ep.47______[선원 달🌙💎]

973 109 94
                                    

Bu bölüm kalplerinizi UwU latmakta kararlıyım bu yüzden müzikle okuyun ve başardıysam bölümün sonunda yorum bırakın lütfennenenen...sizi seviyorreee😉❤

Hyunjin yatakta otururken Sai ilk defa gelmiş olduğu revirde işe yarar birkaç malzeme bulmaya çalışıyordu. Heyecanlıydı...aslında uzun süredir pamuk arıyor olmasının sebebi heyecandan elinin ayağının bir birine girmiş olmasıydı...yanaklarının pespembe olduğuna emindi...soğuk havaya rağmen alev alev yanıyordu çünkü. Hızla atan kalbi yüzünden çokça nefes alması gerekiyordu fakat ortam çok sessiz olduğundan tutuyordu kendini...neyseki aralarındaki garip sessizliği aniden başlayan yağmur kesmişti...o kadar huzurluydu ki ister istemez rahatladı kız...aniden başlayan bu doğal güzellikle Hyunjin kızı izlemeyi bırakarak dikkatini  okulun futbol sahasına bakan pencereye verdi...belli ki kız bakışlarından rahatsız oluyordu...
Çok geçmeden yanına içi ilk yardım malzemeleriyle dolu bir tepsiyle geldi ve tam önünde durdu delikanlının...oturur vaziyette olduğu için yüzleri aynı hizadaydı ve  kendisine parfümünün kokusunu alabilecek kadar yakın duruyordu...
Kız başka şeylerle meşgul olduğu için Hyunjin rahatlıkla seyretti onu...pembeleşmiş yanakları onu oldukça sevimli yapıyordu...hafifçe dağılmış topuzundan alnına ve ensesine  dökülen tutamlar, boynundan yayılan parfüm kokusu insanda açıklanamaz bir dürtü yaratıyordu...gözleri yine yaşlıydı...Bu sefer buna kendisi sebebiyet vermişti...
Gömleğinin ilk düğmesi açıktı ve köprücük kemiğini açıkta bırakıyordu...Yağmur, portakallı parfüm ve vücudunda hissettiği ağrılar delikanlının mayışmasına neden olmuştu...gözlerini kapatıp oracıkta uyumak istiyordu...bu kokuyu içine çekerek ve doğanın huzurlu şarkısını dinleyerek kendini karanlığa bırakmak...hayali bile güzeldi...

Sai ilk olarak Hyunjin'in yüzündeki kanı temizlemekle başlamaya karar verdi. Elindeki bezi ıslatırken ilk defa delikanlının yüzüne bakıyordu.
Göz göze geldiklerinde kendine olabildiğince hakim olmaya çalıştı...çünkü nefes alıp verişlerini bile hissedebilecek yakınlıktaydılar...hatta kalp atışlarını bile duyabilirdi bile belki...
Kız bezi ürkekçe delikanlının alnına götürdü. Bezi yumuşakça alnında deydirirken diyer eliyle çenesinden tutarak desteklemesi gerekmişti.
Ne kadar duruşunu korumaya çalışsa da Hyunjin'in gözlerinin kendi yüzünde dolaştığını görebiliyordu ve bu onu geriyordu...bu kadar yakın olmak...hiç olmadıkları kadar...

Kızın çenesini kavrayan soğuk elleri delikanlıyı ürpertse de hareket etmedi...aniden hızlanan kalbi sanki kafesinden çıkmak için direniyordu.
Kız hafifçe çenesini kaldırdı ve dudağının kenarını silmeye başladı.
O sırada odanın içinde yanan ışıktan çok daha parlak bir ışık aydınlattı etrafı. Delikanlı hızla kızın kulaklarını kapattı elleriyle...hemen ardından gelen gökgürültüsü kendisini bile ürkütmüştü.
Uzun süre sonra ilk defa göz göze gelmişlerdi...
Sai şaşkınlıkla kendisine bakarken  yavaşça ellerini çekti oğlan...
O sırada daha yakında bir şimşek çaktı ve onlar ne olduğunu anlayamadan elektrikler kesildi. Oda karanlığa bürünürken Sai büyük gürültü yüzünden korkuyla titrerken elinden bezi düşürmüş ve Hyunjin'e bir miktar daha yaklaşmıştı.
Bir eli hala delikanlının çenesini kavrarken bezi düşürmüş olduğu eliyle omzuna tutunarak son anda sağlayabilmişti dengesini...ne kadar birbirlerini göremiyor olsalar da sıcaklılarını hissedebiliyorlardı...
Sai ne kadar korksa da elini oğlanın çenesinden çekti ve yanına oturmaya yeltendi. Fakat Hyunjin kızın çektiği elini tuttu ve omzuna bıraktı.
Kız öylece  kalırken oğlan kararsızlıkla kızın boynuna götürdü elini...Sai hareket etmeyince yavaşça elini kızın sırtına koydu ve kendine yaklaştırdı...ne yaptığını bilmiyordu...kızın bunu isteyip istemeyeceğini de bilmiyordu...kızın hatırladığı kişi olup olmadığını da bilmiyordu...kalbi öylesine güçlü atıyordu ki bütün bedeninin hakimiyetini ele almış davranışlarının mantığını çekip almıştı sanki.

Yüzleri iyice yaklaştığında son bir kez şans tanıdı kıza kendisini reddetmesi için...Sai titrek bir nefes verirken oğlanın kendisininkine karışan nefesini hissedebiliyordu...bir haftadır Hyunjinle yüzleşmemek için ondan kaçıyordu. Şimdiyse bir nefes ötesindeydi...daha ne kadar bekleyecekti...ne kadar bekletecekti...4 yıl beklemişti zaten...

Hyunjin kıza biraz daha yaklaşacaktı ki kızın önce davranmasıyla dudaklarında hissettiği yumuşaklık ile duraksadı... Sainin hafifçe kendisininkilere bastırdığı dudakları hoşça ürpermesine sebep oluyordu.
Ne kadar o ana kadar emin olamamış olsa da artık emindi tanıdığı Sai olduğuna...o zaman oturuyordu her şey yerine...belki de bu yüzden ilk gördüğü andan beri etkileniyordu ondan...içten içe biliyordu o olduğunu
Yazdığı notlar..ettiği sözler...kokusu...duruşu , bakışı , haksızlığa kendi yöntemleriyle cevap verişi...her şeyiyle 4 yıl önce yarım yamalak tanıyıp hayran kaldığı Harumiydi...
Gerçekten oydu...

Delikanlı hızlanan kalbine aldırış etmeden kızın sırtında duran elini hep okşamak istediği saçlarına götürdü ve kafasını hafifçe eğerek kızın alt dudağını aldı dudaklarının arasına...

Kız beceriksizce ayak uydurmaya çalışırken Hyunjin ikisinin de deli gibi atan kalpleri yüzünden nefes nefese kaldıklarını fark ederek dudaklarını ayırdı kızdan...ardından başını boynuna gömerek kokusunu çekti içine.
Sai delikanlının omuzlarında olan kollarını boynuna doladı. Erkeksi bir parfüm kokusuyla kan ve terin kokusu birbirine karışmıştı. Hafifçe gülümsetti bu onu...
Kız çekingenlikle elini Hyunjin'in saçlarına götürdü...kalbi deli gibi atıyordu ve bunu onun da hissettiğini biliyordu...artık bir önemi yoktu..Sai hafifçe delikanlının saçını okşarken Hyunjin fısıldarcasına konuştu.

-"Sanırım ezik pisliğin tekiyim Sai...yine de beni sever misin...?"

🌙🌼🌙

🌙s a i l o r m o o n🌙|Hyunjin{StrayKids}✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin