Engeller, engeller, engeller... Sahi neydi bu engeller? Yürüyememek mi, konuşamamak mı? Bunların hangisi gerçek aşkın önünde engel olabilirdi ki. Ben Ayaz. Dibi gördüm, dipten nasıl çıkılacağını da. Ve dipteki başka birisine aşık oldum. Elini tutmak istedim, onu da çıkarmak istedim. Ama benim ellerim buzdu, onunkiler ıslaktı. Ne zaman çıkardım desem kayıp gidiyor daha dibe batıyordu. Kendime bir söz verdim. Ne olursa olsun o yaralı kız çocuğunu çıkaracaktım. Tekrardan ben batsam bile...