dark wings |taekook✔️

10

Birisi first Kiss mi dedi?

Darısı smutlarımıza

İyi okumalar💜

**

"Tamam...daha ne kadar şeye şaşıracağımı bilemiyorum bu evde."

"Burası benim özel alanım. İleride birine göstereceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Kısmet sanaymış."

Gözlerim kırmızı led ışığın aydınlattığı gizli odayı süzdü bir süre. Armut koltuğa benzer koyu gri bir koltuk, televizyon, mini bir buzdolabı, birkaç parça kıyafet ve duşakabin bulunuyordu. Küçücük bir ev gibiydi adeta.

"Bazen buraya kapanıp günlerce çıkmıyorum."

"Tamam, burada meşgul olacağın yüzlerce şey var ama üç asırdır hiç mi sıkılmadın tek başına?"

"Dedim ya Kim. Benim çevrem hiçbir zaman kalabalık olmadığı için yalnızlık da çekmiyorum, zaten hep yalnızdım."

Dudağımı büzüp hafifçe omzuna pat pat yaptım.

"Küçük Jeongguk ile önceden tanışsaydım onunla arkadaş olurdum."

Gülümsedi, içten bir gülümsemeydi.

"Olsun, şu an oldun. Gerçi kendi çıkarların için ama neys-"

"Hayır! yani başta öyleydi ama...şu an istediğim için arkadaş oluyorum seninle."

Emin olmak ister gibi tek kaşını kaldırarak baktı.

"Eğer sadece kendi çıkarlarım uğruna arkadaşlık yapsaydım her geldiğimde senden dilediğim her şeyi yapmanı isterdim. Ama bak şu an sadece yalnız kalmaman için buradayım, herhangi bir istekte bulunmadan. Gerçi...bi dondurma istedim onu da aldın benden." Dedim gözlerimi devirerek.

"Hemen yenisini get-"

Tam gidecekken kolunu tutup engelledim. Söylediğimi ciddiye alması ve yüzünde oluşan panikle karışık suçluluk ifadesi gülmeme neden olmuştu.

"Sonra yerim."

"O zaman gel sana odamı göstereyim."

"Sadece bir yatak ve gardrop var neyi göreceğim?"

"Sadece gel Kim." Dedi ve bileğimden tutarak beni gizli odasından çıkardı.

Elini tekrar elimin üstüne koyduğunda tüylerim diken diken olmuştu.

"Bir düğmeye daha basacaksın." Dedi gardorbun diğer kapağını açarak.

"Bu sefer nereden bir oda çıkacak?" Diye sordum bıkkınlıkla.

Cevap vermeyip elimi düğmeye doğru uzattı ve bastı. Birden boş odada yankılanan mekanizma sesi doldurdu kulaklarımızı, bir şeyler rayına oturuyormuş gibi bir sesti. Ellerini omzumun iki yanına koyarak etrafımda dönmemi sağladı.

Gördüğüm şeyle gerçekten nutkum tutulmuştu. Daha iki dakika önce bomboş olan oda şimdi son derece lüks bir otel odasına dönmüştü. Yatağın iki yanında küçük şifonyerler, yatak başlığının üstündeki siyah kanat tablosu, yerdeki tüylü koyu gri halı, üstünde onlarca parfümle dolu makyaj masasına benzer bir masa, onun yanında içinde onlarca saatin bulunduğu cam bir masa, ikinci bir gardrop ve daha nicesi odayı tamamen doldurmaya yetmişti.

"T-tüm bunlar nerede gizleniyordu?"

"Duvarların ardında."

"E peki neden gizli her şey? Zaten senden başka kimse gelmiyor ki buralara."