34

6.6K 763 672
                                    

Merrhaaba

Bu hikayeye yazdığım en uzun bölümü yazdım o yüzden lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin :*

İyi okumalar💜

***

Taehyung

Sesine ve güzel yüzüne hasret kaldığım adam kapıda dikilirken bakışlarımı ondan çekip hemen kendi vücuduma yönelttim ve ellerimle yara izlerimi kapattım. Göğüs kafesimin iki yanında, kolumda ve sırtımda morluklar; bacağım ve yüzümde ise çizikler yüzünden oluşan kızarıklıklar vardı. Beni böyle görmesini istemiyordum, belki hastalıklı görüntümden tiksinebilir diye düşünmüştüm. Kötü haldeydim.

"J-jeongguk! Senin burada ne işin var? Nasıl buldun burayı? Yanındakiler kim?"

Jeongguk, kızıl irislerine eşlik eden kırmızı göz içleriyle gülümseyerek Jongin'e doğru sakince adımladı. Jimin ve abim ise kapıda panikle bizi izliyor ve içeri girmekle girmemek arasında tereddüt ediyorlardı. Büyük ihtimalle Jeongguk onları gelmemeleri için uyarmıştı ama onlar dinlememişti ve Jeongguk ise işine karışmamaları şartıyla kabul etmişti diye bir teori üretmiştim o an.

"Ah...Kim Jongin, benim olana dokunmaya cüret etmen beni çok sinirlendirdi. Ne yapsak şimdi?"

Jongin panikle ona doğru ilerleyip elini omzuna koydu ama Jeongguk hemen ittirip yüzüne sert bir yumruk geçirdi. O duyduğum kırılan kemik sesi burnundan mı gelmişti?

Tanrı'm...Jeongguk'u ilk defa böyle öfkeli görüyordum.

"J-jeongguk ne yapıyorsun? Senin olan benim asıl! Bu çelimsiz sürtükte ne buluyorsun!"

Jeongguk 'sürtük' lafını duymasıyla Jongin'in yüzüne bir yumruk daha geçirdi ve yakalarından tutarak kanlı yüzü kendi yüzüyle eşit hizaya getirdi.
Öfkesi, değişen göz rengi ve kasılan çene kemiğinden oldukça belli oluyordu. Bu mimiklerini bile özlemiştim.

"Eğer bir daha onun hakkında kötü bir şey söylersen o işe yaramayan beynini burnundan akıtırım duydun mu?! Burda bir sürtük varsa o da sensin! Geçmişte neler yaptığını anlatmama gerek yok sanırım? Hm Kai?"

Kai?
Takma adı mıydı?

"Bana hiç öyle seslenmezdin. Neden beni kırıyorsun? O isimden nefret ettiğimi bildiğin halde."

"Bunca söylediğim arasında kendine dert edindiğin şey sana sesleniş şeklim mi?"

"S-sen bana değer veriyordun. Ne değişti?"

"Sana değer verdiğim falan yoktu. Yalnızca barlarda başkaları tarafından sikilmekten yorulduğunu, zor durumda olduğunu söyledin ve bir süre korunman için yanımda durmana izin verdim."

"B-bunları nasıl böyle kolay söyleyebilirsin? Biz her şeyden önce arkadaş değil miydik? Ben senin tek arkadaşındım Jeongguk."

"Hayır. Hayır biz hiçbir şey değildik. Ki senden önce zaten bir arkadaşım vardı. Şimdi geber sürtük!" Diyip sert bir yumruk daha geçirdi karşısındaki adama.

"Sevgilimin canını yaktığın her bir saniye için yüz katı acı çek!"

Ve bir yumruk daha...

Jongin gelen darbeyle yere yığıldığında yüzündeki hüzün ifadesinin hızla öfkeye dönüşmesine şahit oldum. Adam bipolar gibiydi, yaptığı veya yapacağı şeyler belli olmuyordu. Aynı o an Jeongguk'a yumruk atacağını beklemediğimiz gibi.

Jongin'in vuruşuyla birlikte çığlık atıp onlara doğru koşan Seokjin hyung'a baktım. Jimin ise yere çökmüş ağlıyordu.

"Seokjin hyung gidin buradan!"

dark wings |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin