Bizi üzen kötü bir hadise yaşandığında bu durum düzeltmek isteriz ancak her şeyi değiştirmek elbette ki mümkün değildir. İnsanoğlunun kendisiyle barışık kalması ve zihinsel berraklığının daimi olması için her şeyi kontrol etmesi ve hayata dair bilinmezlerinin olmaması gerekir. Aksi takdirde kendisini güvende hissedemez ve kısa sürede akıl hastası olabilir. Sırf bu yüzden anlayamadıklarımıza ve kontrol edemediklerimize dair hikayelerimizle ve kurgusal yalanlarımızla beynimizi kandırırız çoğu zaman. Hatta en bilimselinden en uydurma olanına kadar bütün kitaplarda tüm korkularımız yazılıdır aslında. Bu kitaplarda evrene ve hayata dair çözümleyemediklerimizi konu alan; bilimsel, kuramsal, kavramsal, olgusal, ironik, kafiyeli, kafiyesiz tüm yalanlarımızı sıralamışızdır ve ancak böylelikle mutlu ya da sağlıklı kalmamız mümkündür, ta ki elimiz kolumuz bağlı kalana kadar. İşte bu kitapta da hüzünlü bir aşk yüzünden bulanıklaşan bir hayatın; fantastik ve gizemli hadiseler eşliğinde nasıl mutluluğa dönüştüğünün hikayesi yazmaktadır. Umutsuzluğa düşüldüğünde başvurulan bir aracın nasıl umuda dönüştüğü anlatılmaya çalışılmıştır.