"Bunu benden nasıl saklarsın ya? Senelerce hem de. Babamı, abilerimi benden gizleme hakkını kimden aldın sen?" annem yüzüme dahi bakmazken daha çok sinirlendim. "Sana diyorum be kadın! "sonunda önünde duran evraktan başını kaldırdı. Duygusuzca bana bakıp göz devirdi. "Varlıklarını yeni ögrendiğin, senin varlığından bile haberdar olmayanlar için," evraklara baktı tekrar. Umursamadı bile. "...benim başımı ağrıtma. Git odanda istediğin gibi zırla!" derin nefes alıp verirken gelecek olacak krizi tahmin edebiliyordum. Oda üzerime doğru gelirken derin nefesler verdim. "Sen nasıl bir annesin? Orada senin 4 oğlun daha var ya! 4 oğlun,çocuğun!" Annem oflayıp dosyadan sayfa değiştirdi. "Odanın yolunu biliyorsun." gözlerimi kısarken o an karar verdim. En doğru karar olup olmadığını sorgulamadım bile. "Babam ve abilerimin yanına gideceğim. "annem histerik bir şekilde güldü. "Güle güle. 2 haftaya kalmaz ağlayarak eve geri döneceğini biliyorum." omuzlarımı dikleştirirken daha emindim artık. "Artık Soylubey olmayacağım anne! Alçin Soylubey olmayacağım!"odadan kapıyı çarparak çıkarken artık tek düşündüğüm,bunu nasıl yapacağımdı.