin diğer çocuklara nazaran pek aile şefkati ile büyümemişti.
Onlara bir bakış atarken annesi gözündeki gözlüğü indirip Hyunjin'e baktı. Kızgın bir hali yoktu fakat Hyunjin, neredeyse iki dakika önce partiye gitmeye kadar vermiş ve kimseye bir şey söylememişti. Bu yüzden annesinin sorgulayıcı bakışlar fırlatması normaldi.
"Nereye?" Yorgun sesi Hyunjin'i bulduğunda Hyunjin, ayakkabı dolabından eski siyah converselerini alıyordu. Evin kapısı salondan çıkınca hemen sağda kaldığı için Hyunjin'in ne yaptığını görmek kolaydı.
"Bizimkiler bir partiye gidecekmiş, zorladılar gelmem için. Bakıp çıkarım. Bir saate de dönmüş olurum herhalde. Durasım yok pek."
Annesi, Hyunjin'in görmeyeceğini bilse de kafasını sallayıp önündeki kahvesinden bir yudum aldı. Babası da elindeki kalemi bırakıp "Selam söyle." diye ekledi. Onun ardından kapının kapanma sesiyle ev yine eskisi gibi sessizliğe ve griye büründü.
Apartmanın otoparkında bulunan motorunun önünde kaskını takmış bir vaziyette telefonuna bakıyordu Hyunjin. Daha önce partilemediği gibi evin yolunu da bilmiyordu, arkadaşlarının aksine.
Sonunda haritadan evin nerede olduğunu bulduğunda eve yakın bildiği yerlere baktı ve kafasında çözmeye çalıştı. Nerede olduğunu kavrayınca da telefonunu ceketinin cebine atıp motoruna atladı ve otoparktan hızla kayboldu.
Biliyordu.
Felix'in de geleceğini biliyordu.
Mutlaka duymuş olmalıydı.
Fakat bunu onu görmeye değil, Changbin çağırdığı için yapıyordu. Zamanı şimdilik kendisine ayırmak istediğinden arkadaşlarını cidden boşlamıştı. Bu yüzden artık kendi iç dünyasından kurtulup sahip olduğu hayatına devam etmesi gerekliydi.
Belki de Felix'in geri durması iyi olmuştu. Belki de cidden hayatlarına başkaları çıkacak, güvendikten sonra adım atabileceklerdi. Ve ardından herkes gibi ortalama bir ilişki içerisinde olacaklardı.
Fakat Hyunjin bunu hiçbir zaman istememişti.
Sıradan bir ilişki içerisinde olması kendisine küfür edilmesinden daha beterdi.