DİRİLME...

uzun bir ara

Uzun toplantılar yapıldı tüm olay yerleri teker teker  tekrar arandı sorgular  başa sarıldı gözden kaçan her ne varsa onu bulup yakalamak zorundalardı bunu biliyorlardı ve bunu baştan en baştan tekrar ele almaları gerekiyordu ilk cinayetten başlayıp tekrar teker teker her bir cinayet için detaylı  otopsi raporları istendi olay  yeri inceleme ekipleri hazırladıkları raporları tekrar gözden geçirecek ve sorgular  tekrar alınacaktı çünkü herkes çok iyi biliyordu ki kusursuz bir suç yoktur elber bir kusuru vardı her suçlunun ve onu bulunca gerisi çorap söküğü gibi gelicekti  ama şimdi işleri samanlıkta ine aramaktan farksızdı aslında onlar da samanı yakıp küllerinin üstünde mıknatıs gezdirip bulabilirlerdi ineyi ama asıl mesele ilk kıvılcımdı onların bir kıvılcıma ihtiyacı vardı ve bu kıvılcım katille ilgili buldukları ilk ip ucuyla çakılacaktı ama önce o kıvılcımı bulmaları gerekiyordu bunun içinde en baştan başlayıp mantıklı adımlar atmaları gerekiyordu  ve böylece daha sağlıklı bir çözüm  bulabilirlerdi onlar bunu düşünürken acil gelen toplantı mesajı herkesin için de bir bir umut ateşi yaktı belkide o kıvılcım bulunmuştu çünkü ellerindeki tüm işleri bırakıp gelmeleri istenmişti. Hepsinden herkes koştura koştura istenilen yere gelmişti geldiklerinde ilk olay ve devamında gelen basında ve internette de yer alan fotoğraflar başlıklar ve hikayeler vardı ilk başta herkes afalladı bu muydu bu kadar önemli olan basında   çıkan  haberler mi yani ? Müdür herkesin toplandığını ve hazır bir biçimde onu beklediğini görünce herkesin ulaşabileceği bir uzaklıkta olan ve üst üste yığılmış olan gazete balyalarını gösterdi ve bu gördüğünüz gazetelerin 3. Sayfaları hep kan kokar hiç güzel haberler olmaz o sayfalarda ve ne biliyormusunuz köpekler kan kokusunu sever çocuklar ve her köpek taklidi sever çocuklar ve malesef kötü isler taklit edildiğinde sonuçlar çok kötü olabiliyor 2 gündür bizim katilimizden ses yok bunu hepiniz biliyorsunuz gazetelerin basmış olduğu ve katili övüp göğe çıkartıp bizi gömen yazıların ardından katillere umut ışığı yakılmış oldu ve hani bir tabir var ya ışığı gören geliyor diye malesef çocuklar bu kötü işin arkasındaki suçlular yakalanmadıkça bu ışığı  gören  her sadist ruhlu onun yolundan gidicek diyip onlara mavi dosyalar içinde dizilmiş resimler, yazılar ,haberlerle dolu dosyalar uzattı odadaki herkes hem olayı anlamaya çalışıyordu hemde elden ele mavi dosyaları dağıtıyordu herkesin aklı soru doluydu bakışları bunu çok net yansıtırken huzursuz hal ve tavırları müdürün dikkatini çekiyordu " bana değil elinizde tuttuğunuz dosyalara bakın durmayın hadi " bunları derken sesindeki duygu karmaşası anlaşılmıyordu sinirlimiydi ,öfkelimiydi, dalginmiydi hiç belli olmayan biraz buğulu bir sesle konuşuyordu herkesin gözü ondaydı hicbir şey anlamış gibi baktıklarını görünce eliyle dosyaları işaret etti aslında onları anlıyordu 7 gündür hiçbiri ne doğru düzgün uyumuştu nede yemek yemişti hem bedenleri hemde beyinleri yeterince yorgundu ama bu yetmiyordu karşılarında onlardan daha iyi çalışan biri vardı ve ne olursa olsun bu bu şekilde devam etmemeliydi bir yolunu bulup onun bir açığını bulmaları gerekiyordu çünkü yurdun dört bir yanından gelen haberler hiç iç acıcı değildi bunu bir an önce yapmalı bu olaya bir dur demeleri gerekiyordu dosyaları inceleyen memurların yüz ifadeleri değişmeye başladı kasları havaya kalktı sayfalar daha hızlı dönmeye başladı oda çevrilen sayfa sesleri dışında hiç ses yoktu taki şaşkınlığını gizleyemeyen ronida 'nın " taklitciler mi hemde bir sürü " bu sözleri söylerken o kadar içten bir hüzünle söylemişti ki  odadaki sessizliği bozan bu ses hepsinin kafasındaki soruyu fısıldamış gibiydi oda o kadar sesiz olmasa belkide sesi duyulmayacaktı  bile bu da aslında bir soru değil bir içsel düşüncenin dışa vurumu dışında bir şey olmadığının kanıtıydı ama bu soru olarak kabul edilmediği anlamına gelmiyordu müdür " malesef ki öyle yurdun dört bir  yanında taklitciler ortaya çıktı bir kaçı bunu yapmak üzereyken yakalansa da 2 kişi daha bu hikaye ile yok oldu arkadaşlar herkes aynı yolu deniyor öldür, temizle ,yakalanma  çünkü öbürü de tutuklanmadı,  yakalanmadı,  bulunmadı bu işte bu bir cana kıymak işte bu kadar basit  onların gözünde hadi biz yakalayamadık allah var la allah " son sözlerini  söylerken öyle vurgulamıştı ki tüm öfkesi dışa vurmuş gibiydi sonra devam etti " gazeteler böyle bizden haber sızdırıp tüm dünyaya yaydıkça hicnir şekilde biz katiller için yanmış bu umut ışığını söndüremeyiz eyer biri yakalanmadan bunu yaptıysa herkes yapar ve adalet işte bu durumda biz onu sağlamadıkça anlamını yitirir çocuklar hadi toparlanın elinizdeki her bir kareye nota ifadeye katillerdeki ilham kaynağı olan diğer cinayetlere iyi bakın ve kusursuz cinayet yoktur bunu unutmayın kusuru bulunmamış cinayet vardır sizden o kusuru derhal istiyorum ve öncelikle gece saat 10 herkes evine gitsin hepinizi sabah 7 de zinde bir şekilde görmek istiyorum ve gelirken eliniz boş gelmemeye özen gösterin diyip odadan çıktı saat 9 du zaten çok beklemeden gideceklerdi günlerdir diken üstündelerdi bu gün de pek farksız sayılmaz ama 7 günün ardından bedenleri isyan ederken beyinleri zonklarken kimsenin biraz uykuya hayır diyecek hali yoktu bunun aksine herkes biraz uyku için can atan bedenlerini ve beyinlerini baskı altından çıkacak olması rahatlaticiydi. 1 saat bir türlü geçmek bilmemişti sanki asırlık bir 1 saati ama sonunda saat dolmuştu ve herkes evine dağılmıştı.