2. bölüm

108 5 2
                                    

Multi ●●●

Vote yorum eksik etmeyin lütfen
Gergin bi şekilde koltukta oturuyordum. Yanımda ki cinse bişey demeden önüme döndüm. Telefonumun melodisi kulağıma dolarken ilayda nın mesajıyla kaşlarım havalandı. Kızım aramızda 2 koltuk var 2!

Kimden: Süslü Avukat
Aslı yanındaki taşı kaçırırsan yemin ederim sana dava açarım..

Kime:Süslü Avukat
Sus yoksa senin organlarını açarım zaten yeterince rezil olduk sayende..

Telefonumu kapatıp çantama koydum zaten birazdan uçak kalkacaktı. Kafamı çevirdiğimde bana tek kaşını kaldırmış adamla bende kaldırmaya çalıştım ama sonuç başarısız..

"Neye baktın?"

"Birbirinizi öldürme fantezileriniz beni gerdi doğrusu.. Boş yer varmi bakacağım.."

"Sen benim mesajlarımı mı okuyorsun!" Kaşlarını çatarak bana baktı ürkmedim değil.

"Bağırma bana!" Cidden mi? Bakışını atıp önüme döndüm ucak havalanmıştı nihayet. Yanımda ki soğuk nevalenin suratını görmemek için uykuya daldım. Rüyamda 6 tane hamburger yiyordum ve mutluydum. Hamburgeri kim sevmez ki ? Ya da hatay usulü döneri? Rüyamda bile ağzım sulanmıştı.

Yine kolumun deşilmesiyle uyandım. Yanımda ki adam olduğunu düşünürken hızlıca kalktım ama onun yerim İlayda karşılamıştı beni.

"Aslı inanamıyorum hala uyuyor musun geldik!" Başımı sallayıp toparlanmaya başladım bi yandan da geriniyodum. "Yanında ki taşı kaçırmışsın." Göz devirdim.

"Aman İlayda benim öyle dertlerim mi var?" Valizlerimizi personel den alıp taksi aramaya koyulduk. Yarın da iş görüşmesine gidecektim. İlayda burada kendi bürosunu açmayı düşünüyordu. Topuklu ayakkabılarımın el verdiğince gezmeye başladım. En sonunda taksi görünce uçarak gittik ve bindik. İlayda yine çok heyecanlıydı hemen denizi çekip Muğla konumunu ekleyince göz devirdim.

Etrafı incelerken ne kadar güzel bi şehir olduğunun kanısına vardım. Denizi, havası, deniz kenarında ki kumları, köftecisi,dondurmacısı, cıvıl cıvıldı.. İnsanları da sıcak kanlı gibi duruyorlardı. Umarım geçmişim toz bulut olup önüme çıkmaz yeni hayata adapte olurdum. Şayet İlayda da böyle olmasını istiyordu. Geçmişe takılmanın bi anlamı yoktu. Unutmayın birinin size saygısı ve güveni yoksa siz de olmayın. Onların ne sahte sevgisine ne sahte güvenine ihtiyacınız var.

Gerçi zaten Oktay'ı sevdiğime emin değildim. Benim ona olan şeyim saplantı idi. Yaptıklarını yediremediğimden böyle davranıyormuşum. Ama artık gözüm açılmıştı hataya yer yoktu.

Taksiye atlayıp adresi verirken aklıma o ukala gelince sinirlendim. Zevzek mesajlarımı okumuştu..

İlaydaya döndüğümde müzik dinlediğini gördüm. Şaşırmamıştım. Evin önüne geldiğimizde Bahçeli 2+1 olan evimiz göz kamaştırıyordu. Merkeze az biraz uzak olsada idare ederdi. Sevgili arkadaşım sevinçle valizini alıp içeri adımladı valizini köşeye dikti.

"İşte evimiz Aslı! Çok güzel olacak!"
Bende gülümseyerek karşılık verdim sarıldık. Valizlerimizi tek tek odalarımıza yerleştirdik. Ama market alışverişine çıkmamız gerekiyordu. Üzerimdeki yolculuk kıyafetlerimi gelişi güzel çıkarıp duşa girdim. Sıcak su beni kendime getirirken acele etmem kanısına vardım çünkü Muğla'yı gezmek istiyordum.

Duştan çıkıp kurulandım. Nisan ayındaydık henüz havalar isimmiş değildi ama benim arkadaşım Muğla'yı Antalya Sandığı için incecik giyiniyordu tabi! Siyah mini etek siyah bluz ve kırmızı şapkamı çıkardım. Önce saçlarımı kurulayıp düzleştirdim. Etek ve bluzumu üstüme geçirip makyajımı yaptım. O sırada kapı tıklanmıştı." Gel canım"

~KEREM İLE ASLI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin