5. Bölüm

64 3 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş araladım ve Etrafı taradım. Bizim hastane odalardan birindeydim ve ağzımda oksijen maskesi vardı. Maskeyi çıkarıp Etrafı taradım. Kerem'i koltukta başını geriye yatmış ellerini birbirne bağlamış uyuyor görürken irkilmiştim.

"Kerem?" İrkilerek kalktı Beni görünce dibimde bitti. Ellerimden tuttu. Sanırım arkadaşca..

"Güneş iyi misin ? " Başımı salladım bu sırada yüzünü inceliyordum. Gerçekten kusursuz tablolar gibiydi. Ayaklanınca daldığım yüzünden çıktım.

"Geliyorum." O dışarı çıkarken bende boynumu ovuşturup yaslandım olanlar aklıma gelince yüzümü buruşturdum. Bu ilk defa başıma geliyordu. Ki hiç bi sağlık çalışanının böyle olmaması gerekiyordu. Kapı hızla açılınca korkarak çığlık attım. İlayda, Erçin ve Arda bana bakıp üzerime atladılar!

"Aslı ! İyisin."

"Aslı iyi misin?"

"Yine bensiz ne dertler açtın başına!"

Gülerek doğrulmaya çalıştım. Üçü de Koltuklara oturunca suratlarında ki endişe rahatlamaya bıraktı. Arda'nın adama küfürleri ve dövme tehditleri İlayda ve Erçin'in susturmasıyla son bulurken kapı açıldı. Doktor ve Kerem'i görünce doğruldum.

"Merhaba Aslı iyisin umarım?" Doktor gülümseyerek bana baktı. Bende aynı şekilde karşılık verdim. Kerem ise bana ifadesiz bakıyordu. Manyak..

Taburcu işlerim hallolurken hırkamı üzerime giyip kapıya doğru yürüdüm. Çantamı unuttuğumu görünce elimi başıma vurdum. Vurmamla başım daki ağrı kendini göstermişti. Harikayım!

Çantamı aldım o sırada Kerem içeri girdi. Sinirliydi bu dudaklarımı dişletmişti istem dışı. Kaş göz yapıp çantamı işaret etti hayırdır dercesine.

"Nereye?" Göz devirdim. "Eve."

"Ben bırakırım."

"Gerek yo-"

" Ben. Bırakırım." Tek kaşımı kaldırarak Kollarımı önümde birleştirdim. Bu niye bana atarlı?

Hastane çıkışına giderken Kerem'in arabasını es geçip taksi aramaya koyuldum. Olduğu yerde durunca bana baktığını hissettim umursamayarak yürümeye devam ettim. Taa ki baş aşağı dönene kadar..
Tiz bi çığlık atıp Kerem'in belinden tutundum.

"İndirsene beni manyak!" Eğlenir gibi gülünce kaşlarımı daha çok çattım. Arabaya doğru gitmeye başladı.

"Çok ayıp bi doktora hiç yakışmıyor."

"Bi polisinde bi kadını kaçırması yakışmıyor! İndir beni Hulk! " kerem kahkaha atarak arabayı açtı. Beni doğrultup ellerini bacaklarımı altından geçirdi bu sefer, Daha düzgün kucağına almıştı. Bu çevik hareketleri sürekli şaşırmama sebep oluyordu. Düşmemek için elim göğsüne giderken oda bana bakıyordu. Kafamı başka yöne utanarak çevirdim. Oda beni arabaya koyup (!) Kapıyı kapattı.

Sessiz geçen yolculuğun ardından içimi kemiren soru ile Kerem'e döndüm. "Kerem o adama ne olacak?" Direksiyon tutan eli boğumlaşırken dişlerini de sıkmıştı.

"Hapiste çürüyecek it herif."

"Ben şikayetçi değilim!" Sinirle bana döndü. Gözleri beni korkuturken yutkundum.

"Seni neredeyse öldürecekti ve sen şikayetçi değilsin öyle mi?"

"Evet! " arabanın frenlerini çığlık atarcasına durdurdu ve bana döndü.

"Kimse bi kadına el kaldıramaz Aslı. Hele ki sağlık çalışanlarına. Günde kaç defa böyle haberlerle geliniyor bana biliyor musun? Kimisi boğularak öldürülmüş,kimisi kesilmiş. Bunlara katlanamıyorum ve elimden gelen ne varsa yapmaya çalışıyorum."

Yutkunarak gözlerine baktım. Haklıydı. Aptalca konuşmuştum. Ki ben bi doktordum. Utanarak kafamı çevirdim. Kerem arabayı yeniden çalıştırınca sessiz kalarak cama döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım.

45 dakikanın ardından eve gelmiştik. Ama bir dakika ben evi tarif etmedim ki?

Kafamı camdan sarkıtıp etrafa baktım iki katlı sade bi villa vardı. Kaşlarımı çatarak Kerem'e döndüm o çoktan inip benden tarafa geçmişti.

"Burası neresi? "

"Benim evim hadi." Elimden cekiştirip kapıyı kapattı. Bende peşinden eve doğru giderken durdum.Dedikleri aklıma yeni dank etmişti.

"Ne diyosun be adam?"

Melodik bi şekilde kahkaha atarak anahtarı sokup kapıyı açtı. Ben Hala olduğum yerde duruyordum. Girecekmiydim? Yoo.

"Manyak mısın ya eve götür beni! " 

"Hastasın, İlayda işte ve sana ben bakacağım."

"Doktorculuk sırası bende diyorsun." Kollarımı önümde bağlayarak ukalaca sırıttım. Kerem de karşılık verdi.

"Öyle de denebilir.."

"Ya da beni eve atmak için bahane uyduruyorsun?"

"İşte! Aydın insan nasıl  da bildi."

Ağzım beş metre sinirle açılırken kolumdan tutup içeri geçirdi. Benden bile düzenli evini görünce şaşırdım. Vay be! Ayakkabımı çıkarıp çantamı koltuğa koydum. Kerem üstümdeki ni nazikçe alırken şaşırdım. 'Ne var' dercesine bana bakarken dudak büzdüm. "Beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyorsun. Ben de seni Hulk diye bilirdim." Sırıtarak montumu asarken cevap vermemişti. Televizyonun yanında manken gibi duran elektro gitara gözüm takılmıştı. Kerem'in müzikle ilgilendiğini hiç tahmin etmezdim ne yalan söyliyim.

"Sen mi çalıyorsun?" Şaşkın Şaşkın sorup bi yandan inceliyordum. Maalesef gitara hiç yetenegim yoktu.

" Evet ama tekken pek zevki olmuyor  o yüzden zaman ayıramıyorum. " sırıtarak aklımdan geçeni dışa vurdum. "Ben profesyonel kemancıyım desem?" Gözlerini açarak bana baktı.

"En yakın zaman da düet yapıyoruz." Göz kırparak beni salonda yalnız bıraktı. Ayağa kalkıp Etrafı incelemeye başladım. Raflara Oğuz Atay'ın kitabını görünce kaşlarımı kaldırdım. Tutunamayanlar.. Bu kitabı 2 defa bitirmiştim. Kitabın arasında gördüğüm solmuş papatya ile gözüm şu söze takıldı;
+Yani bilmiyorum Olric, Bazıları öyle şanslı olur ki hiçbir şey yapmazlar fakat yine de el üstünde tutulurlar. - Ya biz efendimiz ? + Bizim yapmadığımız fedakarlık kalmıyor ama yine de yarım kalmaktan kurtulamıyoruz Olric.

Bu benim çok sevdiğim her ayrıntısını okuduğum bir kitaptı. "En sevdiğim serisi tek o değil." Yerimden sıçrayarak arkama döndüm. Aramızda bir karış ya vardı ya yoktu. Derince yutkundum. Kerem'in gözleri yeni farkettigim dudaklarımdan boğazıma kaydı. Bir adım geri gittim. Sözüne devam etti." Tehlikeli oyunları bitirdim. 3 kere.."

Ellerimi saçlarımdan geçirip kitabı yerine koydum. "Bir ara ödünç almak isterim." Sırıtarak üst rafa uzandı. Tehlikeli oyunları alıp elime tutuşturdu. Bu kadar çabuk beklemiyordum doğrusu. " Buyrunuz." Gülümseyerek koltuğa geçtim. Kerem'in elindeki nane limonu görünce kaşlarımı havaya kaldırdım. Omu yapmıştı benim için?

"Ne bu? " sorum üzerine kaşlarını çattı.

"Bitki çayı. Zehir aradım şansına kalmamış." Sırıtarak elinden aldım. Hazır yapmasını falan bekliyordum ama baya kendisi yapmıştı. Bitki çayı beni rahatlatırken uykum da gelmeye başlamıştı. Ilayda beni çok merak etmiştir kesin şimdiye. Ona Keremle olduğuma dair mesaj atıp telefonu kapattım. Kerem beni izliyordu. Ne var dercesine baktım.

"Ee bu karşılaşmalarımız ve olaylar tesadüf mü yoksa bir ajanmısınız?" Kahkaha attım.

"Ajan olsam sana mı takılacağım be?" Kaşlarını çatarak bana baktı. " Ne var mış bende yakışıklı karizmatik güçlü baş döndüren-"

" Ne baş döndürmesi Kerem ya blendax reklamı gibisin!" Kahkaha atarak bardağımı komodine bıraktım. Sırıtarak oda bardağını koydu.

"Baş döndürücü etkim çoktur, kendine dikkat et doktor."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 14, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~KEREM İLE ASLI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin