Hapşırık
Her şey,bir erkeğin hapşırmasıyla ve benim"Çok yaşa!"diye bağırmamla başladı...
Her şey,bir erkeğin hapşırmasıyla ve benim"Çok yaşa!"diye bağırmamla başladı...
Hazal, babasının ölümünden sonra annesi ve abisiyle birlikte İzmir'e taşınır. Orada gideceği kolejin sahibinin oğlunun gazabına uğrayacak yeni kişidir. Batu ve Hazal'ın birbirlerine olan nefreti ne zaman aşka yol açacak? Aşk ilk hangisini yakalayacak?
"Aslında kalbimi attıranın Ilgın olduğunu düşünüyordum" "Artık atmıyor" dedim başımı gene tavana dikerek. "Sana bakınca değişiyor" diye bir anda üzerimde belirince şaşkınca ona baktım. "Bir deneme yapmak istiyorum" dedi ben robot gibi duruyordum tabi. Şaşkınlığım tavan yapmıştı. Yaklaştı yaklaştı Dudakları dudakları...
Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini düşünürdü.Kız ise hiç bir şeyden habersiz saf bir duru su misaliydi. Genç adam mavi gözlü kıza yaklaşırken ona bakar bakmaz nefesinin kesildiğini hissetti.Genç kızın Bütün vücudu olgun kıpkırmızı bir çilek gibi k...
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yo...
3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış bir kız. Eslem: 23 yaşında. İşinde oldukça başarılı bir mimar. Zek...
|Gizli Numara, şimdi Epsilon yayınları ile raflarda!| |Gizli Numara 2, şimdi Epsilon yayınları ile raflarda!| Arıyor... GİZLİ NUMARA "Efendim?" "OHA!" "Ne oluyor be?" diye cırladım ve telefonda ki bu seksi sesi tanımaya çalıştım. "Şey... Pardon, senden önce beş altı kişiyi aradım ve sen düzgün konuşan d...
Bütün bölümler kaldırılmıştır. Yayımlanmış son nota bakarak sebebini öğrenebilirsiniz, teşekkürler. :)
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Bir adam, geçmişi kan ve intikamla dolu. Bir kadın, mutlu olmayı istiyecek kadar iyi niyetli. Bir aşk, sert , tutkulu... Bir hata insana neler yaptırır? Yada yanlış tercih nelerle sonuçlanır? Herkes isterdi sevdiği insanla mutlu olmayı peki kaçı gerçekten mutluydu? Biri İnatçı Diğeri Kontrol Manyağı. Biri Enerjik Di...
© Telif hakkı yazara aittir. "Neden ismin Mihrimah değilde Mihrima?" Bu sorduğu soruyla birlikte kafamı sağ tarafa çevirdim. Şaşırmıştım açıkçası. Hele de bu Melih olunca normaldi yani. Ben ona o da karanlığın hüküm sürdüğü, sadece ayın varlığını gösterdiği gökyüzüne bakıyordu. "Aslında adım Mihrimah fakat babam nüfus...
"Gece yarısı kalktı. Kitap yazdı. Yattı." Sonuna kadar okumayı ve anlamayı başaran masalar varsa onları şimdiden tebrik ederim. Ve son bir şey: Asla unutmayın. Anlayamadığınız şeyler saçma olduğu anlamına gelmez.
Çoğu hikayede masum kızları destekleyip onlar için üzülüp, sevindik.Oradaki sürtük kızlar hiç umrumuzda olmadı.Peki ya hikayedeki başrol bir sürtükse ne olur? İşte sürtük kızımız Jessica.Popülerliği doruklarında yaşayan ve bütün erkekler tarafından arzulanan bir kız.Erkekleri eğlence için elde eden ve başaran birisiy...
Aleyna'nın yaz tatili için doğduğundan beri, bir kez bile görmediği amcasının yanına gönderilmesi ve onun üvey çocuklarıyla tanışmasıyla başlayan kardeşlik, arkadaşlık ve biraz da romantizmle dolu bir hikâye...
Kazandığı okul, onu mutlu etmesi gerekirken bütün kötü olayların içinde oldu. Dış görünüşü, Konuşması, Güçlü Duruşu, Çalışkanlığı, Bakışlarıyla göze battığı için miydi yoksa tüm bu olanlar? Kim bilir belki öyle, belki de değil! EZGİ'DEN MAYISA DÖNÜŞMESİ, ONU DEĞİŞTİRDİ Mİ? YOKSA İSTEDİĞİ VE EN BAŞINDAN OLMAK İSTEDİĞİ...
"Özür dilerim." "Dileme.Ben özür diliyor muyum? Sana köpek gibi aşık olduğum için senden özür diliyor muyum?" *** O benim öğretmenimdi, bana nasıl güzel sevilir o öğretti.
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim...
İnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner ki en derinlerinize, kimse içinizde ne fırtınalar kopardığını tam olara...
Nefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı. En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı. Bu adam farklıydı. Bu adamın zümrüt yeşillerinin siyaha çalacak kadar koyulaşması bile muazzamdı. Bu adam tehlikeliydi. Ama bu adam arzuydu. Bu adam kırmızıydı.
Ceren Ankara'daki hayatını babasının işi yüzünden bırakıp, temelli olarak İstanbul'a taşınmıştır. Kendisi ve 2 kuzeni ile günlük mafyalık rutini hariç, gittiği okulda kendisi gibi mafya olan Poyrazla karşılaşır.. Günlük rutin hayatı birden bire değişen Ceren'in hayatına aşk adlı şey girince işin içinden çıkılamaz hale...
Eymen ULUHAN. Nam-i diğer KORKUSUZ. Bütün şehir tarafından Korkusuz olarak bilinen yirmi üç yaşındaki bir adamın, aslında tek korkusunun aşık olmak olduğunu kim tahmin edebilirdi ki? Her şey, Yaren Aksu'nun arkadaşlarının zoruyla Korkusuz'un mekanına getirilmesiyle başlıyor. Eymen, aşık olmaktan kaçabilecek mi?
Bu hikayem 'Bebeğimin Babası!' adlı serinin devamıdır... Konusuna gelirsek; Bir bebek, ağalık, ve ortada kalan bir çift! Onlar ilk görüşte birbirlerine aşık falan olmadılar! Onlar bebekleri için bir araya geldiler! Belki sonra aşık olurlardı birbirlerine ya da olmazlardı. Belki de onların hikayesi mutlu sonla bitmezd...
Kız küçük bir filika adam büyük bir okyanus... Aşk ise onlara rüzgar olup yön gösteren bir mucize.
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evin...
Hastanede kalan 20 yaşında kanser hastası bir kız, onunla kazara tanışan 18 yaşında bir genç. Hastane'de yanlız yaşayan sessizlikten nefret eden Ahsen. Onu merak edip ziyaret etmeye başlayan, sonra hergün gitme isteği ile dolan Duman. Kendinden büyük olan bu kızla ilerlemeyi düşünse de bu o kadar kolay olmıycak.Ahsen...