Nihayet annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Hemen sofraya oturup güzel bir kahvaltı yaptım. O arada bir mesaj geldi. Kardeşim telefonumu bir hışımla alıp kaçtı. Peşinden koşarken en son ayağımın masaya takıldığını hatırlıyorum.
Gözlerimi açtığımda başımda fecii bir ağrı vardı. Elimi kaldırıp başıma koydum başım sarılıydı peki ne olmuştu bana ?
Evet evet hatırlıyordum pislik kardeşim yüzünden bu haldeydim. Şuanda ona fena sinirliydim. Annemler odaya girdi. Onları görmenin sevinciyle gülümsedim. Belki arkalarından şerefsiz kardeşim de geliyodur diye gözümü tekrar çevirdigimde Caner'i görür gibi oldum. Tekrar baktım. Yanlış görmüyordum bu Canerdi. Hayır olamazdı Caner buraya nasıl gelmiş olabilirdi ki ? Annem, "bak sana kimi getirdim Tuğçe" deyince afalladım. Annem Caner'i nerden taniyordu ?
.................
Çok geçmeden aklıma bugün Caner'le kafeye gideceğimiz geldi. Caner yanımdaydı ama mekan cafe değildi.Ve nihayet annem söze girdi,
beni hastaneye kaldırırken ısrarla telefonum çalıyormuş ve annem açmış. Şuan da hastaneye kaldırıldığımı söyleyince Caner hemen hangi hastane olduğunu sormuş. Ve bizden önce hastaneye gidip kapıda beni beklemiş.Bunu duyunca kalbim kısa süreli bi taşikardi geçirdi. Caner'in beni bu kadar önemsediğini düşünmüyordum. Hastane yatağında yatmama rağmen içim içime sığmıyordu ve kalkıp delice zıplamak istiyordum. Bi ara deneyecek gibi oldum ama kafam çok ağrıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek En Uzun Kelime
RomanceBen aşkı onda bulmuştum kaybetmeden de niyetim yoktu. Her gün istemsizce gülmeme sebep olan da oydu. Hüngür hüngür ağlamama sebep olan da.