1. Ascape from hell ( Düzenlenmeden önceki yazı )

599 40 9
                                    

Ehem Ehem evet .sdasdsa kendimi bir çeşit sınamaya veya .... sınırlarımı zorlamaya mı demeliyim .. bir şeyler denemeye karar verdim. Bu yüzden farklı farklı birçok seriyi yazmaya çalışacağım. Birçok kitap ile uğraşmanın tek bir kitaba ayırdığım zamanki bıkmışlığı yaşamak istemiyorum sanırım. Çünkü öyle yaptığımda ... uzun süre ara vermiş ve yazma hevesim gitmişti. Özgür ruh olan bendeniz karakterine büyük ters düştü.. Ehem bunun dışındı önemli şeylere geçelim.

İlk önce .. kendisine bu kitabı yazmamda fikri veren ayrıca kendisinin çok güzel bir kitabı olan . Ona bahsettiğim hediyelerden biri olan bu kitap , 

@Altaireltanin' e hitap ediyorum ve hediyenin ilki olduğunu altını çizmek istiyorum. Bebeğim , ilk kitabın olduğu için kendini hor görsen de bana çok büyük bir etkisi oldu. Yazım hatalarını beğenmesen de duyguları temiz güzel saf bir şekilde bizlere aktardın. Bu yüzden teşekkür ediyorum , kitapların harika *-*. Gidip kitaplarını okuyabilirsiniz. Kendisi çok da yetenekli İnstasını isterseniz size vereceğini düşünüyorum. 

Not: Yazmayı hatırlamak için bu bölümden sonra Loki yazacağım böylelikle son bir bölümümüz kalmış olacak

Ehem bölüme geçelim. İyi okumalar.

----------------------------------------

Bulanık

Göz yaşların  görüş kaliteni azaltıyor ve etrafı bulanık görmeni sağlıyor.

Tanrım.

Sanki dünyada ki herkes senin mutlu yaşamanı istemiyormuş gibi önüne bir sürü engel çıkıyor.

Hızla gecenin karanlığında ay ışığının yansıdığı ve karanlığın aydınlattığı yerlerden uzak durarak kimsenin aklına dahi gelmeyecek yerlerden hızla geçerek en sonunda bir oyuğa saklanıyorsun.

Vücudun hasar ve enerjisiz kalmış ilerlemeni ve tehlikeden uzaklaşmanı engelliyor.

İçinde derin kırılmış ve üzgün çocuk beyninin içinde düşünmeni engellemeye çalışıyor.

Bu yılın nasıl geçeceğine dair en ufak bir fikrin yok çünkü o olaydan beri sanki iki ay değil de sana bir üç yıl geçmiş gibi  hissettirmişti.

Beynin ağlamandan ve çarpmanın etkisiyle ağrıyor.

Küfür ediyorsun.

Çünkü hiçbir zaman Migren ağrılarını sevmemiştin ve olabildiğince sebep olacak her şeyden uzak dururdun.

Ama şimdi sadece ağrı ile kalmasına seviniyorsun.

Elin ile göz yaşlarını siliyorsun. Böylece bulanık olan görüş açın düzeliyor.

Berbat bir haldesin.

Yine de içten içe hayatta kaldığına seviniyorsun.

Bir yanında sana hayatta kalsan da yaşamanın ne anlama geldiğini sorgulatıyor.

' Kimin için hayatta kaldın ki sen ? Bu çaba niye ?'

" Kendim için çabalıyorum.." diye fısıldıyorsun inatla .

Kötü  olaylar başından geçmiş , en yakınların  - ne kadar tahmin etsen de -  sana zarar vermiş , adın bir yalan üzerine lekelenmişti.

Yine de onların yanında uzun yıllar kalmaktansa yalnız olmanın daha iyi olduğunu düşünüyorsun.

Seni en azından o bir grup....- ismini bir süre hatırlamıyorsun .. ama dokuz başlı bir yılan figürü olduğunu görmüştün... belki de yedi -  acı delisi psikopatlara tekrardan veremeyeceklerdi.

Kafan dönüyor ve bir süre mide bulantın ile savaşmak için gözlerini kapatıp derin derin nefes alıp veriyorsun.

Miden o kadar çok küçülmüş ki içine ne bir gıda girebileceğine pek emin değilsin. En azından şu anlık.

Mide bulantın hafiflediğinde gecenin temiz havasını içine çekiyor ve planını baştan sona gözden geçiriyorsun.

 - Tımarhaneden kaç.

  Yaşadığın yerdeki kasaba halkının adını çıkarıp  üzerinde bilmediğin deneylerine maruz kalacağın  acı dolu yere verdiğin isimle aklından çıkaramadığın ilk hedefindi .

Başka ne olabilirdi ki .

Şimdiye kadar delirebilirdin.

Üzerine serumla bilmediğin ilaçlar vermişlerdi sana. Bağlamışlar , yaralamışlar , dövmüşler kısacası onların dediği gibi ' İlacı harekete geçirme...' yöntemlerinden aklına gelen her şeyi denemişlerdi üzerinde .

Pek de etkili olduğu söylenemezdi çünkü  yavaş yavaş istediklerini alamadıklarında bir çoğu kudurmuş canavarlara dönüştüklerini görmüştün.

Bir süre sonra seni öldüreceklerdi . Bunu biliyordun.

- Olabildiğince tehlikeden uzaklaş.

Ailenden , o girdiğin bataklıktan .... kısacası sana zarar veren herkesten bu tımarhaneden kaçtıktan sonra uygulayacağın en iyi seçenekti.

Birkaç ihtiyacını da zaten çıkmadan  tamamlamıştın.

- Tanınmayacak hale gel ve kalabalığa karış.  Kaçarken üzerinde olan her şeyi değiştir.

 İmkanların ne kadar kısıtlı olsa da birkaç evden kıyafet aşırmanın içinde derin bir vicdan azabı bırakmıyordu.

Bunu isteyerek yapmıyordun.

Mecbur olmasan yapmazdın. 

- Şehre in. Aldığın bilet ile ülkeden uzaklaş . Gazeteden iş bul.

 Tımarhanede geçirdiğin  zamanlarda diğer kurbanlar gibi bir köşeye çekilip suskun suskun oturanlardan olmamıştın.

İçinde derin , seni ele geçiren depresyon olsa da inadın vaz geçmemiş oradaki zorluğa rağmen ihtiyacın olan önemli işleri halletmiştin.

Başınızda duran muhafızlar sizleri tırsmış ve cesareti kırıp ezik  , köle gibi gördüklerinden  hep ilgisiz  dikkatleri dağınık biçimde genelde yanınızda olmazlardı.

Sende bu fırsattan yararlanarak bilgisayarlarını ele geçirmiştin.

Gazetelerini aşırmıştın.

En sonunda  bilgisayardan aldığın bilet ve Londra'dan gelen gazetede ki iş ilanları ile birlikte zaferini eline almıştın. Elbette özgürlüğün anahtarını aldığın gibi.

Ve onlara kaçarken sürpriz bırakmıştın. Böylece ana hedefleri seni yakalamak yerine o hediyen ile ilgilenmek zorunda kaldıklarını düşünüyordun.

İşleri bittiklerinde belki ailene kadar karış karış seni arayacaklardı ama sen gitmiş olacaktın.

İçten içe geride bıraktığın sana zarar verenlerin birbirlerine girmeleri için dua ettin.

Çıkardığın kağıdı tekrardan çantana koyarken hızla etrafına bakarak bulunduğun bölgeden hızla uzaklaştın.

Sonunda tehlike sınırından çıktığında   ilk görevini tamamlamıştın.

STRANGERS ( Askıda - şimdilik-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin