"Yapabileceğini düşünüyorum" Şuan burada mümkün olmayan şeyler oluyordu. Ben buraya gelmeden önce bütün bunlar yazılmış mıydı, yoksa sadece kararlarımın sonuçları mıydı? Hayır hayır, seçimlerim bile yazılıydı. Ben sadece kendi kader ipimi örmeye çalışan ama hep ipi kesilen sadeceden ibarettim. Sadecelerden" Hayatım bir satranç masasıysa ben sadece oyunu başlatan bir piyondan ibarettim. "Ben sadece bi piyonum. Tek özelliğim oyunu başlatmak. Ne bitirebilirim ne de sürdürebilirim. Benden çok bişey beklemelisin" Duyduklarından memnun olmadığı kaşlarının arasındaki çıkıntıdan belli oluyordu. Tek bir iz olmayan yüzü şimdi birden yaşlanmıştı. Neden bu yüz ifadesini yapıyordu ki? Daha bir kaç gün önce onun da böyle düşündüğünden eminim. Ne değiştirdi? "Bazen piyonda Şah'ı devirebilir. Hareket etmeden bile" Dedikleri çok mantıksızdı. Düşünsemde hiçbir şey anlamamıştım. "İyi de bu olamaz ki, imkansı-" Gözlerimiz kesişince söyleyeceğim sözü yuttum. Gözlerimin içini görmek ister gibi bakınca elim ayağım birbirine dolaştı. Ay ışığının altında o ve ben sadece bakıyorduk. Sanki gözlerimiz konuşuyor gibi hissediyordum. Ah sahi, ben ne diyecektim? En sonunda yüzünü Ay'a çevirince nefesimi tutmuş olduğumu fark ettim. Ağzını aralayanında mırıldandı. "Demek ki oluyormuş."